Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/591 E. 2022/1027 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/591
KARAR NO : 2022/1027
KARAR TARİHİ : 18/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACILAR : 1- … TC….
2- … TC….
3- … TC….
4-…
5- … TC.
6- … TC….- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2003/… esas sayılı takip dosyası ile müvekkillerinden davacı …, müvekkillerin mirasbırakanı … ve Osman Kıymacı aleyhine Ziraat Bankası’na ait 10/07/2003 tarihli ve … numaralı ve 12.000,00.TL bedelli çek için icra takibi başlatıldığı, müvekkili … tarafından imzaya itiraz edildiği ve Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2016 tarihli ve 2007/… Esas, 2016/… sayılı kararı ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davalı tarafça yukarıda bahsedilen karar sonucu bu kez Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2003/… esas sayılı dosyasının yenilenerek işleme konulduğu, işleme konan dosyanın bu kez 2017/… esas sayısını aldığı ve davacı müvekkillerine, …’ün mirasçıları olmaları nedeniyle borç ödeme muhtırası gönderildiği, alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, icra takibine konu çekin vade tarihinin 10.07.2013 olduğunu, borçlu olduğu iddia edilen İsmail Büyüktürk’ün 23.08.2003 tarihinde vefat ettiğini, her davanın on senelik müruru zamana tabi olduğunu, icra takibine konu çekteki imzanın müvekkillerinin murisine ait olmadığını, çekte yer alan ve muris …’e ait olduğu iddia edilen imzanın murise ait olmadığının gözle görülebilecek şekilde açık ve net olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile müvekkillerinin Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine karar karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile ; davacılardan …’ün hali hazırda Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/… esas sayılı dava dosyasıyla devam eden menfi tespit ve istirdat davasının bulunduğu, Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/… esas, 2016/… karar sayılı ilamının ise Yargıtay 12.HD. 12.03.2019 tarihli ve 2017/2903 esas, 2019/1560 karar sayılı ilamıyla bozularak mahkemenin 2019/… esasına kayıtlı olarak halen derdest olduğu, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduğu, davacıların zamanaşımı itirazında buludukları, icra takip dosyasının derdest olması sebebiyle davacının zamanaşımı iddiasının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, zira Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2003 tarih ve 2003/370 esas sayılı dava dosyasının Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2004 tarih ve 2004/153 esas sayılı menfi tespit ve istirdat dava dosyalarının açıldığı tarihte bononun zamanaşımının da dolmadığı, bu nedenlerle davacıların zamanaşımı itirazlarının yersiz ve mesnetsiz olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; davacıların murisi hakkında kambiyo senedine dayalı olarak Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2003/… esas sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığı, davacıların murisinin ölümünden sonra bu icra takibi yenilenerek ve davacılara yöneltilerek Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasından yeniden icra takibine geçildiği, davacıların mahkemenin iş bu menfi tespit davasını açtıkları, icra dosyasının 2003 yılına ait olduğu ve dosyanın işlemden kaldırıldığı, 23/02/2017 tarihinde ise yenileme emri ile davacılara ödeme emri gönderildiği, kambiyo senetlerindeki zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, 3 yıl sonunda alacağın zamanaşımına uğradığı, iş bu olayda 3 yıllık zaman dilimi geçilerek ödeme emri gönderildiği, kaldı ki temel ilişkiye dayanılarak dava açılmış olsaydı dahi 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu itibarla davacı … dışındaki davacıların haklı oldukları, uyap üzerinden incelemede mahkemenin 2019/… esas sayılı dosyasında Nazik’in açmış olduğu ve yine aynı icra dosyası ile ilgili davanın sürmekte olduğu anlaşıldığından Nazik yönünden açılan davanın tefrik edilerek mahkemenin 2019/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, diğer davacıların açmış olduğu davanın kabulü ile; Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibi yönünden davalıların borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetinin ispatlanamaması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; davacılardan …’ün hali hazırda Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/… (yeni esas 2019/…) esas sayılı dava dosyasıyla devam eden menfi tespit ve istirdat davası halen derdest olduğunu, derdestlik tarafları, dava sebebi ve dava konusu aynı olan bir davanın görülmekte iken ikinci kez dava açıldığını, davanın görülmekte olması halinde aynı dava yeniden açılamayacağını, davacılar 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. Md. uyarınca her dava on senelik müruru zamana tabidir.” gerekçesiyle zamanaşımı itirazında bulunduğunu, İcra takip dosyası muris yönünden derdest olduğundan davacının zamanaşımı iddiasının kabul edilmesi mümkün olmadığını, zira menfi tespit davası alacak zamanaşımını kestiği gibi mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemeceğini, ayrıca davacılar kendilerine muhtıra gönderildikten 1 yılı aşkın süre sonra iş bu dava ve şikâyetleri yaptığını, yasal süresi içinde de haciz işlemlerine karşı hiçbir itirazda bulunmadıklarını, bu nedenlerle yerel Mahkeme’nin 13.11.2019 tarih ve 2018/… esas 2019/… karar sayılı ilamının müvekkili lehine ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile, Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2003/… esas sayılı dosyasının yenilenerek 2017/… esasını aldığını, davacılara …’ün mirasçıları olmaları nedeniyle borç ödeme muhtırası gönderildiğini alacağın zamanaşımına uğradığını ve çekte yer alan imzanın murise ait olmadığını ileri sürerek davacıların Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine karar karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın davacı … yönünden tefriki ile mahkemenin 2019/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, diğer davacıların açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmiş ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda; ilk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; kural olarak alacaklıya karşı herhangi bir nedenle borçlu olmadığını bildirerek menfi tespit davası açılabilir. Ancak, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2021 tarih 2020/2929 Esas, 2021/1141 Karar Sayılı ilamında belirtildiği üzere zamanaşımı iddiasına dayanılarak menfi tespit davası açılamaz, ancak davacılar dava dilekçesinde zamanaşımı dışında çekteki imzanın murise ait olmadığını iddia ettiklerinden mahkemece bu konuda taraf delilleri toplandıktan ve gerekirse bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik incelemeye dayalı yazılı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince davacı … yönünden davanın tefriki ile mahkemenin 2019/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup, davacı … yönden yargılama halen devam ettiğinden davalı vekilini bu davacıya yönelik istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı vekili tarafındanAdana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzereAdana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-… Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 150,53TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
5)-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 18/07/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır