Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/470 E. 2022/621 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/470 – 2022/621
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/470
KARAR NO : 2022/621
KARAR TARİHİ : 13/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 1 -…
DAVALI : 2 – …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalılardan … İnşaat Malzemeleri Gıda….Ltd. Şti. arasında 27.12.2017 tarihinde sonlanan bir ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin hesabından sehven davalı şirketin hesabına 12.000,00.TL gönderildiğini, davalı bankadan sehven gönderilen tutarın iadesinin istendiğini, hesaba aktarılan tutarın ancak hesap sahibinin yazılı onayı ile iade edilebileceği bilgisinin alındığını, davalılardan hiçbiri tarafından sehven gönderilen paranın iadesinin gerçekleşmediğini belirterek davacı tarafından davalılardan … İnşaat….Ltd. Şti’nin diğer davalı … Bankası A.Ş. nezdinde bulunan hesabına 12.10.2018 tarihinde yatırılan 12.000,00.TL’nin 23.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın banka ile ilgili ithamlarının hukuka aykırı olduğunu, EFT tarihinde şirketlerin birbiri ile ilişkilerinin devam ettiğini bu nedenle EFT nin sehven hatalı yapılan bir işlem olduğu iddiasının gerçeği yansıtmayan kötüniyetli bir iddia olduğunu, banka ile kredi müşterileri arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde yer alan düzenlemeler gereğince kredi borcu devam ettiği sürece, müşteri hesapları üzerinde rehin, takas, mahsup ve hapis hakkı bulunduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … İnşaat Malzemeleri Gıda….Ltd. Şti tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; yapılan EFT işlemi sonucu hesaba aktarılan paranın … Bankası A.Ş. tarafından aralarında imzalanan genel kredi sözleşmesi hükümleri gereği … İnşat Ltd. Şti’nin borçlarına mahsup edildiği, bu işlem sonrasında davalı şirket tarafından verilen iade talimatının gereğinin yerine getirilmemesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle hatalı gerçekleştirilen EFT işleminden dolayı davalı … Bankası A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, ancak … İnşat Ltd. Şti’ nin hatalı yapılan EFT işlemi nedeni ile sebepsiz zenginleştiği gerekçesi ile davanın … İnşat Ltd. Şti. yönünden kabulüne, … Bankası A.Ş. yönünden reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırma neticesinde usul ve yasaya aykırı düzenlendiğini, uyuşmazlıkta odak noktanın EFT işlemini yapan davacı ile paranın gönderildiği davalı şirket arasında işlem tarihi itibariyle ticari ilişkinin devam edip etmediği noktasında toplandığını, bilirkişi raporunda da taraflar arasındaki cari hesabın 27/12/2017 tarihinde kapandığı, bu tarihten sonra EFT işlemi dışında taraflar arasında hiçbir ilişkinin olmadığı tespitinin yapıldığını, paranın sehven gönderilmesi nedeniyle paranın davalı şirkete ait olmadığı ortada iken davalı bankanın müşterisine ait olmayan para üzerinde mahsup hakkını kullandığından bahisle bankanın sorumlu tutulmamasının talihsizlik olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri EFT belgesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından EFT işlemi ile sehven davalı … İnşaat Malzemeleri Gıda….Ltd. Şti. Hesabına para gönderildiği iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davalı banka hakkında açılan davanın reddine diğer davalı hakkında açılan davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı … İnşaat Malzemeleri Gıda….Ltd. Şti.’nin diğer davalı banka nezdinde bulunan hesabına 12/10/2018 tarihli işlemle 12.000,00.TL tutarında havale yapıldığı ve davalı banka tarafından söz konusu paranın anılan şirketin kredi borcu bulunduğu ve sözleşme hükümlerine göre rehin, takas, mahsup ve hapis hakkı bulunduğu gerekçesiyle paranın davacıya iade edilmediği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmayıp, davacının istinaf başvurusuna konu edilen uyuşmazlık sehven gönderildiği iddia edilen parayı davalı bankanın iade etmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü 6098 sayılı TBK’nin 555 vd. maddeleri ile özellikle havale edenin geri alma hakkının düzenlendiği 559. maddenin uygulanmasını gerektirmektedir. Anılan 559. maddenin ikinci fıkrasında, havale ödeyicisinin (davalı banka) havale alıcısına havaleyi kabul ettiğini açıklamadığı sürece havale edenin ona verdiği yetkiyi geri alabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı banka, havaleyi kabul ile havale eden tarafından gönderilen parayı havale alıcısının hesabına geçirmiş olmakla, havale konusu para üzerinde tasarruf hakkı havale alıcısına geçmiş olup havale eden, TBK 559/1.maddesi uyarınca havale alıcısına vermiş olduğu yetkiyi geri alabilirse de, davalı havale ödeyicisi bankaya verdiği yetkiyi geri alamayacağından irade fesadına dayalı dahi olsa iade istemini davalı bankaya karşı ileri süremez. Davalı bankanın, TBK’nın 557/1. maddesi de gözetildiğinde, havale alıcısının hesabına aktardığı havale konusu para üzerine, havale alıcısı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak bloke koymuş olmasında da yasaya aykırı bir durum sözkonusu olmayıp davacının iadesi talebinin reddedilmesinde davalı banka açısından bir usulsüzlük bulunmamaktadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2017 tarih ve 2016/4541 E., 2017/6590 K.sayılı kararı da bu yöndedir.)
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davalı banka aleyhinde açılan davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesi’nce İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 13/05/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır