Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/537 E. 2022/906 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/537
KARAR NO : 2022/906
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…
NUMARASI :… ESAS-… KARAR
DAVACI : …-
VEKİLİ : Av. …
DAVALI (TEMLİK EDEN ) : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI ( TEMLİK ALAN ) : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili aleyhine Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ancak müvekkilinin takip dayanağı 23.12.2011 keşide tarihli, keşidecisi … olan 14.500,00.TL bedelli … Kuzey Adana Şubesi’ne ait … nolu çekle bir ilgisinin olmadığını, çek üzerinde ciranta sıfatıyla müvekkili adına atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığını, davacının Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptali davası açtığını, yerel mahkemece yaptırılan bilirkişi incemesi sonucu imzanın …’ın eli ürünü olmadığı şeklinde rapor geldiğini belirterek müvekkilinin Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve iş bu dosyada takip dayanağı olan çeke dayalı davalıya borçlu olmadığının tespitine ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile: takip konusu … Kuzey Adana Şubesi’nin 23.12.2011 keşide tarihli ve 14.500,00.TL bedelli çekinin keşidecisinin … ve cirantaları sırasıyla davacı …, …, … ve … Day. Tük. Mal. Tic. Ltd. Şti.olduğunu, … Day. Tük. Mal. Tic. Ltd. Şti’nin ise davalı Banka’nın kredi borçlusu olup anılan çeki tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere davalı bankaya beyaz ciro ile devir ve teslim ettiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine, keşideci ve cirantalar hakkında Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine başlandığını, çekin TTK nun 780. maddesinde belirtilen geçerlilik koşullarını taşıdığını ve ciro silsilesinde kopukluk olmadığını bu nedenle davalı bankanın TTK nun 790. maddesi gereğince yetkili ve meşru hamili olduğunu, keşideci ve cirantaların birbirleri ile aralarındaki ilişkiden kaynaklanan defi ve itirazların iyi niyetli hamile karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, davacı-borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı-borçluya yüklenmesine, davanın kabulü halinde ise müvekkilinin iyiniyetli ve ciro yolu ile hamil olduğu nazara alınarak inkâr tazminatı talebinin reddine yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve alınan ATK raporu birlikte değerlendirildiğinde çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, rapordaki bu belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması gerektiği (Bkz….Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/17410 Esas, 2018/2272 Karar sayılı emsal bir kararı), öte yandan, takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu çekteki imzaların borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olduğunu, bu iddiayı ispat külfetinin de alacaklıya ait olduğunu (HGK.’nun, 26.04.2006 tarih ve 12-259/231 sayılı kararı), nitekim ispat yükü üzerinde olan alacaklının rapora itiraz ederek yeni bir rapor aldırılmasını da talep etmediği ayrıca aynı çeke dayalı davacı tarafından 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada yapılan bilirkişi incelemesinde çekteki ciro imzasının davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde çekteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, her ne kadar davacı tarafından kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş ise de takip dayanağı çek incelendiğinde takip alacaklısının çekte ciro yolu ile yetkili ve iyiniyetli hamil olduğu, çekteki ciro imzasının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, çeki bilerek davacının zararına kötüniyetli olarak takibe koyduğunun ispatlanamadığı belirtilerek koşullar oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebi ile; her ne kadar ATK tarafından rapor alınmış ve imzaların davacının kendisine ait olmadığına karar verilmişse de bu karar hukuka uygun olmadığını, davacı bankada ilgili sözleşmeleri imzaladığını, ilgili çeki de teminat olarak verdiğini, Banka’ya verilen çekte yer alan imza, ciro kendisine ait değil ise bununla ilgili herhangi bir kuruma başvuru yapmadığını, ayrıca yapılan icra takibine de itiraz etmediğini ancak daha sonra menfi tespit davası açtığını, bu durum davacı tarafın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini bu nedenlerle Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas ve … K.sayılı kararı hukuka uygun olmadığından dolayı istinaf yoluna başvuru yapılarak bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, çeke dayalı olarak açılan menfi tespit talebine yöneliktir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı aleyhine Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki ciro ve imzanın davacıya ait olmadığı belirterek, Mersin 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise, çekte iyi niyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne, davacının takip dayanağı çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 5.İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyada başlatılan takibe dayanak teşkil eden dava konusu çekin … Kuzey Adana Şubesi’ne ait, keşidecisinin dava dışı … lehtarın … Tic- … olduğu, çekin 23.12.2011 keşide tarihli 14.500,00.TL bedelli olduğu, çekin arka yüzünde davacı adı ve imzanın bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı , dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığını iddia ettiğinden, imzası inkar edilmiş çek altındaki imzanın borçlu-davacıya ait olduğunun ispat külfeti çek hamili alacaklıya aittir.
İlk derece mahkemesince İstanbul ATK Fizik İhtisas Daire Başkanlığı’ndan alınan raporda, dava konusu çek arka yüzünde …’a atfen atılı imzanın tersimi basit imza olması nedeniyle …’a ait olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince alınan ATK raporunda, dava konusu çekte davacıya atfen atılı bulunan imzanın basit tersimli olması nedeniyle davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği belirtildiğinden ve bu nedenle davalı tarafça çekteki imzanın davacıya ait olduğu ispat edilemediğinden, davacının imzası bulunmayan çek borcundan dolayı sorumlu olmadığı, davalı tarafından çekteki imzanın sahteliğinin iyi niyetli 3.kişi konumunda olan kendisine karşı ileri sürülemeyeceği iddia edilse de, davacının çekteki imzanın sahte olduğu yönündeki def’inin mutlak def’ilerden olup, bu nedenle iyi niyetli olsa dahi hamile karşı da ileri sürülebileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 990,49.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 247,62.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 742,87.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 28/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır