Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/560 E. 2022/1040 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/560 – 2022/1040
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/560
KARAR NO : 2022/1040
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2019
NUMARASI : 2019/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI :… SU ARITMA TEKNOLOJİLERİ ENDÜSTRİYEL KİMYASALLARI İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … MAĞAZALAR AŞ.-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2019 tarih ve 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin Hacı Sabancı OSB. İstiklal Caddesi No…. Yakapınarı Yüreğir Adana adresindeki deposunda kullanılmak üzere almış olduğu su arıtma sistemi karşılığında müvekkili şirketin 25/09/2017 tarih … irsaliye numaralı ve … numaralı 17.530,32.TL miktarlı fatura düzenlendiğini, fatura konusu malların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, davalı tarafından icra dosyasına itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali davası açmadan önce 2019/… Arabuluculuk Numarası ile Arabulucu yoluna başvurulduğunu ancak davalı ile anlaşma sağlanamadığını belirterek itirazın asıl alacak olan 17.530,32.TL yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa itiraz tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket ile müvekkili şirketin Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Adana – 2 Bölge deposunda kullanılan suyun kalitesini arttırmak amacı ile arıtma sistemi kurulması için görüşmeler yapıldığını, görüşmeler neticesinde anlaşma sağlandığını, davacı şirketin kurmuş olduğu arıtma sisteminin sağlıklı çalışmadığını ve beklenen performansın alınamadığını, ayrıca su arıtma sisteminden alınan suyun analizi neticesinde koliform bakteri tespit edildiğini, uyarılara rağmen her hangi bir çözüm üretilmediğini, bu nedenle davacı şirkete bir ödeme yapılmadığını, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden haksız şekilde başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini beyan ederek, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2019 tarih ve 2019/… Esas, 2019/… sayılı kararı ile; taraflar arasında su arıtma sistemine ait cihazların imalatına, satılmasına ve kurulmasına ilişkin bir yönüyle eser diğer yönüyle satış niteliğinde karma bir sözleşme yapıldığı, kurulan arıtma cihazına ait faturanın davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından faturanın maliyeye beyan edildiği, TTK’nın …/2.maddesinde belirtilen 8 günlük süre içinde itiraz yada iade edilmediği, bu nedenle bu faturalara konu mal ve hizmetin davalıya verildiğinin ispatlanmış sayılacağı, ayıp konusunda süresinde yapılmış bir itiraz yada gönderilmiş bir ihtar bulunmadığı, icra takibine yapılan itiraz dilekçesinde dahi bu yönde herhangi bir savunma yapılmadığı, kaldı ki cihazın uzun süre kullanılmaması nedeniyle çalışmaz durumda olduğu, dava tarihinden önce Adana Sağlık İl müdürlüğü tarafından değişik tarihlerde numuneler alınarak analiz yapıldığı, çeşmeden ve depolardan alınan numunelerin uygun olmadığı, ancak gerek çeşme ve gerekse depoların davalının sorumluluğuna bırakıldığı, arıtmadan 17/10/2017, 18/04/2017 ve 10/09/2018 tarihinde alınan numuneler üzerinde yapılan analizlere göre suyun yönetmeliğe uygun olduğu, yalnızca 07/03/2018 tarihinde çift arıtmadan alınan numunenin yönetmeliğe uygun çıkmadığı, ancak sistemin 15/09/2017 tarihinde teslim edildiği, teslim belgesinde sistemin çalışır durumda olduğu ve test edilerek teslim edildiği, bir sıkıntının bulunmadığının belirtildiği, işletme görevlisinin bu belgede imzasının bulunduğu, arıtma cihazının sürekli kontrol altında tutulması, bakımlarının, temizliğinin düzenli ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi, bilirkişi raporunda belirtilen şekilde takibinin yapılması gerektiği, 07/03/2018 tarihli numune sonucunun sebebinin tam olarak bilinmediği, sonraki tarih itibariyle sebebinin tespit edilemeyeceği, cihazın uzun süre çalışmamasından dolayı tekrar çalıştırılamadığı, keşif sırasında tekrar çalıştırılsa dahi sonucun sağlıklı olmayacağı, keza uzun süre bekleyen cihazın içinde bakteri ve mikrop üreyeceği, kaldı ki 07/03/2018 tarihinden sonra yapılan analizde arıtma suyunun temiz çıktığı, arıtma sisteminin bizzat kendisinde bir ayıp bulunduğunun ispatlanamadığı, bilirkişi raporunda düzenli bakım ve kontrollerinin yapılmaması ve/veya gerekli eğitimin verilmemesi nedeniyle sistemin beklenen faydayı sağlamadığı için ayıplı olduğu görüşüne yer verildiği, bu durumun davacının sorumluluğunda olmadığı, keza eğitim verilmediği yönünde bir iddia olmadığı gibi bakım ve kontrollerin davalı tarafından yapılması gerektiği, ayıp varsa dahi süresinde ihbar edilmediği, ayrıca düzenlenen faturanın alınarak kayıtlara işlendiği, maliyeye beyan edildiği, itiraz yada iade edilmediği gerekçesi ile davanın asıl alacak üzerinden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkememe dosyasında aldırılan gerek kök gerekse ek bilirkişi raporunda isabetli bir şekilde davacı firma tarafından kurulan arıtma sisteminden beklenen faydanın sağlanmadığının bu nedenle ürünün ayıplı mal durumunda olduğunun tespit edildiğini, bilirkişinin kök ve ek raporlarındaki tespitlere rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, arıtma sisteminin sağlıklı çalışmadığını, müvekkili şirketin beklediği performansı alamadığını, analiz raporlarında da açıkça görüleceği üzere koliform bakterisi tespit edildiğini, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmasına rağmen davacı firmanın sorunu gidermediği, bilirkişi raporunda düzenli bakım ve kontrollerin yapılmaması ve gerekli eğitimin verilmemesi nedeni ile sistemin beklenen faydayı sağlamadığı, kararda ifade edilenin aksine tüm bu hususların davacının sorumluluğunda olduğu bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı dava dosyası
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının su arıtma sistemi satın aldığını faturaya konu borcun ödenmediğini bu nedenlerle icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise satılan ürünün ayıplı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama sonunda, davanın kabulüne karar vermiş olup, iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu aleyhine 17.530,32.TL asıl alacak, 3.170,23.TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı olarak 25.09.2017 tarihli 17.530,32 TL bedelli faturanın gösterildiği, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nün su analizlerine ait raporların incelenmesinde, 17/10/2017 tarihinde alınan numunelere ait 20/10/2017 tarihli 3910 sayılı raporlara göre, çeşmeden alınan numunenin İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olmadığı, arıtmadan alınan suyun ise uygun olduğu, 07/03/2017 tarihinde alınan numunelere ait 09/03/2018 tarihli 900 sayılı raporlara göre, çift arıtma çeşme ve su deposundan alınan numunelerin söz konusu yönetmeliğe uygun olmadığı, 18/04/2018 tarihinde alınan numunelere ait 20/04/2018 tarihli … sayılı rapora göre, musluktan alınan suyun yönetmeliğe uygun olmadığı, arıtma çıkışından alınan suyun ise uygun olduğu, 18/07/2018 tarihinde alınan numunelere ait 23/07/2018 tarihli 2764 sayılı raporlara göre, arıtma deposundan alınan suyun yönetmeliğe uygun olmadığı, çeşme suyunun ise uygun olduğu, 10/09/2018 tarihinde alınan numunelere ait 12/09/2018 tarihli … sayılı raporlara göre, arıtma suyunun yönetmeliğe uygun olduğu, depodaki suyun uygun olmadığı belirtildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle, somut olayda sistemin uzun zaman çalıştırılmadığı için bazı ekipmanların arızalı olduğunun keşif yerinde beyan edildiğini, farklı zamanlarda farklı noktalardan alınıp Sağlık İl Müdürlüğü tarafından yapılan analiz sonuçlarına göre sistemin çalıştığı ancak düzenli bakım ve kontrollerinin yapılmaması ve/veya gerekli eğitimin verilmemesi nedeniyle sistemin beklenen faydayı sağlamadığı ve ayıplı olduğu belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya satılan su artıma sisteminin ayıplı olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 219. maddesinde yer almaktadır. Düzenlemede “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” denilmektedir.
Somut olayda, davalı tarafça davaya konu su arıtma sisteminde yapılan analiz sonucunda koliform bakterisi tespit edildiği bu nedenle ayıplı olduğu iddia edildiği, davacı ise su arıtma sistemin çalışır şekilde teslim edildiğini, davalıya ait bina alt yapı su tesisatından kaynaklanan sorun nedeniyle arıtmadan gelen temiz suyun borulardan geçerken kullanılmaz hale geldiğini ileri sürdüğü, 15.09.2017 tarihli teknik servis formu ile sistemin test edilerek herhangi bir sıkıntı olmadığı belirtilerek davalıya teslim edildiği, 17.10.2017 tarihinde arıtmadan alınan suyun İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olduğunun tespit edildiği, bu durumda davalı tarafça dava konusu su arıtma sisteminde ayıp bulunduğunun ispat edilmediği, mahkemece alınan bilirkişi raporunun takdiri delil mahiyetinde olup, tek başına mahkemeyi bağlayıcı niteliğinin bulunmadığı, mahkemece aynı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olup , davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2019 tarih ve 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.197,49.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 245,10.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 952,39.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 19/07/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır