Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/616 E. 2022/795 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/616 – 2022/795
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/616
KARAR NO : 2022/795
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı/borçlu banka nezdindeki paranın 2006 yılından 25/12/2008 tarihine kadar yaklaşık 3 yıl hiçbir faiz işletilmeden tarafına ödendiğini, tüm taleplerine rağmen tarafına başkaca herhangi bir ödeme yapılmayacağının belirtildiğinden 16/12/2013 tarihinde Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 16.824,06.TL ödenmeyen alacağı ile 7.353,00.TL takip tarihine kadar işleyen yasal faizi ile birlikte 24.361,06.TL’lik icra takibi başlatıldığını, her ne kadar, davalı bankanın 25/12/2008 tarihli dekontunda net faiz olarak belirtildiğinin dikkate alınarak, açılan icra takibinde bulunulduğunu, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; öncelikle davanın husumetten reddini talep ettiklerini, ayrıca 2003/5021 sayılı Kanun ve 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda müflis Türkiye … Bankası T.A.Ş. ödemelerine müvekkili banka tarafından aracılık edildiğini, Bakanlar Kurulu Kararında belirtildiği şekilde hesaplanan TÜFE faiz oranının uygulandığını, her faiz tahakkuk döneminde TMSF tarafından bankaya bildirilen TÜFE faiz oranlarının sisteme merkezden girildiğini (25.868,50.TL ana para + 955,56.TL faiz ) = 26.824,06.TL’nin davacıya 25/12/2018 tarihinde ödendiğini belirterek davanın reddine, asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davalının Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine vaki itirazının takip konusu 8.324,57.TL asıl alacak ve 3.781,44.TL takip tarihine kadar işlemiş yasal faizden ibaret toplam 12.106,01.TL alacak bakımından iptali ile takibin söz konusu alacak tutarları üzerinden ve 8.324,57.TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle kaldığı yerden itibaren devamına, hükmolunan 12.106,01.TL alacağın %20’si oranına karşılık gelen 2.421,20.TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalının yasal koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının faiz kaybına uğradığını iddia ettiği ve davasına davaya dayanak olarak gösterdiği hesaplar da bu mevzuat çerçevesinde vadesiz olarak açılan hesaplardan olduğunu, dolayısıyla ortada davacının para getirmek suretiyle bankacılık hukukuna istinaden banka-mudi ilişkisi çerçevesinde açmış olduğu bir hesap olmadığını, davaya dayanarak teşkil eden mevduat davacının kendi tasarrufundaki parasını Bankacılık Hukuku anlamında müvekkili bankaya yatırması neticesinde açılmış bir mevduat olmayıp özel mevzuat gereğince TMSF tarafından açılmış bir hesaptır ve yine TMSF tarafından bloke konulmak suretiyle davacının tasarrufta bulunmasının engellendiğini, yerel mahkemece alacağın likit ve itirazların haksız olduğu gerekçesi ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması da haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla inkar tazminatının 8.324,57.TL asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken, toplam 12.106,00.TL üzerinden hüküm altına alınmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, reddedilen miktar yönünden lehe %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, anlatılan nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı bankada bulunan hesabına faiz işletilmediğini, ödenmeyen faiz alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davanın reddini savunduğu ve ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … Bankası aleyhine 16.824,06.TL asıl alacak, 7.537,00.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.361,06.TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun 30/12/2013 tarihli itirazı üzerine icra takibinin 30/12/2013 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
23.12.2008 tarihli davacının imzasının bulunduğu TAHHÜTNAME VE İBRANAME başlıklı belgede davacının dava hakkını saklı tutarak imzaladığı anlaşılmıştır.
Davalı … Bankası’nın 07.03.2016 tarihli yazısının incelenmesinden ‘… hesabına aktarılan tutar üzerine TMSF’nin talimatıyla bloke tanımlandığını ve yine anılan kurumun talimatıyla bloke kaldırılmış olup, adı geçen tarafından Bankamıza ihtarname gönderilse dahi 2006/10627 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ilgili hesabın vadeli hesaba dönüştürülmesinin mümkün olmayacağı, hesabın vadeli hesaba dönüştürülmesine ilişkin TMSF’nin veya herhangi bir yasal merciinin talimatının bulunmadığı, TMSF tarafından anaparaya aşağıda belirtilen faiz oranları baz alınarak faiz tahakkukları gerçekleştirilerek Bankamız hesaplarına aktarım yapıldığı…….’ şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
TMSF’nin 05.12.2008 tarihli yazısının incelenmesinden davacının hesabı üzerine bloke konulmasına ilişkin bir karar alınmadığı belirtilmiştir.
TMSF’nin 17.12.2008 tarihli yazısının incelenmesinden davacının hesabı üzerine konulan bloke kaldırılarak ödeme yapılması istenmiştir.
Davacının dava hakkını saklı tuttuğu, davalı banka hesapta bloke olmadığı halde hesaba bloke işlemiş yapmış olup, bu işlem nedeniyle ödenmeyen faiz alacağından sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu, kabul edilen alacak miktarının tamamı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir usulsüzlük olmadığı gibi, dava kısmen red edilmiş olsa bile davacının icra takibinde kötü niyetli olmadığı ve davalı lehine tazminat verilmesini gerektiren şartların bulunmadığı, davalı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 827,00.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 210,00.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 617,00.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 16/06/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır