Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/488 E. 2022/638 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/488
KARAR NO : 2022/638
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı tarafından 30/06/2016 ödeme tarihli 3.750,00.TL ödeme meblağlı, boçlusu (önceki ünvanı … İletişim Tel. Bil.İnş. Tic.Ltd. Şti) olan ve unvan değişikliği sebebiyle müvekkiline ait ve bu senedin herhangi bir bildirimde bulunmadan 04/07/2016 tarihinde direk portesto ettiğini, müvekkili şirketin haksız olarak gerçekleştirilen protesto işleminden dolayı maddi ve manevi zarar gördüğünü, protesto bedeli ile senedin 13/07/2016 tarihinde 3.866,99.TL olarak müvekkilince ödendiğini, bu nedenle maddi tazminatta fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 3.866,99.TL maddi ve 20.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacının düzenlemiş olduğu senedin 30/06/2016 vade tarihi boyunca ödenmesi yükümlülüğünü bilecek basiretli tacir olması sebebiyle müvekkiline yöneltilen haksız iddiaların müvekkiline ait olmadığını ve senet bedelinin ödenmemesinde davacının da kusurlu olduğunu, müvekkili banka aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacının maddi zarar koşulunun oluştuğu ancak maddi zararının sadece protesto masrafı olan 116,99.TL olduğu ve bunun dışında herhangi bir maddi zararının olmadığı ve davacı defteri incelense dahi davacının başkaca maddi zararının tespit edilemeyeceği belirtilmiş olduğu anlaşıldığından, bilirkişi raporları hükme esas alınarak maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile, 116,99.TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat yönünden ise BK 58. maddesinde kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini talep edebileceğinin düzenlendiği, anılan madde gereğince tazminat talep edebilmek için manevi bir zarara uğradığının ispat edilmesinin gerektiği, davacı şirketin yapılan işlem nedeniyle manevi bir zarar uğradığının dosya kapsamına sunulan belgeler ile ispat edilememesi nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; maddi ve manevi zarara uğradığını, bilirkişi raporuna itiraz ettiğini, protestonun haksız olduğunu, mahkemece kabul edilmemesine rağmen manevi tazminata hükmedilmediğini, oysaki merkez bankası kayıtlarında olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davaya konu protesto işleminin haksız olduğunu hiçbir şekilde kabul etmediklerini, TBK’nu hükümleri uyarınca davacının müvekkili banka tarafından hukuka uygun şekilde çekilen protesto sebebiyle bir zarara uğradığına ilişkin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacı ilgili defter ve kayıtları süresi içerisinde sunmadığını, herhangi bir zararı olduğunu ispatlayamadığını, davacının madde ve manevi zarara uğradığını ispat edemediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, haksız protesto nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, borçlusu olduğu 30/06/2016 ödeme tarihli, 3.750,00.TL bedelli bononun, davalı banka tarafından herhangi bir bildirimde bulunmaksızın, 04/07/2016 tarihinde portesto edildiği, haksız olarak gerçekleştirilen bu protesto işleminden dolayı maddi ve manevi zarara uğradığı, protesto bedeli ile bono bedelinin 13/07/2016 tarihinde 3.866,99.TL olarak ödendiği belirtilerek, haksız protesto nedeniyle, 3.866,99.TL maddi ve 20.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, dava dışı Adana … Seramik Şirketinin cirosu ile kendilerine teslim edilen bononun, davacı borçlu tarafından vade tarihi olan 30/06/2016 tarihinde ödenmediği gibi tevdi mahalli talebinde de bulunulmadığını, iddiaların haksız olup, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunmuş, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Bono, devredilebilir bir hakkı içeren, tedavül yeteneği bulunan kıymetli evrak olduğundan ve borçlu, tedavül nedeniyle senedin kimin elinde olduğunu bilemeyeceğinden, hâmil, ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde borçluya giderek, bonoyu ödemesi için ibraz etmelidir. Bu husus 6102 sayılı TTK’nin 708/1 maddesinde; “Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek bir poliçenin hâmili, poliçeyi ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz etmelidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla bir para borcunu içeren bono, tedavül etsin veya etmesin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1 maddesinde düzenlenen genel kuralın aksine, kanunen aranılacak bir borcu içerir. Bu sebeple bononun, hâmili tarafından asıl borçluya ödemesi için yerleşim yerinde ibrazı, ödeme ile ilgili sürecin ilk ve zorunlu basamağını oluşturur. Kambiyo senetlerinin protestosu ise, 6102 sayılı TTK’nun 714 ve 722. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu hükümler TTK’nun 778/1-d maddesi gereğince bononun niteliğine aykırı düşmemesi kaydıyla, bono hakkında da uygulanacaktır. Kambiyo senetlerinde ödememe hâline özel bazı sonuçlar bağlandığından, bu senetlerin süresinde ibraz edilmiş olmalarına rağmen ödenmediğinin noter tarafından düzenlenecek protesto ile tespit ve tevsik edilmesi gerekmektedir. Bono nedeniyle ödememe protestosu çekilebilmesi için, ödeme günü geldiğinde, hâmilin senedi düzenleyene ibraz etmesi ve ödeme talebinde bulunması gerekmektedir. Bononun ödenmemesi üzerine hamil, bonoyu notere götürerek noterden ödememe protestosu çekmesini isteyebilecektir.
Hâmil tarafından bono ibraz edilmemesine rağmen, bononun ibraz edildiği beyanına dayalı olarak, bu beyanın doğruluğu incelenmeden noter tarafından protesto çekilmesi ve bunun sonucunda da, borçlu veya bonoyla ilgisi bulunmayan kişilerin zarara uğraması hâlinde ise bu protesto “haksız protesto” niteliğindedir.
6102 sayılı TTK’nin 708/1 maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirip, bonoyu ibraz etmeyen ve üstelik notere yanlış beyanda bulunan hâmil, gereksiz yere protesto çektirmiş olduğundan, genel hükümler çerçevesinde, bu haksız fiilinin sonuçlarına katlanmak durumundadır.
Somut olayda, davacının keşideci, davalı bankanın ise yetkili hamili olduğu, 14/11/2015 düzenleme, 30/06/2016 vade tarihli, 3.750,00.TL bedelli bononun, davalı banka tarafından, borçluya ibraz yükümlülüğü yerine getirilmeksizin, 04/07/2016 tarihinde protesto edildiği ve davacı tarafından bono bedeli ile protesto giderlerinin 13/07/2016 tarihinde 3.866,99.TL olarak ödendiği, davalı bankanın ibraz zorunluluğunu yerine getirmeden, ödememe protestosunu çektirmesinin “haksız protesto” niteliğinde olduğu, davalı tarafından düzenlenen protestonun, ayrıca Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne bildirilerek alenileştirildiği, bu nedenle bononun ödenmesinden sorumlu olan davacının ticari itibarının zedelendiğinin, ticari çevresinden gördüğü itibarının ve bankalar ile üçüncü kişiler nezdindeki kredisinin azaldığının kabulü gerektiği, bu itibarla, 6102 sayılı TTK’nin 708/1 maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirip, bonoyu ibraz etmeyen ve üstelik notere yanlış beyanda bulunan davalı bankanın, gereksiz yere protesto çektirmiş olduğundan, bu haksız fiilinin yol açtığı maddi ve manevi zararları karşılamak zorunda olduğu, davalının haksız fiili sonucu uğranılan zararın miktarının ispat yükünün ise davacıya ait olup, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ticari defter ve kayıtlardan maddi zararının sadece protesto masrafı olan 116,99.TL olduğu ve bunun dışında herhangi bir maddi zararın tespit edilemediği, bilirkişi tarafından incelenemeyen 2016 yılına ait ticari defterlerin ise, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından sunulmadığı ve davacının bildirdiği … esas sayılı dosya içerisinde de bulunmadığı, bu nedenle davacının fazlaya ilişkin maddi zararını ispatlayamadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince, maddi tazminat talebinin 116,99.TL üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf vekillerinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
6098 Sayılı TBK.nun 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. TBK.nun 58/1. Maddesine göre ise, kişilik hakkının zedelenmesinden dolayı zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Zira tüzel kişinin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer almaktadır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Somut olayda, davalı banka tarafından hatalı protesto kaydının düzeltilmesi için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne bildirim yapılmış olsa da, davacı hakkında hatalı protesto kaydı oluşturulmasının, protestonun, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne bildirilerek alenileştirilmesinin, bu kayıt nedeniyle dava dışı bankalar tarafından davacıya ait başkaca bonoların vade tarihlerinden önce üst üste protesto edilmesine yol açtığı, böylelikle, davacının ticari itibarının haksız fiil niteliğindeki bu protesto ile zedelendiği, davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, bu saldırıdan dolayı, davacının TBK.nun 49. ve 58. maddeleri gereğince manevi tazminat talebinde haklı olduğu anlaşıldığından, mahkemece, olayın özellikleri dikkate alınarak uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Ancak kararda hata edilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince maddi tazminata ilişkin istinaf sebebi yönünden taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine, manevi tazminata ilişkin istinaf sebebi yönünden davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemece verilen kararının kaldırılmasına, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 116,99.TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, somut olayın özellikleri ve manevi tazminatın amacı ile TBK.nun 51. maddesindeki kıstaslar dikkate alınarak, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)- Taraf vekillerinin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince Maddi Tazminata ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
2)-Davacı vekilinin Manevi Tazminata ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4)-HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
5)-Maddi Tazminat Yönünden Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a)-116,99.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b)-Maddi tazminat yönünden, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcının peşin alındığı anlaşılmakla yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
c)-Maddi tazminat yönünden, 6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 116,99.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre red edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.750,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6)-Manevi Tazminat Yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile,
a)-5.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin ise REDDİNE,
b)-Manevi tazminat yönünden, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55.TL karar harcından peşin olarak alınan (407,59-80,70)=326,89.TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,66.TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
b)-6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 5.000,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
c)-6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 10/3-4 maddesi hükümlerine göre 5.000,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
d)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 407,59.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e)-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 1.064,00.TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 290,37.TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f)-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 75,00.TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 20,46.TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
g)-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-a) Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2)-a)-6100 sayılı HMK.nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50.TL dosya gönderme masrafı, 54,50.TL posta masrafı olmak üzere toplam 251,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.23/05/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır