Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/67 E. 2021/1480 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/67 – 2021/1480
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/67
KARAR NO : 2021/1480
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : ….
DAVACI : ….
VEKİLLERİ :Av….
Av…..
DAVALI : ….
VEKİL :Av….
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin eşi …’ın yetkilisi olduğu dava dışı … … Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı şirket ile arasında ticari ilişkinin olduğunu, bu ticari ilişkinin teminatı olarak müvekkiline ait “İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, …. Mah. … Pafta, …. ada, …. parselde kain … . kat, …. nolu bağımsız bölüm”ün 1 yıl vadeli ve 250.000,00.TL bedelli olarak teminat ipoteği ile verildiğini, dava dışı … … Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle doğan borcun taraflar arasında imzalanan 31.07.2012 tarihli protokol ile sona erdeğini ancak söz konusu ipoteğin 2012 yılından sonra yapılacak alışverişlerin teminatı olarak tutulmaya devam edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı tarafça söz konusu borç olmaması ve kararlaştırılan vade gereği borç şekli anlamda muaccel dahi olmamasına rağmen Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını belirterek takip üzerinden yürütülmekte olan satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitini, başlatılan icra takibinin iptali ile söz konusu ipoteğin fekkini, davalının kötü niyetli olmasından dolayı asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu ipoteğin davacının eşi …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu … … Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçlarına karşılık olarak verildiğini, davacının lehine ipotek verdiği dava dışı iki firmanın müvekkiline borcunun bulunduğunu, ipotek konulduktan bir süre sonra dava dışı firma yetkilisi … tarafından müvekkili firma yetkilileri ile görüşülerek aralarında 31.07.2012 tarihli protokol yapıldığı ve borca karşılık müvekkili firma yetkilisine … çeki verildiğini, müvekkili firmanın … şirketinin üyesi olmadığını ve bu sebepten firma yetkilisine verilen çekin geçersiz olduğunu, söz konusu ipoteğin kesin borç para ipoteği olduğunu, başlatılan icra takibine davacı yan tarafından icra dairesinin yetkisiz ve icra emrinin usulsüz olduğu belirtilerek itirazda bulunulduğunu, bulunulan itirazın Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve ….. Esas sayılı dosyaları ile reddedildiğini belirterek, davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve ….. esas, … Karar sayılı kararı ile; davanın reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olan 50.000,00.TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, mahkemece 09.08.2016 tarihinde icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilen tedbirin İİK 72/4 gereğince kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; huzurdaki davada tartışılması gereken hususun icra takibine konu edilen ipoteğin geçerli olup olmadığıdır, nitekim eğer ipotek geçersiz ise bu ipoteği dayalı icra takibinin de mesnetsiz olacağın ve bu takipten dolayı müvekkilinin borçluluğundan söz edilemeyeceğini, huzurdaki davaya konu ipotekte borçlu ile ipotek malikinin farklı kimseler olup öncelikle meselenin taşınmaz malikinin verdiği ipoteğin geçerli olup olmadığının çözülmesi ile zira bir an için borcun ödenmediği varsayımında ipoteğin geçersizliğine karar verildiğinde müvekkilinin geçersiz bir ipotek sebebiyle başkasına ait bir borcu ödemiş olacağını, dava dışı ….. ile … arasındaki ticari ilişki nedeniyle doğan borcun, zaten taraflar arasından imzalanan 31/07/2012 tarihli protokol ile sona erdiğini, takip konusu ipotek, kayıtsız şartsız para borcu ikrarına ihtiva etmemekte olup bu sebeple ilam niteliğinde bir belge olmadığını, takibe konu ipoteğin vade süresinin 13/04/2013 olmasına rağmen alacaklı tarafça 10/04/2013 tarihinde yani vade dolmadan icra takibine girişildiğini, bu anlamda takip tarihi itibarıyla borcun muaccel olmadığını, zira ipotek belgesinde bir vade öngörülmüş ise alacaklının ancak bu vadenin dolmasından sonra borçlu hakkında takipte bulunabileceğini, anlatılan nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının eşi …’ın yetkilisi olduğu dava dışı … … Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı şirket ile arasında ticari ilişkinin olduğunu, bu ticari ilişkinin teminatı olarak müvekkiline ait “İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, … Mah. …. Pafta,…. ada, .. parselde kain . . kat, … nolu bağımsız bölüm”ün 1 yıl vadeli ve 250.000,00.TL bedelli olarak teminat ipoteği ile verildiğini, dava dışı … … Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle doğan borcun taraflar arasında imzalanan 31.07.2012 tarihli protokol ile sona erdiğini ancak söz konusu ipoteğin 2012 yılından sonra yapılacak alışverişlerin teminatı olarak tutulmaya devam edileceğinin kararlaştırıldığını, borç sona erdiği halde ipoteğin kaldırılmadığını, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 12.07.2018 tarih … EK sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verdiği, iş bu kararın istinaf incelemesi üzerine dairemizin 01.03.2019 tarih ….. EK sayılı kararı ile davanın menfi tespit ve ipoteğin fekki davası olduğu, ipoteğin fekki davası bakımından dosyanın tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dairemizin 01.03.2019 tarih …. EK sayılı kararı üzerine ilk derece mahkemesince ipoteğin fekki dava dosyasının iş bu dava dosyasından tefrikine karar verildiği ve ilk derece mahkemesince menfi tespit davası bakımından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
31.07.2012 tarihli protokolün incelenmesinden, protokolde …, … … Malzemeler Ltd Şti , … Ltd Şti’nin imzasının bulunduğu, protokolün 1.paragrafında … … Ürünler AŞ yetkilisi …’e 525.000,00 TL karşılığı … çeki verildiği, bu ödeme ile … … Malzeme Ltd Şti’nin , … … Ürünler AŞ’ne borcu kalmadığını, protokolün 2. parağrafında … … Ürünler AŞ’ne ipotekli ÜSKÜDAR/İSTANBUL’da bulunan dairenin taraflar arasında yapılacak alışverin teminatı olarak ipotek altında kalacağı, üç firmanın alışverişten vazgeçmeleri ve cari hesapların sıfırlanması durumunda ipoteğin kaldırılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 31.07.2012 tarihli protokolün yapıldığı, protokoldeki imzalarda tarafların itirazının bulunmadığı, dava dışı … … Malzemeler Ltd Şti’nin davalı firmaya 31.07.2012 tarihli … çeki verdiği, bu hususta da taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmış olup, davacı vekilinin istinaf sebebi bakımından çözümlenmesi gereken sorun davalı şirketin dava konusu çeki tahsil edip etmediği, borcun sona erip ermediğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince dava konusu çekin tahsil edilip edilmediği hususunda … … firmasına müzekkere yazılmış olup 19.08.2015 tarihli Şükrü İldeniz imzalı cevabi yazıda dava konusu ‘Çekle işlem gerçekleştirildiğini, kesilen bu çek karşılığında … Beylikdüzü ….. Sitesinde 1 adet taşınmaz almalarına aracılık edilmiştir, bu aracılık karşılı … firması firmamıza 320.000,00.TL borçlanmıştr.’ şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince dava dışı … … firmasına yazılan 21.07.2016 tarihli müzekkerenin muhatap firmanın tanınmadığından bahisle gönderilmediği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince kolluk kuvveti marifetiyle yapılan araştırma neticesinde dava dışı … … firmasının bildirilen adresinin boş olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince SGK’ya yazılan müzekkere cevaplarının incelenmesinden dava dışı … … firmasının 19.08.2015 tarihi itibariyle … adlı bir çalışanının olmadığı tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince dava dışı … … Firması’nın yetkilisinin tespit edildiği ancak kolluk marifetiyle de yapılan araştırma sonucu …’nın adresine ulaşılamadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince dava dışı … İnşaat’a müzekkere yazılarak davalı firma adına taşınmaz satışı olup olmadığı ve bu satışta … çekinin kullanılıp kullanılmadığı sorulmuş olup, 14.06.2017 tarihli cevabi yazıda İstanbul Beylikdüzü adresinde bulunan iki adet dairenin …’e devredildiğini, 120.000,00.TL satış bedelinin banka havalesi yoluyla gönderildiğini, … çekleri ile daire satışı yapılmadığı belirtilmiştir.
Somut dosyamızda ipoteğin fekki davasının tefrik edildiği, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın menfi tespit davası olduğu bu nedenlerle ipoteğin fekki davasının sonucunun beklenmesinin gerekmediği, ipotek senedinin incelenmesinden her ne kadar ipoteğin dava dışı … … Malzemeler Firmasının borcu için verildiği belirtilmemiş ise de davacının dava dışı … Tıbbbi Malzemeler Ltd Şti yektilisi …’ın eşi olduğu ve ipoteğin dava dışı … … Malzemeler Ltd Şti’nin davalı firmaya olan borçları için verildiğinin dava dilekçesinde açıklandığı anlaşılmakla tüm bu durumlar karşısında davacı vekilinin ipoteğin geçerli olmadığı şeklindeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı, davacı dava konusu borcun … Çeki ile ödendiğini iddia etmiş ise de, davalı vekilinin bu çekin tahsil edilmediği şeklindeki savunması karşısında söz konusu çek karşılığı davalıya ödeme yapıldığının ispat edilemediği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı ve ipoteğin vadesinin gelmediğine ilişkin istinaf sebeplerinin ise istinaf davamızın konusunu oluşturmadığı, nitekim davacının icra takip aşamasında ilamlı takip yapılamayacağına dair itirazda bulunduğu ve Adana 2.İcra Hukuk Mahekemesi’nin … EK sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin . tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL karar harcından peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 15/12/2021 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır