Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/492 E. 2022/1031 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/492
KARAR NO : 2022/1031
KARAR TARİHİ : 18/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L … E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2019
NUMARASI : 2014/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. .
DAVALI :
VEKİLİ : AV. … – Mersin
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
YAZIM TARİHİ :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2019 tarih ve 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili …’nun davalı kooperatife 15.11.2004 tarihinde üyelik kaydının yapıldığını, bu tarihten itibaren konut sahibi olacağı zannı ile kendisinden 27.000,00.TL tutarında paranın aidat ismi altında tahsil edildiğini, kooperatifin daha sonra isim değişikliği yaparak isminin …Konut Yapı Kooperatif olduğunu, kooperatifin yönetim kurulu tarafından 21.12.2009 tarihinde bir belge tanzim edilerek verildiğini, bu belgede” Kooperatifin … ada, … parsel … blok … numaralı bağımsız bölüme isabet eden ortağı …’nun koopatife tapu masrafından başka bir borcu kalmadığını, bundan sonra herhangi bir para talep edilmeyeceği denildiğini, 13.01.2008 tarihinde yapılan genel kurulda inşaatın bitim tarihi ve dairenin teslim tarihi olarak en son 24 aylık bir süre taahhüt edildiğini, ancak bugüne değin inşaatın bitirilip müvekkiline daire tahsisi ve tesliminin yapılmamış olduğunu, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/… Esas 2013/… Karar Sayılı ve 04.07.2013 tarihli ilamı ile 10.03.2011 tarihli ve … nolu genel kurul kararının iptal edildiğini, vaki birçok mağduriyet nedeniyle mağdur üyeler tarafından Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetler yapıldığını, Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı … ve Yönetim Kurulu Üyeleri … ve …’in Mersin …. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2003/… Esas 2010/… Karar sayılı dosyası ile zimmet suçundan mahkum olduklarını, müvekkilinin emsal üyelerin ödeme miktarı kadar kooperatife ödeme yapmış olduğunu, davalı kooperatife 15.11.2004 tarihinde üye kayıt bildirgesi tanzim edilmek suretiyle üye olarak alınan ve kabul edilen müvvekkilinin aradan geçen zaman içerisinde ödemelerini tamamladığını, başka para ödemesine gerek olmadığının davalı tarafından beyan edilmiş olduğunu, bu nedenlerle müvekkiline isabet eden Mersin İli, Mezitli İlçesi, Davultepe, … Ada … Parsel … Blok, Kat:…, … nolu bağımsız bölümün tapu sicil kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tespiti ile denkleştirici adalet ilkesi de gözetilerek bu bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde beyan ettikleri 10.00,00.TL alacak miktarının, 69.956,20.TL şeklinde ıslah ettiklerini, öncelikli olarak davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescil edilmesini, olmadığı takdirde 69.956,20.TL’nin ödeme tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesini talep etmiştir.

Davalı, cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; davacının kooperatife 2002 yılında ortak olduğunu, Mersin …. Noterliği huzurunda çekilen 24.06.2006 tarihli ve … Y. Nolu kura zaptına göre davacıya tapunun Mersin İli Mezitli İlçesi Davultepe Köyü … Parselinde kurulu kat irtifakına göre … Blok …. Kat .. Nolu Dairenin tahsis olduğunu, ancak davacıya daire tahsisinin gerçekleştirildiği tarihten sonra kooperatif yönetiminde yaşanan bir kısım olumsuzluklar nedeniyle kooperatifin kaosa girdiğini yapımı planlanan … blok kooperatif inşaatının ( E,F,…,H,I Blok Yapılar) tamamlayıp hak sahiplerine teslim etme imkanı olmadığı gibi kooperatif eski yönetimi ile arsa sahibinin danışıklılık içerisinde yapımı planlanan bu … bloktaki dairenin tamamına yakınını tapu kayıtları üzerinde yapılan tahrifat ile arsa payı tapusu üzerinden satmak suretiyle kooperatifi dolandırdıklarını, kooperatif ortağı olan davacıya daire tesliimii yapılmayacağı yada yapılamayacağı konusunda kooperatifçe alınmış bir karar olmadığını, kooperatifin teslim süresi ile ilgili olarak bir taahhütte bulunma zorunluluğu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2019 tarih ve 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı itibariyle dava konusu meskenin bulunduğu … blokun inşaatına keşif tarihi ve karar tarihi itibariyle başlanmadığı görüldüğünden terditli olarak açılan tapu iptal ve tescil talebi mümkün olamayacağından bu talebin yerinde görülmediği gerekçesi ile, 69.956,20 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebi ile; kooperatifin ortağı olarak adına tahsisli dairenin teslimi yapılmadığından bahisle, teslim olunmayan konut bedelinin ödenilmesi istemiyle açılan davada mahkemenin davanın kabulü ile 69.956,20.TL’nin işleyecek yasal faizi ile kooperatiften tahsili ile davacıya ödenmesi yolunda kurmuş olduğu kararda usul ve yasaya uygun bulunmaması nedeniyle, yapılacak istinaf incelemesi ile kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, zira davacıya daire teslimi yapılmayacağı konusunda alınmış bir karar olmadığı gibi daire teslimi için çalışmalar sürdürülürken açılmış olan davanın kabulü yoluna gidilmiş olmasının hatalı olduğunu, yasa ve anasözleşme hükümlerine uymadığını, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yüksek mahkemenin bu konudaki yerleşik kararlarına uygun düşmediğini, yapılacak hesaplamada dairenin hakedilmesi için gereken ödeme tutarına davacı tarafça yapılan ödeme tutarı oralanmak suretiyle belirlenmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda davacının yapmış olduğu aidat tutarı güncellenmek suretiyle alacak hesabı yapıldığını yapılacak istinaf incelemesi ile mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava “Kooperatif Üyeliğine Dayanan Tapu İptal ve Tescil Olmadığı Takdirde Maddi Tazminat” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının davalı kooperatife 15.11.2004 tarihinde üye olduğunu, davacıdan 27.000,00.TL’nin aidat ismi altında tahsil edildiğini, davacıya daire tahsisi ve tesliminin yapılmadığını, davacıya isabet eden Mersin İli, Mezitli İlçesi, Davultepe, … Ada … Parsel … Blok, Kat:…, … nolu bağımsız bölümün tapu sicil kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu olmadığı takdirde dairenin bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Bir yapı kooperatifinin ana amacı, ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, oturmaya elverişli konut teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın, uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Tahsis edilebilecek konut mevcut değilse, ödenecek tazminat, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre belirlenmelidir. Davalı kooperatifin elinde arsa veya konut kalmaması halinde üyesine ödenecek tazminatın hesaplanması şekli, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
…-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya arsanın dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
2-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
3-Bundan sonra, yukarıda (…) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
4-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
…-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece tesbit edilecek miktara hükmedilecektir.
İlk derece mahkemesince alınan 11.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı …’nun üyesi olduğu davalı …Konut Yapı Kooperatifi tarafından kendisine yönetimce belirlenmiş olup, tahsis ve teslim edilmeyen ve 02.06.2015 keşif tarihinde de inşaatına hiç başlanmamış olduğu görülen … Bloktaki … adet Bağımsız Bölümden talep edebileceği alacak miktarının kooperatife bu üyelik için yapmış olduğu ödemelerin dava tarihindeki güncel değerleri toplamı olan 69.956,20.TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan 05.02.2016 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ; evi olmayan üyelere verilecek başka ev olup olmadığı ile ilgili herhangi bir kararın dosyada bulunmadığı, keşif sırasında da evi olmayan üyelere verilecek konut bulunmadığı, sözlü olarak ifade edilmiş olduğunu, dosyada bu hususta aksine bir belge bulunmadığı için önceden hazırlanan 11.06.2015 tarihli kök raporda, davacıya ev verilemeyeceği nazara alınarak, davalı kooperatiften talep edebileceği tazminat miktarı, Yargıtay’ın belirlediği ve süreklilik kazanan hesaplama şekli esas alınarak yapılan güncelleştirme hesabına göre dava tarihi itibariyle yasal faiz oranı hariç 69.956,20.TL olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının 15.11.2004 tarihinde ortaklığa kabul edildiği, Mersin …. Noterliği huzurunda çekilen 24.06.2006 tarihli kura ile davacıya Mersin İli Mezitli İlçesi Davultepe Köyü … Ada … Parsel … Blok …. Kat … Nolu dairenin davacıya tahsis edildiği, dava konusu meskenin bulunduğu … blok inşaatına hiç başlanmadığı, … bloğun yapılacağı yerin boş arazi olarak durduğu, davacının dava tarihine kadar davalı kooperatife yapmış olduğu ödemeler toplamının 16.402,25.TL olduğu anlaşılmış olup, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir, yerleşik uygulamaya uygun mahiyette olduğu, bu haliyle hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir durumun olmadığı, davacıya tahsisine karar verilen bağımsız bölüm inşaatının yapılmaması karşısında davacının tazminat isteminin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince davacının yapmış olduğu ödemelerin güncel değeri olan 69.956,20.TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
…)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2019 tarih ve 2014/… Esas, 2019/… sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/…-b…. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.778,20.TL karar ve ilam harcından peşin alınan ….194,67.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 3.584,03.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/… maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
…)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
…)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/…-b-… maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/…-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 18/07/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır