Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/727 E. 2022/1081 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/727 – 2022/1081
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/727
KARAR NO : 2022/1081
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2020/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı borçlu arasındı imzalanan 17/09/2013 tarihli ticari kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğinden bahisle borçlu hakkında Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasından haciz yolu ile takibe geçildiğini, borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, alacağın hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, bankalardan alınan krediyle ilgili açılan davalarda görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğunu, açılan davanın dayandığı sözleşme de bu türde bir belge olduğundan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkilimin söz konusu icra dosyasından doğan böyle bir borcu mevcut olmadığını, HMK hükümleri gereğince dava dilekçesine ek olarak sunulan tüm belgelerin cevap hakkının kısıtlanmaması açısından tarafımıza tebliğ edilmesi gerektiğini, ek belgeler tebliğ edildikten sonra dahi sunulacak sözleşme ve eklerini kabul etmediklerini, sözleşmedeki imza ve onayları da kabul etmelerinin mümkün olmadığını, borca konu sözleşme aslı var ise getirtilerek konusunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmasını talep ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davalı ile davacı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin imzalandığı ancak borçlunun sözleşme şartlarına uygun davranmadığı ve buna istinaden borçlunun kendisine borcun ihtar edildiği, kat edilen bu ihtara rağmen ödeme yapılmadığı, bu nedenle borçluya karşı Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını takibe itiraz üzerine takibin durduğu, dosyaya ibraz edilen belgeler ile bunlara dayanılarak alınan bilimsel ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporda, farklı tarihlere göre ayrı ayrı hesaplamalar yapıldığı anlaşılmakla birlikte davacı bankanın davalıdan … nolu kredi için 962,02.TL asıl alacak, 2,35.TL takip öncesi işlemiş faiz, …, … nolu kredi nedeni ile 6.519,67.TL asıl alacak, 0,82.TL takip öncesi işlemiş faiz, … ticari kredili mevudat hesebı için 0,01.TL asıl alacak 77,82.TL ihtarname gideri talep etme hakkı olduğu anlaşılmış davalı tarafça imza inkarına yönelik savunmada bulunulmuş ise de, kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olduğu belirlenmiş dekonttaki imzanın davalının eli ürünü olmadığı belirlenmiş ise de, dekonta konu ödemenin davalının hesabına aktarıldığına ilişkin belgeler sunulmuş olması karşısında davanın kısmen kabulüne yönelik alacağa ilişkin hüküm kurulması gerekir iken sehven itirazın iptali hükmü kurularak davanın kısmen kabulü ile davalının Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyasına yaptıgı itirazın kısmen iptali ile, takibin davalı yönünden … nolu kredi için 962,02.TL asıl alacak, 2,35.TL takip öncesi işlemiş faiz, …, … nolu kredi nedeni ile 6.519,67.TL asıl alacak, 0,82.TL takip öncesi işlemiş faiz, … ticari kredili mevudat hesebı için 0,01.TL asıl alacak 77,82.TL ihtarname gideri olmak üzere takibin takip çıkış miktarı olarak 7.562,85.TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren 962,02.TL asıl alacak için yıllık %30,24, 0,01.TL asıl alacak için yıllık %30,24, 6.519,67.TL asıl alacak için yıllık %40,87 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya dair taleplerin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; dava dosyasında mevcut delil ve banka kayıtları dikkate alınarak 21/03/2019 tarihli dosyaya alınan bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle müvekkil bankanın alacağının 12.714,48.TL’nin sabit olduğunu, ancak ilk derece mahkemesi dava dosyasını itirazın iptali şeklinde değerlendirdiğini, icra dosyası alacağı üzerinden hüküm kurduğunu, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Adana 10.İcra Dairesi’nin 2016/… esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı tarafından, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun hesap kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen, davalı tarafından ödenmediği iddia edilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 12.750,00.TL alacağın davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, hakkında başlatılan icra takibinin borcun dayanağı olan sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, davacıya borcu bulunmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, gerekçeli kararda hükmedilen 7.562,85.TL alacağa yönelik karar verilmesi gerekirken, sehven itirazın iptali hükmü kurulduğu belirtilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Medeni yargılama hukukuna hâkim olan ilkelerin bir bölümü 6100 sayılı HMK’da açık olarak düzenlenmiş, 26. maddesinde ise “taleple bağlılık ilkesi” ne yer verilmiştir. Tasarruf ilkesinin bir görünümü olan taleple bağlılık ilkesi, hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği anlamına gelmektedir. Bu ilke HMK’nın 26. Maddesinde; “(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Taleple bağlılık ilkesi uyarınca, dava konusunu (müddeabihi) davacı belirler. Mahkeme ancak davacı tarafından belirlenen konuda karar verebilir. Davacının talep etmediği bir şey hakkında karar verilemez. Mahkemece talepten daha azına karar verilebilir ise de dava sonucunda kurulacak hükmün sınırını, tarafların karara bağlanmasını istediği talep sonucu belirler.
Somut olayda, davacı tarafından dava dilekçesinde, Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan borcun, hesap kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen, davalı tarafından ödenmediği iddia edilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 12.750,00.TL alacağın davalıdan tahsili talep edilmiş olup, yargılama aşamasında 6100 sayılı HMK m. 180 hükmü uyarınca davanın tamamen ıslah edildiğine ve itirazın iptali davasına dönüştürüldüğüne dair bir husus da tespit edilmemiştir. Buna rağmen mahkemece, davacının talebinden başka bir şeye karar vermek suretiyle, davalının Adana 10. İcra Müdürlüğü’ne ait 2016/… sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın 7.562,85.TL bakımından iptali ve takibin bu miktar üzerinen devamına hükmü kurulmuştur. Bu nedenle, mahkemece, emredici nitelikteki anılan yasa hükmü gözardı edilerek yazılı şekilde, talepten farklı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemeleri, hukuki denetim yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise, düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de, somut olayda, mahkemenin kararı ile davacının talebi uyuşmadığından, başka bir ifadeyle, hâkim tarafından 6100 sayılı HMK m. 26 hükmündeki talepten başka bir şeye hüküm verme yasağı ihlal edildiğinden, ortada 6100 sayılı HMK m. 297 anlamında hukukî ve maddî vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile, Mahkemece, davacının istem sonucuna uygun olarak 6100 sayılı HMK m. 26 ve 297 hükümlerine riayet edilmek suretiyle bir hüküm tesis edilecek şekilde, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırma sebep ve şekline göre esasa ilişkin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekili tarafından Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
7)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere … tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır