Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/759 E. 2022/1085 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/745 – 2022/1111
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/745
KARAR NO : 2022/1111
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI : 2017/… Esas, 2019/… Karar

DAVACI : … ORMAN SAN. VE TİC. A.Ş. –
VEKİLLERİ : Av. …,
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ev Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih, 2017/… esas ve 2019/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili Adana 3. Tüketici Mahkemesi’ne vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Adana ili, Sarıçam İlçesi, … köyünde kain ve tapunun … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bina … sayılı ve 14.01.2017-14/01/2018 vadelerini kapsayan Geniş Kapsamlı Ev Sigorta Poliçesiyle davalı şirket tarafından teminat altına alındığını, poliçede bina yangın 440.000,00.TL ve eşya yangını için 110.000,00.TL teminat verildiğini, yine aynı poliçede yeni değer, enkaz kaldırma ve enflasyon klozlarının bulunduğunu, sözü edilen binanın 4 yıldır davalı şirket tarafından yenilenerek sigorta güvencesi altına alındığını, güvence altına alınan bina ve içindeki eşyaların 28.02.2017 tarihinde riziko gerçekleşerek çıkan yangın sonucunda tamamen yandığını, olayın sigortacıya ihbarı ile eksper görevlendirildiğini, eksperin raporunu düzenlediğini, rizikonun teminat kapsamında bulunduğunun belirtilerek bina hasarının 335.000,00.TL ve eşya yangın bedelinin 67.287,19.TL olarak tespit edildiğini, bina bedelinin hesaplanmasında eksik sigorta hükümleri uygunlandığını, eksik sigorta koşullarının oluşmadığını, diğer taraftan gerek bina gerek eşya hasar bedeli, sigorta poliçesinin aksine yeni değer hesabına göre hesaplanmadığı gibi enflasyon klozunun da gözardı edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00.TL sigorta tazminatının temerrüt tarihinden itibaren hükmen tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00.TL olan dava değerini 261.611,52.TL arttırarak dava değerini 262.611,52.TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; olay günü gerçekleşen yangın rizikosunun soruşturma dosyası ve hasar dosyası kapsamında olayda kusur veya katkısı olan bir kimsenin bulunmadığı, teknik bilirkişi tarafından hesap edilen bina hasar bedelinin 325.000,00.TL olduğu, eşya hasar bedelinin 67.287,19.TL olmak üzere toplamda 392.287,19.TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya kısmi 129.675,67.TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin mahsubuyla davacının 262.611,25.TL zararının oluştuğu ve olayın Yangın Sigorta Genel Şartlarının A.I. maddesi kapsamında poliçe teminatı kapsamında olduğu, meydana gelen bu zarardan yangın olayında kusuru veya katkısı olan bir kimsenin bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 262.611,52.TL hasar tazminatının 07.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın bilirkişi raporuna dayalı olarak verildiğini ancak kararda rapora olan itirazlarının değerlendirilmediğini, neden değerlendirme yapılmadığı hususunun da kararda belirtilmediğini, davacının sigortalı evin niteliğini müvekkili şirkete yanlış beyan ettiğini, yapının … olduğunun beyan edildiğini, poliçenin de bu beyana göre düzenlendiğini, ekspertiz incelemesinde ise evin ahşap olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle de ekspertiz raporunda hesaplanan tutara, poliçede belirtilen yapı tarzı klozuna istinaden olması gereken prim ve mevcut prim esası üzerinden oranlama yapılarak belirlenen 129.675,67.TL’nin davacıya ödendiğini, durumun 14/07/2017 tarihli yazı cevabında da belirtildiğini, davacının bir alacağının kalmadığını ileri sürerek talepleri doğrultusunda kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, sigorta poliçeleri, hasar dosyası, hasar dosyası içerisindeki kayıt ve belgeler, davacı tarafından davalıya gönderilen Kayseri 7. Noterliği’nin 30/06/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, ekspertiz raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, ev sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı şirkete ait evin 14/01/2013 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi tarafından muhtelif tarihli ev sigorta poliçeleri ile bina ve eşya yangınlarını da kapsayacak şekilde teminat altına alındığı, 28/02/2017 tarihinde meydana gelen yangın sırasında da geçerli bir poliçenin bulunduğu, davalı sigorta şirketinin hasarı teminat kapsamında kabul edilerek davacıya davadan önce 129.675,67.TL ödeme yapıldığı konularında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık davacı sigortalının davalıya, sigortalı binanın yapı tarzını hatalı veya yanlış beyan edip etmediği, yanlış beyan nedeniyle eksik prim alınıp alınmadığı ve buradan hareketle davalının ödemesi gereken tazminat miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda davalı yan davaya cevap vermemiş ise de, ilk derece mahkemesince getirtilen hasar dosyasından ve ekindeki belgelerden taraflar arasındaki ihtilafın özünde sigortalanan taşınmazın yapı tarzının ahşap olmasına rağmen … olarak bildirildiği iddiasıyla sigorta şirketi tarafından, alınması gereken prim ile alınan prim arasında orantılama yapılarak ödeme yapmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Zira davacı yan davadan önce Kayseri 7. Noterliği aracılığıyla davalıya gönderdiği 30/06/2017 tarihli ihtarnamede, teminattan hangi gerekçelerle ve hangi oranda indirim yapıldığının bildirilmesini istemiş, yine sigorta şirketi davadan önce olmak üzere davacıya verdiği 14/07/2017 tarihli cevapta, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda mevcut binanın yapı tarzının ahşap olduğunun tespit edildiği, olması gereken prim ile mevcut prim esası üzerinden oranlama yapılarak hasara uygulandığı, yapılan oranlama sonucunda ödeme tutarının 129.675,67.TL olarak hesaplandığı ve 07/07/2017 tarihinde İBAN hesabına ödeme yapıldığı bildirildiği halde ve bu yazılar hasar dosyası içerisinde olduğu halde, mahkemece hükme esas alınan 19/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda uyuşmazlığın ana nedenini teşkil eden ve sigorta şirketi tarafından hasar miktarının eksik ödenmesine gerekçe gösterilen bina yapı tarzının yanlış beyan edildiği konusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, ilk derece mahkemesince de eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı rapora göre karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında rizikonun gerçekleştiği bina için farklı yıllara ait 5 adet poliçe düzenlendiği dosya kapsamındaki poliçe örneklerinden anlaşılmaktadır. Riziko tarihinde geçerli bulunan poliçe de dahil olmak üzere incelenen tüm poliçe örneklerinde, “Bu poliçede yer alan riziko … bina olarak sigorta kapsamındadır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Yine somut olayda uygulanması gereken son poliçede bina yapı tarzının … olarak gösterildiği, poliçenin yapı tarzı klozu bölümünün son maddesinde de, ” Rizikonun gerçekleşmesi halinde, binanın bildirilmeyen inşa tarzına doğrudan bağlı olarak ortaya çıkan rizikonun bu nedenle ağırlaşmasına bağlanan hasar miktarınca tazminattan indirim yapılır.” düzenlemesinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki çekişmenin temel nedeninin bina yapı tarzının davacı tarafından hatalı beyan edilmesi ve bu nedenle eksik prim alınması (davalı iddiası) ile sigortalanan binanın yapı tarzının ahşap olduğu sigorta şirketi tarafından önceden bilinmesine rağmen poliçelerin ve primlerin bu durum dikkate alınmadan düzenlenmesi (davacı iddiası) noktasında toplandığı nazara alınıp, öncelikle davacı, davalı sigorta şirketi ve poliçeyi düzenleyen sigorta aracılık şirketinden her bir poliçeye ait poliçelerinin düzenlenmesine dayanak tüm başvuru evrakları, başvurular üzerine sigorta şirketi tarafından yapılan işlemlere ait tüm kayıt, belge ve varsa fotoğraflar ve yine varsa daha önceki poliçeler döneminde gerçekleşen risklere ait hasar dosyaları getirtilip, yine dava dışı bir kısım sigorta şirketlerinden, davaya konu ahşap yapı için 14/01/2017-14/01/2018 tarihlerini kapsar şekilde ve davalı sigorta şirketi tarafından verilen teminatları içerir şekilde ev sigortası yapılması halinde ne miktarda prim alınacağı konusunda emsal araştırması yapılıp, tüm belgeler toplandıktan sonra, konusunda uzman bir bilirkişiden, tarafların iddia ve savunmalarının irdelendiği, sigorta poliçesindeki hükümlerinin değerlendirildiği, açık, denetime elverişli ve hüküm için yeterli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiği anlaşıldığından davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih, 2017/… esas ve 2019/… karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dava ile ilgili deliller toplanıp değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince karar verildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 4.430,35.TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıya İADESİNE,
-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih, 2017/… esas ve 2019/… karar sayılı ve 2020/… Harç nolu, Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
-Varsa tahsil edilen harcın davalıya İADESİNE,
5-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-2004 sayılı İİK.’nın 36/5 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafın istinaf başvurusunun haklı görülmesi nedeniyle davalı tarafından Ankara 9. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasında nakit olarak yatırılan 480.767,04.TL teminatın, teminat üzerinde ihtiyati tedbir veya haciz bulunmaması halinde, istinaf eden davalıya İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır