Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/454 E. 2022/494 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/454
KARAR NO : 2022/494
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI : …-…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçlu arasındaki ticar ilişkiden doğan cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle davacı şirket alacağının sağlanması amacıyla öncelikle İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve faiz ve tüm ferileri ile imzaya da itiraz ettiğini, tüm itirazlarının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davalı şirketin Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile itiraz neticesinde duran takibin devamına, davalı borçlunun haksız itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tizminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili firmanın davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, hatta müvekkilinin alacaklı olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaların tamamının gerçeğe aykırı olduğunu bu nedenlerle davanın reddi ile davacı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” tarafların tacir olduğu, karşılıklı emtia (salça) alım-satımı yaptıkları, davacının, davalıya 3 adet toplam 72.023,04 USD’lik faturaya konu … ve … Domates Salçası satıp teslim ettiği, davalı ise bunun karşılığında 1 adet 36.207,58 USD’lik faturaya konu ABD menşeili domates salçasının Gümrük Transit Refakat Belgesine konu edilerek davacıya teslim ettiği, davacının herhangi bir itirazının bulunmadığı, ayrıca davalının davacıya 37.385,00 USD tutarında nakit havale yaptığı, cari hesapta davalı-borçlunun, davacıdan 1.569,54 USD alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalının, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı dolayısıyla davalının takibe vaki itirazının haklı ve yerinde olduğu sonuncuna varılmakla davanın reddi ile davalıya karşı takip başlatmakta haksız görülen davacının İİK 67/2 maddesi uyarınca takip konusu asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkumiyetine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile: davalıya koli başına 11,52 USD fiyattan toplam 24.007,68 USD bedelli fatura düzenlendiğini, davalı ise, 17,37 USD üzerinden, 36.207,58 USD’lik işlem türü olarak “Geri Gelen Eşya” açıklamasıyla iade edildiğini, müvekkili firmanın Serbest Bölge üzerinden yapılan bu iade işlemi nedeniyle satıştaki tutarın üzerinde bir fiyatla iade yapılmış olması nedeniyle aradaki fark tutarını kayıtlarına almamış ve bu durumu yazışmalarla davalı nezdinde çözümlemeye çalıştığını, mahkemece 2 bilirkişi raporu alındığını, bilirkişi raporları arasında bariz ve fahiş farklılıklar mevcut olmasına rağmen 3. bilirkişi raporu alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyeti ve uyuşmazlığın niteliği gereği yapılan takibin kötü niyetli olmayıp bu sebeple müvekkilinin takip tutarının % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Mersin 2.İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiği belirtilerek, Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, hatta davacıdan alacaklı olduğunu savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.

Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve bu ilişki çerçevesinde mal alım-satımı olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, davalı tarafından, davacıya düzenlenen 14/07/2014 tarihli, 36.207,58 USD bedelli faturanın, iade faturası mı, yoksa emtia satışına yönelik olarak mı düzenlendiği, bu fatura bedelinin, davalının borcundan mahsup edilip edilemeyeceği, hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Faturaya dayalı itirazın iptali davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı, alacağa konu malları davalıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturada yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde, borcun ödendiğini ispat yükü ise davalıdadır.
İlk derece mahkemesince, davacı şirket defterlerinin incelenmesi sonucu mali müşavir … …’den alınan 20/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davalıya satılan mallara ilişkin, davalı tarafından yapılan ödemenin defterlerde yer aldığı, ancak, davalı tarafından düzenlenen 36.207,58 USD bedelli iade faturasının, davalıya satılan 24.007,68 USD bedelli malın iadesi olmasına rağmen, yüksek tutarda olması nedeniyle kayıtlara alınmadığı, yapılan ödeme ve 24.007,68 USD iade faturasının mahsubu sonucu, davacının bakiye alacağının 10.630,36 USD olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, davalı vekilinin itirazları, her iki tarafın ticari defterleri ve Gümrük Müdürlüğü’nden gelen beyanname, refaket belgeleri ile ekleri de irdelenmesi sonucu, mali müşavir, gümrük müşaviri ve hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 07.12.2016 tarihli raporda ise; davacı tarafından davalıya toplam 3 adet, 24.007,68’er USD’lik fatura düzenlendiği ve fatura içeriğindeki 72.023,04 USD bedelli malların davalıya teslim edildiği, davalının da, davacıya 36.207,58-USD’lik fatura düzenlediği ve 37.385,00 USD ödemede bulunduğu, davacıya düzenlenen faturadaki ABD menşeili domates salçası emtiasının Gümrük Transit Rekabet Belgesine konu edilerek teslim edildiği, davacının, bu mala yönelik teslim sırasında ve sonrasında, malın türüne, fiyatına, miktarına ve tutarına itiraz edilmediği, taraflar arasındaki cari hesaba göre, davalının davacıdan 1.569,54 USD alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, 07/12/2016 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, davalı tarafından düzenlenen faturanın, yüksek miktarda düzenlenmiş iade faturası olduğunu, bu hususta bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de;
Tüm dosya kapsamından, tarafların karşılıklı emtia (salça) alım-satımı yaptıkları, davacının, davalıya 3 adet toplam 72.023,04-USD’lik faturaya konu … ve … Domates Salçası satıp teslim ettiği, davalının ise, 1 adet 36.207,58-USD’lik faturaya konu ABD menşeili domates salçasını, Gümrük Transit Refakat Belgesine konu ederek davacıya teslim ettiği, davacının, teslim edilen malın türü, miktarı, birim fiyatı ve tutarına herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu faturadaki malın, kendisi tarafından davalıya satılan ve iade edilen mal olduğu yönündeki iddianın davacı tarafından ispatlanamadığı, ayrıca davalı tarafından, davacıya 37.385,00-USD tutarında nakit havale yapıldığı, taraflar arasındaki cari hesaba göre davalının, davacıdan 1.569,54-USD alacaklı olduğu, mahkemece hükme esas alınan ve dairemizce de benimsenen 07/12/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun, önceki rapordan farklı olarak, taraf defterleri ile mal teslimine ilişkin gümrük beyannameleri de incelenerek düzenlendiği ve bu haliyle raporlar arasında çelişki bulunmadığı, bilirkişi heyet raporunun, dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak, alacaklının kötüniyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için, takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olmasının gerekli olup, davalı tarafından, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı hususunun ispat edilemediği, mahkemece davalının kötü niyet tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine, İİK’nun 67.maddesi gereğince, alacaklının kötüniyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekli olup, davalı tarafından davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden, davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin ilk derece mahkeme kararına yönelik istinaf başvurularının KABULÜNE,
2)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas, … Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA;
3)-Yeniden esas hakkında hüküm KURULMASINA;
a)-Davanın REDDİNE,
b)-Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
c)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 479.76.TL harçtan mahsubu ile bakiye 399,06.TL’nin talep halinde davacıya İADESİNE,
d)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
f)-6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı, davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
4)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafça yatırılan 44,40.TL maktu istinaf karar harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
5)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafça yapılan 18,00.TL, tebligat gideri, 35,00.TL dosya gönderme ücreti, 25,15.TL posta gideri ve 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 199,45.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı tarafa vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
8)-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 15/04/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır