Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/64 E. 2022/216 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/64
KARAR NO : 2022/216
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :… ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- ….
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: müvekkil şirket banka ile davalı … arasında tanzim ve imza olunan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden kredi kullandırıldığı ve diğer davalı …’ın işbu sözleşmede kefil olduğunu, borçlu ile kefili kredi sözleşmesinde belirtilen borç ve faiz oranlarına ilişkin hususları kabul etmiş olmasına rağmen davalılar tarafından söz konusu borç için hiçbir ödeme girişiminde bulunmadığını, müvekkili banka tarafından 20.07.2017 tarihli ihtarname ile ihtar edildiği, borçlu tarafından bu ihtarnameye itiraz edilmediği, keşide edilen ihtarnameye rağmen borçlularca borcun ödenmemesi üzerine Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini ancak davalıların itirazları neticesinde durdurulduğunu, müvekkili bankayı maddi anlamda zarara uğrattıklarını, TBK m. 117 hükmü uyarınca, kredi kullanana bir muacceliyet ihtarının gönderilmesi ve ihtarda tanınan ödeme süresinin geçmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine de kredi kullananın temerrüdünün gerçekleşeceği düzenleme altına alındığını, davalı tarafça ileri sürülen itirazların reddini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile birlikte itiraz neticesinde durmuş olan takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinde dava değerinin 28.875,95. TL olarak gösterildiği, yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 28.634,92. TL’ alacak yönünden itirazın iptaline karar verildiği, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş, davacı vekilince red edilen miktar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf konusu miktar 241,03.TL’dir.

02/12/2016 tarih ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı karar tarihi olan 2019 yılı için 4.400,00.TL’dir.
HMK’nun 341/4 maddesi uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz.

Somut dosyamızda, dava dilekçesinde dava değerinin 28.875,95.TL olarak gösterildiği ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği, red edilen dava değerinin 241,03.TL olduğu, karar tarihi olan 2019 yılı için istinaf kesinlik sınırının 4.400,00.TL olduğu, red edilen dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı, bu nedenle iş bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak İlk Derece Mahkemesi’ne aittir. Ancak İlk Derece Mahkemeleri’nin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir. Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, İlk Derece Mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, İlk Derece Mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.

İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliğinin 8/11 maddesi gereğince Kanun Yolu Formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi halinde, İlk Derece Mahkemesi’nin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira İlk Derece Mahkemesi’nce kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi’nin kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince gerekli kararın (usulden red kararının) verilmesi gerekecektir.

İlk Derece Mahkemesi’nce verilen kararın red edilen kısmı 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi ve 352/1-b maddesi gereğince istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4 maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2)-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 02/03/2020 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır