Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/543 E. 2022/651 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/543
KARAR NO : 2022/651
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, Davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin söz konusu icra takibini haricen öğrendiğini, takibin dayanağının … Bankası Mersin Pozcu Şubesi’ne ait … seri nolu, keşide yeri Mersin olan 20/11/2018 keşide tarihli 300.000,00.TL bedelli çek ile … Bankası Mersin Pozcu Şubesi’ne ait … seri nolu keşide yeri Mersin olan 20/11/2018 keşide tarihli 300.000,00.TL bedelli çekler olduğunu, Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına dayanak çeklerde müvekkili adına atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek, Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin teminatsız olarak ihtiyati tedbirin durdurulmasını, müvekkilinin çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı lehine %20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacı her ne kadar söz konusu icra takibini haricen öğrendim şeklinde beyanda bulunmuş ise de. icra dosyası incelendiğinde takibe dayanak çeklerin arkasının 21/11/2018 tarihinde karşılıksız olarak kaşelendiğini, 22/11/2018 tarihinde ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, aynı gün bu kararın İcra Müdürlüğü’ne ibraz edildiğini ve yine aynı gün esas takibe geçildiğini, 23/11/2018’de takip borçlularına ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığının görüleceğini, bu ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ edildiğini, davacının takip dayanağı çeklerde keşideci olmadığını, dava dışı … …’in … ile … … iş ortaklığı adına iki adet çek keşide ettiğini, çekin iş bu ortaklık tarafından davacı tarafından müvekkiline ciro edildiğini, davacının TBK’nun 637/2 maddesi uyarınca ciranta olması dışında … … ile davacının adi ortaklığı nedeniyle … … ile birlikte müvekkiline karşı müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddini ve dava konusu Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibin devamını, davacı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacının adına ciro altındaki imzanın incelenmesinde hukuki yarar olmadığını, davacının mensubu olduğu iş ortaklığının cirosundan dolayı dava konusu borçtan sorumlu olduğu anlaşılmakla haksız açılan davanın reddine, davalı tarafından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davacının açıkça kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığı ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Mersin 4.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına dayanak çeklerde bulunan imza müvekkiline ait olmadığını, takibe konu çeklerde müvekkili ve … … her ne kadar lehtar olarak görünse de, bu meblağda çeki cirolamak suretiyle imzalamış olması söz konusu olmadığını, icra takibine konu çeklerdeki imzaların müvekkili ve diğer borçlu …- … … iş ortaklığına izafeten ait olmadığından ciro silsilesinde kopukluk olduğunu belirterek, yetersiz ve eksik inceleme neticesinde usul ve yasaya aykırı verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Mersin 4.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının sureti ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, çeke dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından, davalının, Mersin 4. İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyası ile çeke dayalı olarak hakkında icra takibi başlattığı, ancak, takibe dayanak teşkil eden çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığı, çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığı iddia edilerek, bu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, davacının takip dayanağı çeklerde keşideci olmadığını, dava dışı … …’in …-… … iş ortaklığı adına iki adet çek keşide ettiğini, çekin iş bu ortaklık tarafından davacıya, sonrasında da kendisine ciro edildiğini, davacının TBK’nun 637/2 maddesi uyarınca ciranta olması dışında, … …-… adi ortaklığı nedeniyle … … ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı alacaklı … tarafından, Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından, borçlular …, … … ve …-… … İş Ortaklığı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının, … Bankası Mersin-Pozcu şubesine ait, 20/11/2018 keşide tarihli, … seri nolu, 300.000,00.TL bedelli çek ile 20/11/2018 keşide tarihli, … seri nolu, 300.000,00.TL bedelli çek olduğu, çeklerde keşidecinin dava dışı … …, lehtar cirantanın …-… … İş Ortaklığı olduğu, davacı …’ün çeklerde, İş Ortaklığından sonraki ciranta, davalının ise çekleri …’ten ciro yoluyla devralan yetkili hamil konumunda bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, davacının, çeklerde lehtar olan …- … … İş Ortaklığının mensubu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, İş Ortaklığının davacıya ciro ettiği çekte, davacı tarafından davalıya yapılan cirodaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve adi ortaklığı oluşturması nedeniyle, davacının dava konusu çeklerden dolayı, müteselsil sorumluluk esaslarına göre davalıya borcu bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
6102 Sayılı Yasanın 790.maddesi; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. hükmüne, 6102 Sayılı Yasanın 792. maddesi; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
6102 Sayılı Yasanın 818/1-c. maddesi delaleti ile uygulanması gereken 677. maddesine göre de, bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. İmzaların istiklali prensibi bunu gerektirmektedir.
6098 sayılı TBK’nun 638/3 maddesinde “Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, dava konusu çeklerde, keşidecinin dava dışı … …, lehtar cirantanın …-… … İş Ortaklığı olduğu, davacı …’ün çeklerde, İş Ortaklığından sonraki ciranta, davalının ise çekleri …’ten ciro yoluyla devralan yetkili hamil konumunda bulunduğu, ciro zincirinde şeklen kopukluk bulunmadığı, davacı tarafından, çeklerdeki cirodaki imzanın inkar edildiği, ancak, ciro altındaki imzanın davacıya ait olmadığı ispat edilse bile, iş ortaklığını oluşturanlardan olan davacının …-… … iş ortaklığının cirosu nedeniyle, dava konusu çeklerdeki borçtan sorumlu olduğu, bu nedenle, mahkemece, davacının cirosu altındaki imzanın incelenmesinde hukuki yarar bulunmadığı, mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı- tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 24/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır