Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/71
KARAR NO : 2021/1457
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2- …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
YAZIM TARİHİ : …
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 03/07/2018 tarihinde … Dörtyol Ağzı Şubesi’nde bulunan … IBAN numaralı hesabından internet bankacılığı aracılığıyla … Bankası … IBAN numaralı … adına “borç olarak gönderilmesi” talimatıyla 15.000,00.TL para gönderdiğini, ancak IBAN numarasının … İletişim Bilişim Turizm Tic. Ltd. Şti. adına çıktığını, bankaya verilen talimatın … adına olduğunu bankanın bu nedenle farklı kişi hesabına bu parayı göndermeyerek müvekkili hesabına iade etmesi gerektiğini, aksi takdirde sorumluluklarının doğduğunu, zira şirket ile şahsın farklı kişiliklerinin bulunduğunu, buna ilişkin TCMB …… sayılı tebliğin 7. maddesinde açıklama olduğunu, bu nedenle alıcıya ve sorumluluk sahibi banka aleyhine Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı, davalı borçlu şirket aleyhine … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu bankanın yetkiye ve borca, davalı şirketin ise sadece borca itiraz ettiğini, davalı …’nın yetki itirazında yetkili icra dairelerinin bildirilmediğinden HMK 19/2 gereğince usulune aykırı yetki itirazı bulunduğunu bu nedenle Adana İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, aynı zamanda her iki borçludan alacaklarının bulunduğunu bu nedenle icra takiplerine yapılan itirazın iptali ile davalıların %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının bizzat kabulünde olduğu üzere davacı tarafından EFT bedeli …’e iletilmek istendiğini,dava konusu EFT işleminde EFT alıcısı olarak … belirtildiğini, EFT bedelinin …’in münferiden temsile yetkili olduğu şirket hesabına gönderildiğini, EFT alıcısı olarak belirtilen …, EFT alıcısı hesap sahibi şirketin tek yetkilisi olup işbu tutar üzerinde tasarruf yetkisi sadece …’e ait olduğunu, bu çerçevede düşünüldüğünde EFT ile birlikte EFT tutarı aslında davacı tarafından gönderilmek istenen şahsa iletildiğini, davacının herhangi bir zararı bulunmamakla birlikte hatalı olarak gönderildiği iddia edilen işbu tutarın 1 yıl boyunca davacı tarafından sorgulanmayıp 1 yıl sonra huzurdaki dava ile işbu tutarın talep edilmesi haksız menfaat elde etme amaçlı olduğunu, huzurdaki dava ile sırf EFT alıcısı olarak belirtilen şahıs ile EFT’de belirtilen IBAN noya ait hesap sahibinin-sırf şirket hesabı olması hasebiyle- uyuşmaması durumunu herhangi bir zararı dahi bulunmazken haksız menfaat elde etme amaçlı kötüniyetli bir şekilde kullanıldığını, dava konusu tutar diğer davalı uhdesinde olduğundan işbu tutarın müvekkili bankadan talep edilmesinin haksız olduğunu, alacağın varlığının tartışmalı olduğunu, likit sayılamacağını bu nedenle kötü niyet tazminatı istenemeyeceğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı kararı ile; itirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklının alacağını ispatla yükümlü olduğunu, dava konusu olayda, para havalesinin davacının bildirmiş olduğu IBAN numarasına yapıldığı ancak havale yapılan hesap alıcı gösterilen şahsın tek ortak olduğunun şirkete ait çıktı, şirket tek ortaklı olduğundan, şirketin tek ortağının da para havalesinde ismi gösterilen dava dışı … olduğundan ötürü hesap sahibi isminin uyumsuz olması sebebiyle bankanın sorumlu olduğundan bahsedilemeyeceği, nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/1578 Esas, 2015/7381 Karar sayılı içtihadında da, gerçekleştirilen para havalesinin alıcı kişiye değilde münferiden yetkili olduğu hesaba iletilmiş olması nedeniyle zarardan bahsedilmeyeceğini belirterek bu görüşü desteklediği, davacı … İletişim Bilişim Tur. Tic. Ltd. Şti.’ye yönelik olarak da sebepsiz zenginleşme iddiasına göre zararının tazminini talep ettiği, açılan dava da tarafların tacir olduğu, sebepsiz zenginleşme iddiasının ticari defter incelemesinden veya sair kesin delillerle ispatlanabilecek bir olgu olduğu, davacının davasında ticari defterlere dayanmadığı, bu yönde talebi de bulunmadığı, davacı gönderilen paranın şahsa değil de şahsın tek ortağı olduğu şirkete göndermesi sebebiyle uğradığı zararı başkaca bir delille de dayandırmadığı, ticari defter incelemesi talebi bulunmadığından alacağının varlığı hususu ispatlanamadığı, tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda, bilirkişi raporunun dosyaya sunulan belgelerle uyumlu olduğuna takdir getirilip anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilerek, davalıların talebi bulunmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmediği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu şöyle ki, bahsi geçen şahısla, davalı şirketin ayrı kişilikleri mevcut olup, her ikisinin de her türlü tasarrufunda birbirinden bağımsız olduklarını, gerekçeli kararda atıf yapılan Yargıtay kararlarının bu davanın konusu ile benzer nitelikte olmadığını, bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda atıf yapılan Yargıtay kararlarındaki olayda şirket adına gönderilmesi gereken paranın, yanlışlıkla şirketin tek yetkilisinin şahsi hesabına gönderilmesi söz konusu iken oysa işbu davada şahıs adına gönderilmesi gereken paranın, alıcı şahsın hatalı bilgilendirmesi üzerine, bu şahsın tek yetkilisi olduğu şirketin hesabına gönderilmesinin söz konusu olduğunu, müvekkilinin EFT açıklamasında borç olarak gönderilen yazdığından alacağı ispat edilmiş durumda olup başkacı bir ispat vasıtası gerekmediğini, davalı bankanın TTK kapsamında basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduğunu, bankaların objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğunu, bankanın mevzuata uygun davranmadığının çok açık olup IBAN numarası ve hesap sahibi uyumsuzluğu nedeniyle parayı gönderen hesaba iade etmesi gerekirken etmediğini, müvekkilinin borç olarak gönderdiği parayı gönderme niyetinde bulunduğu şahıstan isteme şansı kalmadığı, hesabına geçen şirketin ise icra takibine itiraz etmediğini, müvekkilinin davalı bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranışı yüzünden zarara uğradığını, bu nedenle davalı bankanın müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ,,,,,,,, Esas, ,,,,,,, Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin 03/07/2018 tarihinde … Dörtyol Ağzı Şubesi’nde bulunan … IBAN numaralı hesabından internet bankacılığı aracılığıyla … Bankası…IBAN numaralı … adına “borç olarak gönderilmesi” talimatıyla 15.000,00.TL para gönderdiğini, ancak IBAN numarasının … İletişim Bilişim Turizm Tic. Ltd. Şti. adına çıktığını, bankaya verilen talimatın … adına olduğunu bankanın bu nedenle farklı kişi hesabına bu parayı göndermeyerek müvekkili hesabına iade etmesi gerektiğini, paranın iade edilmediğini, davalı bankanın kusuru ile davacının zararına yol açtığını, bu nedenlerle davalı bankaya karşı icra takibi başlattıklarının itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini, diğer davalı … Ltd Şti’nin de sebepsiz olarak zenginleştiğini bu davalı aleyhine de ilamsız icra takibi başlattıklarını itiraz üzerine takibin durduğunu bu davalı bakımından da itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün ,,,,, Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalı … aleyhine 21.05.2018 tarihinde ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; 15.000,00.TL asıl alacak, 48,08.TL işlemiş faiz ile toplam alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faiz uygulanarak tahsili talep edildiği, davalı vekilinin işbu icra takibine itiraz ettiği, takibin itirazen durdurulduğu anlaşılmıştır.
Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün,,,,, Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalı … İletişim Bilişim Tur. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 03.10.2018 tarihinde ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; 15.000,00.TL asıl alacak, 1.350,00.TL işlemiş faiz ile toplam alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faiz uygulanarak tahsili talep edildiği, davalı şirket yetkilisinin işbu icra takibine itiraz ettiği itiraz dilekçesinde ‘Tarafıma gönderilen …. Esas nolu ilamsız takibin şahsıma borcu olan tarafın, şirket hesabına gönderdiği paradan dolayı açıldığını görüyorum. Bu borcu ve icrayı kabul etmiyorum….’, şeklinde itirazda bulunduğu ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacının davalı şirketin IBAN numarasına söz konusu parayı gönderdiği, dekontta alıcının … olduğu, …’in davalı … Ltd Şti’nin tek hissedarı ve yetkilisi olduğu, dava dışı …’in davalı şirket yetkilisi olarak icra takibine itirazda bulunduğu ve bu itirazında söz konusu parayı aldığını kabul ettiği, iş bu durum karşısında davalı … Ltd Şti’nin sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceği gibi, davalı bankanın da davacıyı zarara uğrattığından söz edilemeyeceği anlaşılarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL karar harcından peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 13/12/2021 tarihinde karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır