Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/721 E. 2022/1096 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/721
KARAR NO : 2022/1096
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : …-T.C….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …-T.C….-
VEKİLİ : Av. …-
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin kızı …’ya ait olan … Alüminyum Tar. Tur. Ltd. Şti.’nde sigortalı olarak çalıştığını, … Alüminyum Tar. Tur. Ltd. Şti. ile davalının eşi olan …’in sahibi olduğu … Boya Dekorasyon Taah. isimli firma ile iskele kiralama sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin, kızının isteği üzerine sözleşmeyi ve sözleşmeye ek olan boş teminat senedi imzaladığını, davalının boş ve teminat senedi niteliğinde olan bu senedi sözleşmeden ayırarak lehdar kısmına kendi adını, bedel kısmına 25.000,00.TL’yi ve müvekkilinin adını yazarak Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında müvekkili ve … Alüminyum Tar. Tur. Ltd. Şti. hakkında kambiyo senedine özgü yolla icra takibi başlattığını, Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında takibin … Alüminyum Tar. Tur. Ltd. Şti. yönünden iptaline karar verildiğini, müvekkilinin davalıyla herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, hatta davalıyı tanımadığını, sözleşmenin … ile … Alüminyum Tar. Tur. Ltd. Şti. arasında yapıldığını, senedin teminat senedi olduğunu, sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğunu, …’e de sözleşmeden kaynaklı bir borçlarının bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasından kaynaklı bir borcunun bulunmadığını tespitini ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin …’in eşi olduğunu, … firmasının aile ortaklığı olduğunu, iskelelerin müvekkilinin çektiği banka kredisi ile alındığını, dolayısıyla da davaya konu sözleşmede müvekkilinin de taraf sayılması gerektiğini, takibe konan senedin sözleşmenin teminatı olduğunu, iskele kirası, iskelelerin uğradığı hasar, nakliye, gecikme vs. zararları için anlaşmaya uygun olarak, alınan teminat senedine bedelinin yazıldığını, o sırada …’in rahatsız olması nedeniyle de lehdar hanesine müvekkilinin adının yazıldığını, senedin bedelsiz olmadığını, …’nın da …’in eşi ve firmanın ortağı olması nedeniyle senette lehdar olarak yazılmasında herhangi bir usulsüzlük olmadığını, senedin sözleşmeye aykırı doldurulduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; davalının dava konusu bono nedeniyle alacak borç ilişkisi kapsamında davacıdan 2.100,00.TL bir aylık kira bedeli ve 450,00.TL işçilik ve nakliye bedeli alacağı olmak üzere toplam 2.550,00.TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından fazladan 22.450,00.TL asıl alacak ve 1.250,00.TL faiz alacağı talebinde bulunulduğu, bu nedenle davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine, davacının Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyasında 22.450,00.TL asıl alacak ve 1.250,00.TL faiz borcunun bulunmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın kaldırılması gerektiğini, şöyle ki, mahkeme kararında dava konusu senedin bedelsiz kalıp kalmadığının tespitinin gerekmekte olduğunun belirtildiğini, nitekim kira bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini bu hususta davalının ikrarının da mevcut olduğunu, yalnızca davalının tanık beyanına göre “söz konusu iskeleyi bulunduğu yerden almak için 450,00.TL ödeme yapıldığı” iddiasının yerel mahkemece doğru kabul edilerek karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, nitekim ne davalının işbu iddiasına yönelik dosyaya herhangi bir belge sunduğunu ne de bilirkişilerce bu hususa ilişkin bir hesaplama ve değerlendirme yapıldığını, yalnızca tanık beyanına dayanılarak bu şeklide hüküm kurulduğunu, mahkeme tarafından kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafça teminat senedine ilişkin haksız ve kötü niyetli olarak kambiyo senedine özgü irca takibi başlatılmış olması sebebiyle İİK 72/5 gereği kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmekte iken yerel mahkemece şartları oluşmadığından bahisle kötü niyet tazminatı talebinin reddedildiğini, ancak muayyen bir bedeli ödemeyi kayıtsız ve şartsız vaad etmeyen bir senede, teminat senedine istinaden başlatılan haksız ve kötü niyetli bir takibe karşı kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, nitekim yerel mahkeme kararında da fazladan takipte bulunulduğu belirtilmiş olup bunun davalı tarafın kötü niyetini gösterdiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemenin … Alüminyüm Tar…Ltd. Şti. İle davalının eşi …’in sahibi olduğu … Boya Dekorasyon isimli firma arasında iskele kira sözleşmesi imzalanmış olup takibe ve davaya konu olan senedin bu sözleşmenin eki olduğu, senedin … şirketi adına davacı … tarafından imzalandığını, senedin sözleşmenin teminatı niteliğinde olduğunu ve senedin boş kalan kısımlarının lehtar davalı tarafından doldurulması hususlarında bir ihtilaf bulunmadığını, dolayısıyla davacı tarafın “senede müvekkilin isminin sonradan eklendiği ve bu nedenle borçlu olmadığını” iddia etmesinin yerinde olmadığı yine gerekçeli kararda belirttiği üzere davacı … adına senet düzenlenmesinin önünde bir engel olmadığı kanaatine varıldığını, ancak mahkemenin davalı ve vekilinin daha önceki beyanlarından yola çıkarak senedin teminat senedi olduğunu bu hususun davalı müvekkili tarafından kabul edilmesi sebebiyle davanın kabulü yönünde hüküm kurduğunu, bu hükmün yeterince inceleme yapılmadan verilmiş bu hüküm olduğu ve isabetsiz olduğunu, takibe ve davaya konu olan senedin düzenlenmesine sebep olan iskele kira sözleşmesinde senet metni TTK hükümlerine uygun usullerde doldurulduğu ancak teminat ibaresini içeren kısım boş bırakıldığını, tüm bu nedenlerle mahkemenin kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava konu senedin sözleşmeye bağlı bir teminat senedi olduğunu, davacının isminin senede sonradan eklendiğini, senedin ödeme tarihi , düzenleme tarihi, alacak miktarı ve alacaklı kısımlarının sonradan doldurulduğunu, senedin … Aleminyum Ltd Şti ile davalının eşi … arasında düzenlenen iskele kira sözleşmenin eki olarak teminat olarak düzenlendiğini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde söz konusu bononun sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, bono borçlu hanesinde şirket ve şahıs adlarının imzaları atılmış bir şekilde senedin davalının eşi …’e teslim edildiğini, senedin dayandığı kira sözleşmesine konu kira borcu, taşıma ve onarım bedelinin tahsili için dava konusu bononun tahsile konulduğunu, davacının isminin sonrada senede eklendiği iddasının doğru olmadığını , davacının imza inkarının da olmadığını davalının eşi ile aralarında ortaklık ilişkisi olduğunu ve bu senedi takibe koyma yetkisi olduğunu davanın reddini talep ettiklerini bildirdiği ve ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde 2018-…-… EK sayılı karar ile dava konusu senedin bedelsiz kalıp kalmadığına ilişkin taraf delileri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, takip tarihinin 24.02.2016, alacaklı …, borçlular … Aleminyum Ltd. Şti., … olduğu, 25.000,00.TL asıl alacak, 1.250,00.TL faiz olmak üzere 26.250,00.TL alacağın takibe konulduğu, takip dayanağının 01.10.2015 tanzim ve 01.11.2012 vadeli 25.000,00.TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu bononun incelenmesinden alacaklının …, borçluların … Aleminyum Ltd. Şti. ve … olduğu, düzenleme tarihinin 01.10.2015, vade tarihinin 01.11.2015 olduğu, senet bedelinin 25.000,000.TL olduğu anlaşılmıştır.
Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/…-… Esas sayılı kararını incelenmesinden davalı şirketin imzaya itirazda bulunduğu ve takibin davalı şirket yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/…-2016/… Soruşturma karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının incelenmesinden … ve …’in, … ve … hakkında şikayetçi oldukları ve …’nun ifadesinde söz konusu sözleşme ve sözleşmenin ekindeki senedi imzaladığını kabul ettiği anlaşılmıştır.
Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden müştekinin …, şüphelilerin … ve … oldukları, davacı ile … arasında iki aylık iskele kira sözleşmesi yapıldığını, kira bedelinin aylık 2.100,00.TL olduğunu kira bedelinin ödendiğini ve bu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen boş senedin sözleşmeye aykırı olarak doldurularak takibe konulduğunu, …’e borçlu olmadıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundukları ve açığa imzanın kötüye kullanılması suçuyla sanıklar hakkında kamu davası açıldığı yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacı ve davalının eşi … arasında iskele kiralama sözleşmesi imzalandığı davacının Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/… -2016/… Soruşturma karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin dosyasında kira sözleşmesinin kendisi ile … arasında yapıldığını, kızı …’nın izniyle kira sözleşmesine bitişik senede imza attığını, imzanın kendi adı altına kendisi tarafından atılığını beyan ettiği anlaşılmış olup, tüm taraf anlatımlarından anlaşılacağı üzere davacı ve davalının eşi … arasında iskele kira sözleşmesi imzalanmış olduğu, sözleşmeyi davacının imzaladığı ve davacının sözleşme ekindeki senede dava dışı … Ltd Şti adına imza attığı ve davacının senede kendi adı altına imza attığı, senedin bedel, alacaklı bölümleri boş olarak söz konusu sözleşmenin teminatı olarak davacı tarafından dava dışı …’e verildiği ve senedin alacaklı kısmına … adı yazılarak takibe konulduğu, davacı ve davalı arasında bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu senedin taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin teminatı olarak düzenlenerek davalı tarafa verildiği, davacı tarafça senet altındaki imzaya itirazda bulunulmadığı, kira sözleşmesine konu iskelenin davalıya teslim edildiği, iskelenin söküm masraflarının davalı tarafça yapıldığı, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda belirlenen iskele söküm masrafının makul olduğu, dava değeri göz önünde bulundurulduğunda tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu, dava konusu senedin taraflar arasındaki hukuki ilişki kapsamında düzenlenmesi ve davanın kısmen kabulü nedeniyle davalının icra takibinde kötü niyetli olduğunu söyleme imkanı bulunmadığı, tüm bu nedenlerle davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu senedin taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca teminat olarak düzenlendiği, nitekim davalı vekilince ibraz edilen 29.08.2016 tarihli cevap dilekçesinde de senedin teminat senedi olduğunun kabul edildiği, tüm bu nedenlerle davalı vekilinin senedin teminat senedi olmadığına dair istinaf sebepleri yerinde olmadığı gibi, dava konusu iskelenin davalı tarafça hasarlı olarak teslim alındığının somut deliller ile ispat edilemediği ve davalı tarafın daha fazla alacağı bulunduğunu ispat edemediği anlaşılarak, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.618,94.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.564,54.TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)a-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
b-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından taraflar vekili lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 21/09/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır