Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/521 E. 2022/659 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/521
KARAR NO : 2022/659
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av…
DAVALILAR : 1-…
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
2- …
VEKİLİ : Av…
3-…
MİRASÇILAR :1- …-T.C….-…
2- …-T.C….-…
3- …-T.C….-…
4- …-T.C….-…
5- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Kooperatif Üyeliğine Dayalı Tapu İptali ve Tescil

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı dava dilekçesi ile; davacının 15/06/2000 tarihinde davalı kooperatifin üyesi olan … …’a ait hisseyi usulüne uygun olarak satın aldığını, satın alırken hissesine karşılık gelen … nolu gayrimenkulün kaba inşatının bitmiş halini görerek satın aldığını, koperatife üyeliği kayıt olunmayan davacının İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile davalı kooperatifin … nolu ortaklık sıfatının hükmen tespitine ve üyeliğin ortak defterine kayıt ve tesciline karar verildiğini, davacının davalı kooperatife karşı üye olarak bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen kooperatifin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, geçen zaman zarfında davalı kooperatifin pek çok gayrimenkulü tamamlayarak ortaklara teslim tescil ettiğini ve adına tanımlanan … nolu gayrimenkulün ise bir başka şahıslar adına tapuda tescil edildiğini öğrendiğini, … mahallesi … parsel zemin … nolu bağımsız bölüm dubleksin önce davalı kooperatifin ortağı olan davalı …’e, sonrada yine davalı kooperatif başkanı olan …’e devredildiğini, davacının mağdur olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacının, davalı kooperatife 2000 yılında üyelik kaydının yapıldığını, ancak aidatlarını defaeten ödememesi sebebiyle yapılan ihtarların sonuçsuz kalması üzerine 2002 yılında kooperatiften kesin ihracına karar verildiğini, kooperatif yetkililerinin davacının eşi ve aynı zamanda kooperatif üyesi … … ile irtibata geçerek davacının birikmiş üyelik aidatlarının tamamının ödenmesi halinde kooperatif üyeliğinin yeniden yapılacağı teklifinde bulunmaları üzerine … …’in davacı eşinin aidat borçlarını üstlenmesi üzerine … … adına 5 adet toplam 3.100,00.TL tutarında senet düzenlendiğini, davacı ile senetlerin tamanının ödenmesi şartıyla üyeliğin devam edeceğinin kararlaştırıldığını, senet borcunun 1.450,00.TL’lik kısmının ödendiğini, 1.650,00.TL’lik kısmının hiç ödenmediğini, üyelik borçlarının tamamını yatırmaktan imtina eden davacının kalan borçları sebebiyle 2004 yılında yeniden ihraç işlemleri başlatıldığını, müvekkili kooperatifin davacıya yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda posta yoluyla sürekli ulaşmaya çalıştığını, toplantılara davet yazıları gönderdiğini ancak davacının bunlara cevap vermediğini, davacının kooperatife olan borcunun 280.319,00.TL olduğunu, borçların ödenmesi koşuluyla müvekkilinin inşaatı tamamlayarak teslim etmeyi kabul ettiğini, davacının iyi niyetli olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; davacının 2000 yılında davalı koperatife üye olduğunu, borçlarını ödemediği için hem 2002 yılında hem 2004 yılında üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, davacının eşi … … ile yapılan görüşmelerde, davacının eşinin aidat borçlarını üstlenmesi nedeniyle bir kısım senetler düzenlenerek ödeme kolaylığı sağlandığını, ancak davacı tarafın birikmiş aidat borçlarını ödemekten imtina ettiğini, bir kısım üyelerin kooperatife olan borçlarını ödememesi sebebiyle maddi anlamda çıkmaza düşen koperatif yönetim kurulunun borçlarını ödememekte ısrar eden üyelerin üyeliklerinin henüz inşaatına başlanmamış olan parsellere kaydırılmasına, borçlarını ödedikleri zaman kaydırıldıkları parsellerde adlarına kaba inşaat yapılmasına ve devri yapılan söz konusu dubleks binaların mal sahiplerinin taleplerini karşılamakta kullanılmasına karar verildiğini, bu düzenleme ile … nolu bağımsız dubleks dairenin … nolu bağımsız bölüm sahipi … …’ya verildiğini, … …’nın … nolu bağımsız bölümü istemesi üzerine … … ile takas görüşmeleri yapılarak … nolu dubleksin fark ödemeleri yapması karşılığında … …’a, … nolu dairenin de … …’a verilmesine karar verildiğini, … …’un da … nolu bağımsız bölüm dubleksi 2012 yılında … …’e sattığını, kendisinin de 2014 yılında bedeli mukabilinde …’den satın aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davada davalı …’e yöneltilecek husumet bulunmadığından bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davacının öncelikle davalı Kooperatiften tescile hak kazanması için kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiği buna göre davacı kooperatife tüm ödemelerini yapmış olduğunu, hiçbir edimi kalmadığını, adına tapu kaydı yapılanlarla eşit durumda olduğunu ispat etmesi gerektiği bu konuda ispat yükünün davacıya ait olduğu; emsal uygulamanın da bu yönde olduğu, davalı kooperatife davacının edimlerini yerine getirip/getirmediğinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış olup davacı tarafından belgeli sadece 2.554,55.TL ödeme bulunduğu, başkaca ödeme yapılmadığı, davacının söz konusu kooperatife toplam 173.599,78.TL’lik borcunun bulunduğunun anlaşıldığı buna göre davacının davanın diğer hususlarının irdelenmesine gerek kalmaksızın dava konusu kooperatif için üzerine düşen edimleri yerine getirmediği bu nedenle kendisiyle eşit durumda olan başkaca kooperatif üyelerine de tescil yapılmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan Yargıtay kararları ve gerekse de bu konu ile ilgili Yüksek Yargıtay’ın ilgili dairesinin kararlarının yerel mahkemece dava dosyası konusuna göre yeteri düzeyde irdelenmediğini, dava dosyasında sadece unvanı mali müşavir olarak geçen bilirkişiden ve her iki de birbirinden farklı iki tane rapor alındığını, bilirkişinin her iki raporunda da “davacı taraf ile davalı kooperatif arasında ilişkilerinin belirlenmesine elverişli belge bulunmadığı, davalı kooperatif defter kayıtlarının bulunmadığı, davcı tarafından ödenmesi gereken tutarları belirleyen bir belgenin olmadığı ve kooperatif tarafından usule uygun tutulmuş defter, belge, genel kurul kararı, yönetim kurulu kararı bulunmadığı ve ticari defterlerinde ibraz edilmediği tespit edilmiştir” kısacası, davalı kooperatif dava dosyasına davacı …’dan alacaklı olduğuna dair herhangi bir şey sunamadığını, hal böyle iken bilirkişi incelemesi sonucu neye göre ve borçlu çıkarılan davacı müvekkilinin davasının usul, yasa ve olağan hayat akışına aykırı olarak reddedildiğini, davalı kooperatifçe yapılan işlemlerin tamamının da 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa aykırılık teşkil ettiğini, mahkeme tarafından müvekkili aleyhine verilmiş olan karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat ettiklerini, davacı müvekkili aleyhine fahiş vekalet ücretine de hükmolunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle mahkeme kararının müvekkili … … lehine bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Kooperatif Üyeliğine Dayalı Tapu İptali ve Tescil” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı kooperatif üyesi olduğunu, davacı adına tescil edilmesi gereken dava konusu dairenin önce davalı … adına akabinde ise … adlı şahsa devredildiğini, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki usule uyulmuşsa böyle bir ortak sadece kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumludur. Aidat dışında, genel yönetim ve alt yapı giderlerinden borçlu bulunan ortağın tapu talep etmesi mümkün olup, bu tür alacakların kooperatif tarafından alacak şeklinde talep edilmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece aidat kaleminden farklı bir alacak kalemi olan genel yönetim ve altyapı giderleri yönünden davacının borcu bulunduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 23.HD’sinin 2016/2572-2018/5247 EK sayılı kararı)
Kural olarak, borçlu kooperatif üyesi tapu iptali ve tescili talebinde bulunamaz. Yargılama aşamasında mahkemece alınan bilirkişi raporu ile davacının davalı kooperatife borcu bulunduğu tespit edilmiş ise de, davacı ile aynı konumda olup da kendisine taşınmaz özgülenen ve ferdileşme yapılan başka borçlu üye bulunup bulunmadığı mahkemece araştırılmalıdır. 1163 Sayılı Kooperatifiler Kanunu’nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi gereği, davalı kooperatif, davacı ile aynı konumda olan ve borcu bulunan üyelere ferdileşme yapmış ise, davacı da ferdileşme talebinde bulunabilecektir. (Yargıtay 23.HD’sinin 2015/10094-2018/5525 EK sayılı kararı)
Yukarıda özetlenen Yargıtay kararları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kural olarak borçlu kooperatif üyesi tapu iptali ve tescili talebinde bulunamaz, ancak genel yönetim ve alt yapı giderleri bakımından borç bulunması tapu iptal ve tescile engel olmadığı gibi, üyenin borcu bulunsa bile kooperatif borcu bulunan diğer üyeler bakımından ferdileştirme yapmış ise borcu bulunan üye bakımından da eşit işlem yapılması gerekmektedir.
Somut dosyamızda ilk derece mahkemesince davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, ilk derece mahkemesince mali müşavir bilirkişisinden rapor alındığı, bilirkişi heyetinde kooperatif konusunda uzman bilirkişi bulunmadığı, davacının söz konusu borcunun aidat borcu mu yoksa genel yönetim ve alt yapı giderlerine mi ilişkin borç mu olduğu belirlenmeden, davacının borcunun aidat borcu olduğunun kabulü halinde dairenin devir edildiği … ve …’ün aynı dönemlerde aidat borcu bulunup bulunmadığı ve Kooperatifler Kanunu’nun 23.maddesindeki eşitlik ilkesi gereği davalı kooperatifçe davacı ile aynı durumda olan ve borcu bulunan üyelere ferdileştirme yapılıp yapılmadığı belirlenmeden işin esasına etkili tüm deliller toplanmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, dosyanın aralarında kooperatif konusunda uzman bilirkişinin bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi ile yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde davacının borcunun aidat borcu olup olmadığı, dava konusu taşınmaz devredilen … ve …’ün devir tarihinde aidat borçlarının olup olmadığı ve davalı kooperatifçe aidat borcu bulunan başkaca üyeler bakımından ferdileştirme yapılıp yapılmadığı belirlenerek akabinde tapu iptal ve tescil koşulları olup olmadığının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı tarafından İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin KABULÜNE,
2)-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-İstinaf eden davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 25/05/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır