Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/666 E. 2022/838 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/666
KARAR NO : 2022/838
KARAR TARİHİ : 17/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …-T.C….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …-
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin, davacı müvekkiline alacağından dolayı Mersin … Çamlıbel Şubesi’nin 13/07/2016 vadeli, 50.000,00.TL’lik çekini vermiş olup, çeki gününde bankaya ibraz edildiğinde çekin hamil kısmına soyadının “…” yazıldığının farkına vardığını, davalının bu yanlışlığı kasten yaptığını, o anda bankaya davacı müvekkilini tanımadığını beyan ederek karşılıksız kaşesinin vurulmasını engellemiş ve bankanın beyana göre kaşe işlemini tamamladığını, bunun üzerine müvekkilinin Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığı ancak davalı müvekkilinin tanımadığını ve borcu olmadığını beyan ederek icra takibini itirazla durdurduğunu, davalı borçlunun bu itirazının haksız olup itirazın iptali ile takibin devamına, %20 kötüniyet tazminatı ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zaman aşımı itirazlarının buluduğunu, davacı vekilinin davayı 02.08.2017 tarihinde açtığını, ödeme emrine ise 14.07.2016 tarihinde itiraz ettiğini, bir yıllık dava açma süresini geçirdiklerinden zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin tacir olduğunu, davacı ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, çekin müvekkili şirketin iradesi dışında elinden çıktığını, savcılığa suç duyurusunda da bulunulduğunu, dava dilekçesinde asılsız iddiaların bulunduğunu, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının davasının reddini, %20’den aşağı olmamak üzere lehlerine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davanın çeke dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının keşideci olup davacının lehtar ve yetkili hamil olduğu iddiası ile dava konusu çekin incelenmesinde lehtar kısmında “… …” yazmakta iken ilk cironun “…” tarafından yapıldığının görüldüğü, dolayısıyla mahkemece ciro silsilesinin kopuk olduğuna kanaat getirilerek hamilin çekten dolayı keşideciye karşı başvuru hakkını yitirdiğinin değerlendirildiği, hamil ile keşideci arasındaki temel ilişkinin değerlendirilmesinde ise incelenen defter kayıtlarına göre davacının davacı ile ilgili bir ticari ilşikiye ait hiçbir yevmiye kaydının olmadığı, davacının davalıdan bakiye alacağının olduğunu gösteren bir işlemin kayıtlarda yer almadığı, davalı firmanın ticari defter kayıtlarında icra takibine ve davaya konu 13/04/2016 vadeli 50.000,00.TL tutarlı çeke ilişkin bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiş olup huzurdaki davanın ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin vermiş olduğu kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davalının inşaat firması olup davacı müvekkilinin inşaat mühendisi olduğunu, davacı firmaya teknik destek veren ve ihale dosyası hazırlayan müvekkilinden davalı tarafın acil ödemelerinden dolayı da borç para aldığını, davacı müvekkilinin, davalı şirket yetkilisi …’den toplam 68.000,00.TL alacağı olduğu hususunda anlaştıklarını, borçlu şirket yetkilisinin bu miktar karşılığında kendilerine ait 18.000,00.TL bedelli … … Bankası’nın çeki ile dava konusu olan 50.000,00.TL … … Bankası’nın 2 adet çekini müvekkiline teslim ettiğini, 18.000,00.TL’lik çekin günü geldiğinde ödenmeyince müvekkilinin çekin arkasını yazdırdığı, icraya koyduğu ve davalı tarafın bu borcu itirazsız olarak ödediğini, dava konusu çekin ise günü geldiğinden banka memurları çekte davacı müvekkilinin soyadının “…” yerine “…” yazıldığını görünce davalıyı aradıklarını ve kötüniyetli davalının bu yanlışlığı kabul etmediğini, bu çeki icraya koyunca da davalı şirketin kötü niyetli olarak çekinin çalındığını, kendilerinin güvenini kötüye kullanıldığını iddia ederek davacı müvekkilinin savcılığa şikayet ettiklerini, davacı müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini, anlatılan nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalının yanında çalıştığını, davalının alacağından dolayı davacıya çek verdiğini, çekte davacının soyadının … yerine … olarak yazıldığını ve çekin bankaya ibrazından sonra davacının bu durumu fak ettiğini, bankaca soyadı farklılığından dolayı ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle davacının alacağı için ilamsız icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının davacıya emanet araba verdiğini davacının arabada bulunan bu çeki alarak doldurduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği ve … bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan 30/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; Davacı ile ilgili bir ticari ilşikiye ait hiçbir yevmiye kaydının olmadığı, davacının davalıdan bakiye alacağının olduğunu gösteren bir işlemin kayıtlarda yer almadığı, davalı firmanın ticari defter kayıtlarında icra takibine ve davaya konu 13/04/2016 vadeli 50.000,00.TL tutarlı çeke ilişkin bir kaydın bulunmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 11/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile; Davacı ile ilgili bir ticari ilşikiye ait hiçbir yevmiye kaydının olmadığı, davacının davalıdan bakiye alacağının olduğunu gösteren bir işlemin kayıtlarda yer almadığı, davalı firmanın ticari defter kayıtlarında icra takibine ve davaya konu 13/04/2016 vadeli 50.000,00.TL tutarlı çeke ilişkin bir kaydın bulunmadığını 30/05/2018 tarihli kök raporunu destekler nitelikte ek rapor sunulmuştur.
Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … Mühendislik…San. A.Ş. aleyhine 13/04/2016 ödeme tarihli çek alacağına istinaden 50.000,00.TL asıl alacak, 1.268,89.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.268,89.TL alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin 14/07/2016 tarihinde ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itiraz ettiği, borçlu tarafından Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi’ne icra takibinin taliki ve iptali davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 30/03/2017 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile ilamsız icra takiplerinde borca ve ferilerine itirazın icra müdürlüğüne yapılmasının emredici hüküm olarak düzenlendiğinden, davacı borçlunun icra müdürlüğüne itirazını sunmadan dava açtığından şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …-… EK sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinden şikayetçinin …, Şüphelinin … olduğu, şüphelinin emanet bırakılan araçtaki çekleri alıp doldurduğundan bahisle suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma sonucunda kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalının dava konusu çekteki imzaya bir itirazının olmadığı, dava konusu çekin ödenmediği, her ne kadar davalı davacının dava konusu çeki doldurduğunu iddia etmiş ise de bir kimsenin lehine çek düzenleyip soy adını yanlış yazmasının hayatın olağan akışı ile uyumlu olmadığı gibi, davalının dava konusu çeklerin davacı tarafından alınıp doldurulduğu şeklindeki suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, tüm bu durumlar karşısında davalının borcundan dolayı dava konusu çeki düzenleyerek davacıya verdiği ancak davacının soyadı yanlış yazıldığı için bankaca ödeme yapılmadığı ve davacı tarafça ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmakla, çekin geçerliliği için ticari defterlere kaydının zorunlu olmadığı, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kabulü yerine red kararı verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulü ile davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin 50.000,00.TL asıl alacak miktarı üzerinden kaldığı yerden devamına, davalının 50.000,00.TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-DAVANIN KABULÜNE,
a)Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe itirazın İPTALİ ile takibin toplam 50.000,00.TL asıl alacak miktarı üzerinden kaldığı yerden DEVAMINA,
b)Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 10.000,00.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 3.415,50.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 597,53.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.817,97.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 597,53.TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40.TL başvurma harcı, 165,50.TL tebligat gideri, 400,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 596,90.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.300,00.TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf başvuru harcı, 16,50.TL tebligat gideri ve 48,50.TL posta gideri olmak üzere toplam 213,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 17/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır