Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/741 E. 2022/1110 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/741
KARAR NO : 2022/1110
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
NUMARASI : 2016/… Esas, 2019/… Karar

DAVACI : ….

VEKİLLERİ : Av. …,.
Av. …,
Av. …,
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarih, 2016/… esas ve 2019/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı ile akdettiği 25.09.2007 tarihli sözleşme ile elektrik iletim hattının alt yapı işini üstlendiğini, müvekkili şirketin üstlendiği işi layıkıyla yaptığını ve istihkaka hak kazandığını, ancak davalı kurumun müvekkili şirkete hak edişi öderken işin yapımı esnasında bir işçinin iş kazası sonucu öldüğünü ve bu hadiseden dolayı müteveffanın mirasçılarına ödeme yaptığını belirterek müvekkili şirketin istihkakından 2011.01.TES.01 Grup-1 nolu hak edişten 38.947,00.TL, Grup 5 nolu hak edişten de 16.500,00.TL olmak üzere toplam 55.447,00.TL tutarında kesinti yaptığını, bu kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı kurumun bahsi geçen iş kazası ile ilgili Adana 5. İş Mahkemesi’nin 2008/… Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada %20 kusurlu bulunduğunu ve kusuru oranında müteveffa işçinin mirasçılarına ödeme yapmaya mahkum edildiğini ve bu ödemeyi yaptığını, davalı kurumun haksız yere kestiği miktarı tüm sözlü uyarılara rağmen ödememesi üzerine Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız yere ve kötü niyetle itirazda bulunarak takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili firma arasında hizmet alım sözleşmesi ve eki hizmet işleri genel şartnamesi imzalandığını, söz konusu işin yapımı esnasında davacı firma işçilerinden birinin iş kazası sonucu vefat etmesi üzerine Adana 5. İş Mahkemesi’nin 2008/… Esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını ve sonuçlandığını, müvekkili kurumun Ilgın İcra Dairesi’nin 2011/… Esas sayılı dosyasına 87.100,29.TL ödeme yaptığını, yine tarafları aynı olan Adana 6. İş Mahkemesi’nin 2012/… Esas sayılı dosyasında destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin yargılama yapıldığını ve sonuçlandığını müvekkili kurumun 54.886,18.TL ödeme yaptığını, taraflar arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmesinin 23.3. maddesinde tarafların sorumluluklarının belirlendiğini, davacının sorumluluk alanına ilişkin ödemeyi yapan müvekkilinin bu madde gereğince yüklenicinin hak edişlerinden mahsup edildiğini, ayrıca Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 6. bölümünde yer alan 40. maddesinde de çalışanların kazaya uğramaları halinde oluşacak tazminat sorumluluğunun davacı yükleniciye ait olduğu hükmünün bulunduğu, sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin hak ediş ödemeleri başlıklı 42. maddesi hükümlerine müvekkili şirketçe uyulduğunu, davacının tacir olduğunu ve akdetmiş olduğu sözleşme hükümleriyle bağlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflar arasında düzenlenen Hizmet Alımı Sözleşmesi’nin iş güvenliğine ilişkin 23.3. maddesinin, alt başlığı olan 23.3.4. maddesinde çalışma alanında elektrik kesilmeden iş yapılmayacağı, kesilecek elektrikten davacı şirketin belirleyeceği personelin sorumlu olacağı ve bu husustaki tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, 23.3.1. maddesinde de açıkça iş güvenliği ve sağlığından yüklenicinin sorumlu olduğu ve çalışma sahasında meydana gelebilecek kazalar nedeniyle davalı kurum tarafından varsa ödenen tutarların hakediş, teminattan kesileceği yetmediği takdirde yasal yollarla tahsil edileceğinin belirlendiği gerekçesi ile bilirkişi raporlarına uyulmayarak davalı tarafından hakedişten yapılan kesintinin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerince yapıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alınan raporlarda müvekkilinin alacağı olduğuna dair tespit ve değerlendirmeler varken mahkemece bunların dışına çıkıldığını ve davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin davalının kusurunu müvekkiline yüklediğini, davalı idarenin müvekkilinden bağımsız olarak hukuk ve ceza davalarında %20 kusurlu bulunduğunu, davalının sunulan tutanakta ve Adana 5. İş Mahkemesi’ne verdiği cevapta elektrik kaçağının başka bir trafodan kaçak elektrik kullanılması nedeniyle olduğunu kabul edildiğini, bu durumdan müvekkilin sorumlu olmayacağını, sözleşmenin iş güvenliğine dair hükümlerinin esas alınarak davanın reddine karar verilmesini hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, taraflar arasında imzalanan 28/03/2007 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi, Adana 8. İcra Dairesi’nin 2015/… sayılı takip dosyası, Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/… Esas ve 2008/… esas sayılı dosyalarının UYAP sisteminden gönderilen örnekleri, mahkemece alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davacı yüklenicinin hak edişlerinden haksız olarak kesildiği iddia edilen tutarın tahsili nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında 28/03/2007 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme ilişkisi kapsamında davacı şirket bünyesinde işçi olarak çalışan …’ın 26/09/2007 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiği, mirasçılar tarafından davacı ve davalı kurum yanında 3 kişilere karşı tazminat davaları açıldığı ve davalı kurum tarafından mirasçılara bir kısım ödemeler yapıldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmayıp, ihtilaf, davalı kurum tarafından ölen işçinin mirasçılarına yapılan ödemeler nedeniyle davacı yüklenici hak edişlerinden kesinti yapılmasının haklı olup olmadığı ve varsa hak edişlerden yapılan kesintinin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, iş güvenliği ve sağlığından yüklenicinin sorumlu olduğu, çalışma sahasında meydana gelebilecek kazalar nedeniyle davalı kurum tarafından ödenen tutarların hak ediş ve teminattan kesileceğinin düzenlendiği, davalı tarafından hak edişten yapılan kesintinin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerince yapıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya arasında bir örneği bulunan Adana 5.İş Mahkemesi’nin 2008/… esas 2011/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, dosyamız taraflarının ve dava dışı 3.kişilerin bahsi geçen davada davalı sıfatıyla yer aldığı, mahkemece hükme esas alınan17/05/2010 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre, ölen işçinin %25, davacı şirketin %30, davalı kurumun %20 ve dava dışı 3.kişilerin %25 oranında kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğu, davacılar ile davalı yüklenicinin sulh anlaşması yapması nedeniyle bu davalı yönünden (dosyamız davacısı yönünden) karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, yüklenicinin kusuru dışlanmak suretiyle tazminat hesabı yapıldığı, davalı … ve 3 kişinin toplam 10.000,00.TL destekten yoksun kalma tazminatı ve toplam 38.000,00.TL manevi tazminat ödemesine karar verildiği ve mahkemece verilen hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine Adana 6. İş Mahkemesi’nin 2012/… Esas, 2013/… karar sayılı ilamının incelenmesinde, davanın iş kazasına dayalı maddi tazminat istemli ek dava olduğu, davalı kurumun bu davada da dava dışı 3.kişilerle birlikte davalı olarak yer aldığı, anılan mahkemece 5.İş Mahkemesi’nin 2008/… esas sayılı dosyasından belirlenen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kusur oranları esas alınmak suretiyle tazminat hesaplandığı ve davalı kurumun 27.600,00.TL tazminat ödemesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen ve Yargıtay denetiminden geçip kesinleşen Adana 5. İş Mahkemesi’nin 2008/… esas sayılı dosyasından alınan 17/05/2010 tarihli bilirkişi raporunda, davalı …’in çalışma yapılan enerji tesisinin sahibi ve işleticisi olduğu, elektrik temini ve dağıtımı konusunda uzman kuruluş olarak çalışma yapılacak hattın enerjisini bütün yönlerden keserek hattı emniyetli bir şekilde davacı yükleniciye teslim etmediği, abone beslemelerini kontrol edip tehlikeye neden olacak bağlantılara mani olmadığı için kazanın meydana gelmesinde %20 oranında kusurlu bulunmuş olup, davacı şirkette aynı raporda davalı kurumdan bağımsız olarak kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu kabul edilmiştir.
Davalı …, davacı yükleniciden bağımsız ve ondan ayrık olarak iş kazasının meydana gelmesinde %20 oranında kusurludur. Davalı kurum, davacı yüklenicinin kusurundan değil salt kendisinden kaynaklanan kusurlu davranışları nedeniyle ve kendi kusuru oranında dava dışı ölen işçinin mirasçılarına maddi ve manevi tazminat ödeme yapmak zorunda kalmış olup, taraflar arasındaki sözleşmenin 23.3 ve Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 40 ve 42.maddesine göre sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili, müvekkili şirketin istihkakından Grup-1 nolu hak edişten 38.947,00.TL, Grup 5 nolu hak edişten de 16.500,00.TL olmak üzere toplam 55.447,00.TL tutarında kesinti yapıldığını iddia etse de, mahkemece istenmesine rağmen hak edişten yapılan kesintilere ait belgelerin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, yine davalı taraftan istenmesine rağmen bu belgelerin davalı tarafça da dosyaya sunulmadığı, yapılan kesinti haksız olsa bile kesinti yapıldığını ve miktarını ispat yükünün davacıda bulunduğu, davalı tarafça 1 nolu kesintiden 38.711,20.TL kesinti yapıldığı kabul edildiğinden davacının bu miktar yönünden davasını ispat ettiği, ancak 5 nolu hak edişe ilişkin olarak davacı tarafça kesinti yapıldığı yazılı belgelerle ispat edilemediğinden davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça takibe yapılan itirazın 38.711,20.TL asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin asıl alacak ispat edilemediğinden reddine, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirip likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, davacı tarafça dava değeri olarak takipteki asıl alacak miktarı gösterilip bu miktar üzerinden harç yatırıldığından ve bu haliyle işlemiş faize yönelik açılmış bir dava bulunmadığından işlemiş faiz talebi yönünden değerlendirme yapılmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarih, 2016/… esas ve 2019/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b/2. maddesi uyarınca Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarih, 2016/… esas ve 2019/… karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
a)-Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 38.711,20.TL asıl alacak yönünden DEVAMINA,
b)-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
c)-Alacak likit olmayıp icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından davacı yanın tazminat talebinin REDDİNE,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 2.644,36.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 946,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.697,46.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 946,90.TL harç ve 29,20.TL başvurma harcı olmak üzere toplam 976,10.TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6100 Sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 177,00.TL tebligat gideri, 12,30.TL posta gideri, 1.000,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.189,30.TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 830,25.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6100 Sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan 1.000,00.TL bilirkişi giderinin kabul/red oranına göre 301,90.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,

9-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf başvuru harcı, 16,50.TL tebligat gideri, 54,50.TL posta gideri olmak üzere toplam 219,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır