Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/463 E. 2022/773 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/463 – 2022/773
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/463
KARAR NO : 2022/773
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirkete ait … plakalı çekici ile bu çekiciye bağlı … plakalı aracın 02/05/2017 tarihli taşıma irsaliyesinde bulunan ürünleri Adana ilinden Ankara ilindeki çeşitli firmalara sevkini sağlamak üzere yola çıktığını, söz konusu aracın 03/05/2017 tarihinde kaza yaptığını, kaza sonucu müvekkili şirketin taşımakta olduğu eşyaların zarar gördüğünü, iş bu eşyaların 02/05/2017 tarihli taşıma irsaliyesinde bulunan eşyalar olup kazada yanan ve hasar gören malların fatura değerinin toplamının 279.743,49.TL+KDV olduğunu, ancak davalı tarafça 197.542,00.TL ödeme yapıldığını, davalı tarafça zararın eksik ve geç ödendiğini ileri sürerek ve dava değeri olarak fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla 50,00.TL gösterilerek, eksik ödenen zarar miktarının ve geç ödemeden kaynaklanan avans faizi alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, taşıma irsaliyesinde 51 farklı alıcıya ait muhtelif ambar yükünde aracın devrilmesi sonucu oluşan hasarın tespiti bakımından, hasarlı hasarsız malların ayrımı, sovtaj bedelinin belirlenmesi, taşıyanın tavan sorumluluğunun belirlenmesi için hasar gören veya zayi olan malların brüt ağırlıklarının belirlenmesi gerektiğini, Türk Sovtaj firmasının 22.000,00.TL fiyat verdiğini, 19 koli içinde bulunan ve hiç bir hasar tespit edilmeyen pantolon ve gömleklerin hasar hesabına dahil edilmediğini, bir kısım yükün 2 koliye sığdırılmasının mümkün olmadığını, konuyla ilgili gönderici firma tarafından da makul açıklama yapılmadığını, TTK’nin 882. Maddesine göre taşıyanın sorumlu tutulabileceği tavan sorumluluk haddinin tespiti için ağırlıkları üzerinden SDR cinsinden sorumluluk tavanı tayin edildiğini, buna göre 14.000,00.TL sovtaj ve 1.000,00.TL muafiyet tenzili ile 29/11/2017 tarihinde 197.135,07.TL, 05/02/2018 tarihinde 18.447,38.TL davacıya ödendiğini, ödememe veya gecikme iradesinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; hasarlı malın büyük kısmının ağırlığının belli olmadığı, 05/07/2017 tarihli ekspertiz raporunda bir çok ürün ile ilgili ağırlık bilgisinin mevcut olmadığı, TTK 882 maddesine göre “Gönderinin tamamının hasarı halinde, 880 ve 881.maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kg’ı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır” hükmüne bağlı olarak tanzim sorumluluğun üst sınırı yönünden çalışma yapmak mümkün olmadığı, ayrıca 197.135,07.TL’lik ödemenin TTK 1475/2 sigortalı kendisine yöneltilen istemi aksi kararlaştırılmamışsa derhal sigortacıya bildirir” hükmü gereğince ödemenin süresinde yapıldığı, davacının bu nedenle faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigortaya konu emtianın değerinin faturalarla sabit olduğunu, herhangi bir hesaplama yapılmasına gerek olmadığını, buna rağmen davalıya kısmi ödemede bulunulduğunu ayrıca kısmi ödemenin de zamanında yapılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, faturalar, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Yurt İçi Karayolu Taşıma Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında Karayolu Taşıma Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğu, 03/05/2017 tarihinde meydana gelen kaza sonucu rizikonun gerçekleştiği ve poliçe kapsamında davalının davacıya 29/11/2017 tarihli dekontla 197.542,00.TL, 05/02/2018 tarihli dekontla 18.447,38.TL olmak üzere toplam 215.582,45.TL ödeme yaptığı anlaşılmakta olup, uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya eksik ve geç ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı yanın eksik ödeme yapıldığı iddiası yönünden;
TTK’nin 880/1 maddesinde “Taşıyıcı , eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda , bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamanki değerine göre hesaplanır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Davalının meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla tazminata esas alınacak değer de TTK’nin 880. maddesinde belirlenmiş olup, taşıyıcının sorumluluğu kural olarak, eşyanın tamamı değerini kaybetmişse tamamının, eşyanın bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. (TTK m. 882/2).
Davacı taşıyan, taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle TTK’nin 882 maddesindeki sınırlar dahilinde taşıtana karşı sorumlu olup, davalı sigorta şirketi de davacıya karşı bu miktar ile sorumludur.
Tüm dosya kapsamına ve bilirkişi raporuna göre, hasarlanan emtianın büyük bir kısmının ağırlığına ilişkin belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından da ağırlığı belli olmayan hasarlı ürün sayısının çok fazla olduğu, bu nedenle TTK’nin 882 maddesine göre sorumluluğun üst sınırı yönünden bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. Gerçek zararı davacı ispat etmek zorunda olup, davacı TTK’nin 882 maddesine göre zarara uğrayan emtianın ağırlığını ispata yarar delilleri dosyaya sunmadığından ve bu nedenle birikişi heyeti tarafından bir hesaplama yapılamadığından ve hasarın davalı tarafından ödenen 215.582,45.TL’den fazla olduğu davacı tarafça ispat edilemediğinden, davacı yanın eksik ödemeye ilişkin talebinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesince bu talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının geç ödemeye yapıldığı iddiası yönünden;
Davacı yan, davalı sigorta şirketinin eksik ödeme yanında, eksik yapılan ödemeyi de geç yapıldığını iddia ederek geciken süre için faiz talebinde bulunmuş, davalı ise taşınan malların fatura ve irsaliyeleri üzerindeki sayı, cins ve ağırlıkla ilgili bilgilerin eksiklikleri, malların kaza yerinde geniş alana dağılması, sigortalı tarafından karışık olarak olay yerinden kaldırılması nedeniyle çalışmaların zaman aldığını, tazminatın ödenebilmesi için mal alıcılarından aldığı muvafakat ve yansıtma faturalarının sunulması süreci ve ekspertiz çalışmalarının tamamlanma süreci gözetildiğinde davalının ödememe veya geciktirme iradesi olmadığının açık olduğunu savunarak talebin reddini istemiştir.
Somut olayda davacı taşıyıcı taşıma irsaliyelerine ve faturalara göre 50 den fazla alıcıya ait çok sayıda muhtelif emtiayı taşırken davaya konu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacının kazayı sigortacıya ihbarı üzerine ekspertiz çalışmalarının başladığı, hasara uğrayan alıcıların ödemenin taşıyıcıya yapılmasına ilişkin muvafakatlarını 25/09/2017 tarihinde verdikleri ve son olarak 05/10/2017 tarihli ek ekspertiz raporunun düzenlendiği anlaşılmakta olup, bu haliyle hasara uğrayan malların sayısının çokluğu ve çeşitliliği, alıcıların fazlalığı, ödemeye ilişkin muvafakatın verildiği tarih ve ekspertiz rapor tarihi nazara alındığında yapılan ödemenin gecikmiş bir ödeme olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davacı yanın geç ödemeye yönelik faiz alacağı talebinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar harcından peşin alınan 35,90.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 44,80.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır