Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/436 E. 2022/547 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/436 – 2022/547
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/436
KARAR NO : 2022/547
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACILAR : 1 -…
: 2 -…
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilleri ile davalı bankanın Adana/Gazipaşa Şubesi ile genel kredi sözleşmesi ve sair sözleşmeler imzaladığını, davalı banka tarafından grup şirketi olarak görülen müvekkili şirketlerin hesapları ve kapama esnasındaki işlemlerinin hangi şirket hesapları üzerinden nasıl yapıldığının taraflarından tam olarak bilinmediği için her iki müvekkili şirket adına aynı dilekçe ile dava açtıklarını, müvekkillerinin sözleşmeler uyarınca kullandığı kredileri kapatmak istediklerini, davalı bankanın iki müvekkilinin hesaplarını grup şirketleri olarak değerlendirip işlemleri bir şirket hesabı üzerinden yürüttüğünü, her iki şirketin farklı kredilerinin kapatma bedeli olarak toplamda 1.504.993,28.TL’yi 29/12/2015 tarihinde tahsil ettiklerini, davalı bankanın Adana şubesince müvekkiline eksik bilgi verilmesi ve sorulan sorulara cevap verilmemesi üzerine müvekkili şirketler tarafından kayıt ve belgelerin incelenmesi neticesinde davalı bankanın müvekkillerinden 20.000,00.TL fazladan tahsil edildiğinin anlaşıldığını bunun üzerine Adana 4. Noterliği’nin 28/01/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davanın kabulü ile davalının bankanın fazladan tahsil ettiği şimdilik 20.000,00.TL’nin 29/15/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 15.10.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 62.789,78.TL arttırarak toplam 82.789,78.TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacının davasının soyut bir kısım iddialara dayandığını, davacı ile müvekkili banka arasında imza edilen genel kredi sözleşmesine göre kredinin vadesinden önce kapatılması halinde erken ödeme komisyonu ödenmesi gerektiğini, müvekkili banka tarafından tahsil edilen kredi erken kapatma komisyonları taraflar arasında imza edildiğini, genel kredi sözleşmesinin 43.9 maddesine uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davalı bankanın erken ödeme komisyonu alabileceği ancak erken ödeme komisyonu olarak tahsil edilecek miktarın hakaniyete uygun olması gerektiği, davalı bankanın diğer banka ortalamaları ile TCMB bildirdiği oranlardan fazla olarak 82.789,78.TL tahsil ettiği mahkememizce kabul edilmiş açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, 82.789,78.TL’nin temerrüt tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesini” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davacıların kredi kullandığı ve kullanılan kredilerin erken kapanması halinde erken ödeme komisyonu alınması hususunda herhangi bir itilafın olmadığına karar verildiğini, ancak erken ödeme komisyon miktarının uygun bulunmadığını, erken ödeme komisyon miktarı uygun bulunmasa da taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı hususuna dikkat edilmesi gerektiğini, müvekkili banka tarafından kredi erken kapama komisyonu taraflar arasında imza edilmiş Genel Kredi Sözleşmesi’nin 43.9 maddesine uygun olarak hesaplandığını, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun eksik ve rapordaki tespitlerin hatalı olduğunu, kabule göre de ıslah tarihi faiz başlangıcı olması gerektiğini, bu miktar açısından 15/10/2019 faiz başlanıcı olması gerektiğini, mahkeme temerrüt tarihi olan 29/12/2015′ den faiz işletmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan ve fahiş hatalar içeren bilirkişi raporunda davacılardan yalnızca … Özel Tıbbi Yatırım A.Ş. yönünden değerlendirmelerde bulunulmasına rağmen, her iki davacı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Genel Kredi Sözleşmesine dayanan erken kapama komisyon bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
Davacılar tarafından, davalı banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle tahsil edilen erken kapama komisyonu ve oranının, sözleşmeye, usul ve yasaya uygun olmadığı, davalı bankanın iki davacının hesaplarını grup şirketleri olarak değerlendirip, işlemleri bir şirket hesabı üzerinden yürüttüğü, erken kapatma bedeli olarak 29/12/2015 tarihinde 1.504.993,28.TL tahsil edildiği, ancak, davalı bankanın fazladan 20.000,00.TL tahsil ettiği iddia edilerek belirsiz alacak davası açılmış, talep artırım dilekçesi ile dava değeri 82.789,78.TL’na yükseltilmiş, davalı ise, davanın reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı banka tarafından, davacılara kullandırılan taksitli ticari kredileri borçlarının yapılan ödemeler sonucu kapatılmış olması nedeniyle, 31/12/2015 tarihinde 20.000,00.TL ve 04/01/2016 tarihinde ise 77.311,81.TL erken ödeme komisyonu tahsil edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 43.9 maddesinde, kredinin erken kapatılması halinde banka tarafından erken kapama komisyonu alınacağı ve erken kapama komisyonunun, erken kapanan meblağın, kapandığı tarihe kadar tahakkuk etmiş faiz tutarı ile kredinin erken kapandığı tarihte, kalan vadeye aynı türde yeni kredi kullandırılmış olsa idi, yeni kredinin vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarı toplamının, kredi kullandırım tarihinden vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarından çıkarılması suretiyle hesaplanacağı belirtilmiş, ancak komisyon oranına yer verilmemiştir. Davacılar tarafından, erken kapama komisyonun alınamayacağına dair bir itirazda bulunulmamış, alınan ücretin makul olmadığı iddia edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan ve dairemizce de tüm dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunan 23/09/2019 tarihli bankacı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı bankanın, davacılardan erken kapama komisyonu alabileceği, ancak sözleşmede alınacak erken kapama komisyon oranının yazılı olmayıp, hesaplama yöntemine yer verildiği, bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışında diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarının TC.Merkez Bankası tarafından yayınlanacak tebliğler ile düzenleneceği ve bankaların faiz oranlarını Merkez bankasına bildirmek ve ilan etmek zorunda olduğu, buna göre, davalı banka tarafından alınan komisyonun, diğer banka ortalamaları ile davalının TCMB’na bildirdiği oranlardan fazla olduğu, bu miktarın ise 82.789,78.TL olarak hesaplandığı, davalı bankaca alınan erken kapama komisyon ücretinin diğer banka ortalamalarının üzerinde olduğu, davacıların fazladan tahsil edilen bu miktarı davalı bankadan talep edebilecekleri, ayrıca, fazladan yapılan tahsilatlar için, tahsilat tarihinden itibaren avans faizi de istenebileceği, mahkemece alınan önceki raporlarda hesaplamaya yer verilmediği, bu nedenle hükme esas alınan ve önceki raporlar ile çelişki bulunmayan 23/09/2019 tarihli rapora itibar edilerek karar verilmiş olmasında usule aykırılık bulunmadığı gibi, davanın belirsiz alacak davası olduğu, dava dilekçesinde faizin başlangıç tarihinin tahsilat tarihi olan 29/12/2015 tarihi olarak belirtildiği, bu nedenle mahkemece, dava ve talep artırım dilekçesinde talep edilen tüm alacak bakımından tahsilat tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olmasının da doğru olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.655,36.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 1.413,84.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.241,52.TL maktu istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.
26/04/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır