Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/414 E. 2022/664 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/414
KARAR NO : 2022/664
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı tarafa ait olup, davalının sevk ve idaresinde ve davacı şirkete ZMMS ile sigortalı olan … plakalı otomobilin, seyir halinde iken arıza yapan yarısı şerit diğer yarısı bankette dörtlüleri yanık şekilde duran… plakalı çekiciye bağlı … plaka numaralı yarı römorkun sol arka kısmına çarpması sonucunda ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre davalının arkadan çarpma ve alkollü araç kullanmasından dolayı asli kusurlu olduğunu, bu kaza sonucunda davacı şirketin vuku bulan kazada vefat eden … mirasçılarına 108.109,00.TL, yine mezkur kazada vefat eden … …’ın mirasçılarına 81.788,00.TL olmak üzere toplam olarak 189.897,00.TL ödeme yaptığını, rücu sebepleri davalı tarafa tebligat yapılmasından sarfı nazar olunarak … plakalı aracın trafik kaydına, teminatsız olarak, dava sonucunda verilecek hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 189.897,00.TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yol durumunun ve davalının öngörmesinin mümkün bulunmaması da dahil olmak üzere tüm etkenlerin bir arada değerlendirilerek öncelikle kişinin alkollü olmasının tek başına kusur sebebi sayılmayacağını, kazanın meydana geldiği yerde aracın hızının yasal sınırlar içerisinde olduğunu, davalıdan kaynaklı kazaya sebep olacak başkaca kusur da bulunmadığını, bu nedenle yapılacak tespit ve toplanacak deilller neticesinde davalının kusursuzluğunun veya kazanın oluşumunda asli ve tek kusurlu olmadığının anlaşılacağını, davalının kaza neticesinde ciddi surette fakirleşmesine sebep olacağını, kusur durumunun tespit edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork sürücüsü … …’ın % 60 oranında asli kusurlu olduğu, … Plakalı otomobil Sürücüsü … …’nun % 40 oranında tali kusurlu olduğu, … …’nun kazaya etken %40 oranındaki kusurun oluşumunda kaza anında kanındaki 113,2 promil alkol oranının etken olduğunun yadsınamaz bir gerçek olduğu fakat 24.02.2013 tarihli trafik kazasının sırf davalı sürücü … …’nun alkollü araç kullanması nedeniyle oluşmadığı, alkolün etkisi dışında diğer araç sürücüsü … …’ın % 60 oranındaki kusurunun da kazanın oluşmasında aslı etken olduğu göz önüne alındığında kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşmediği ifade edildiği, kaza sırasında davalı taraf sürücüsünün 113,2 promil alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve kazanın meydana gelmesinde başka etmenlerin bulunmaması gerektiği, dosya kapsamından ve bilirkişi heyet raporundan davalı sürücüsünün tek başına salt alkolün etkisi ile kazaya sebebiyet vermediği, dava dışı sürücünün ve etkenlerin de olaya katılımının bulunduğu dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği, bu durumda rizikonun teminat kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece tüm itirazlara rağmen haksız ve yersiz bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verildiğini, mahkemece işbu istinafa konu hüküm kurulurken usuli kazanılmış hak müessesi gözetilmediğinin aşikar olmakla kararın bu yönü ile kaldırılması gerektiğini, mahkemece somut delillere dayanmaksızın yeterli açıklama yapılmadan usul ve yasaya aykırı şekilde hüküm kurulduğunu, mevcut deliller değerlendirilmeksizin ve 31/10/2017 tarihli bilirkişi raporundaki eksiklikler giderilmeksizin bu raporun hükme esas alınarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporu hazırlanırken objektif ve özenli davranılması ve raporlarda ileri sürülen olumlu veya olumsuz görüşlerin kesin deliller ile somut biçimde açıklanmasının esas olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında davalının asli kusurlardan dolayı arkadan çarpma kuralını ihlal ettiğinden ve alkollü olarak araç kullanarak bu kazanın gerçekleşmesine sebebiyet verdiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davalı … …’nun müvekkili şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracını 113,2 promil alkollü şekilde sevk ve idare ettiği ve kazaya sebebiyet verdiğinin aşikar olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitler de dikkate alındığında davalı … …’nun alkollü bir şekilde araç kullanmasa idi işbu kazanın meydana gelmeyeceğinin ise izahtan vareste olduğunu, kazanın oluş şekli dikkate alındığında aracı sürenin alkolün tesiri altında olduğu, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğu aşikar olup davaya konu kazanın davacı sürücünün alkollü olmasından kaynaklı olduğunu, mahkemenin davanın reddi yönündeki kararının hatalı ve hakkaniyete uygun olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle alkollü araç kullanılması nedeniyle kazanın poliçe teminatı kapsamından çıktığından bahisle üçüncü kişilere yapılan ödemelerin sigortalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde davacıya ait aracın davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğunu, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının zarar gören hak sahibi üçüncü kişilere ödeme yaptığını, davalının kaza esnasında alkollü olarak araç kullandığını ve kazanın poliçe teminatı kapsamında çıktığından bahisle üçüncü kişilere yapılan ödemelerin davalıdan rücuen tahsilinin talep edildiği, davalı vekilinin davanın reddi savunmasında bulunduğu ve ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizin 12.11.2018 tarih 2018/625-952 EK sayılı kararı ile somut olayda, ilk derece mahkemesince münhasırlık hususunda rapor alınmadığı ve kaza tespit tutanağından davalıya ait aracın plakası … olduğu halde poliçede araç plakasının … olduğu anlaşılarak bu hususun taraflara sorulmadan ve dava konusu aracın trafik sicil dosyası getirtilerek plaka değişikliği olup olmadığı belirlenmeden karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun öncelikli sorun , ilk derece mahkemesince verilen ve dairemizin 12.11.2018 tarih 2018/625-952 EK sayılı kararının davalı tarafından istinaf incelemesine konu edilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince aleyhe hüküm kurulup kurulamayacağına ilişkindir.
Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde hüküm, temyiz edenin aleyhine bozulamayacağı gibi Yargıtay’ın temyiz eden tarafın lehine verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de temyiz eden tarafın bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Bu yasağa “aleyhe hüküm verme yasağı” denir (KURU, Baki; İstinaf sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ağustos 2016, s. 739-740). Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Yalnızca davacı tarafından istinaf edilen kararın dairemizce kaldırıldığı anlaşılmakla yukarıda izah edilen aleyhe bozma yasağı kuralı nedeniyle ilk derece mahkemesince istinaf eden davacının aleyhine olacak şekilde ilk kararından ayrılarak davanın tümden reddi kararı doğru olmamıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediği anlaşılmakla, usuli kazanılmış hak nedeniyle davacı aleyhine hüküm kurulamayacağından, davacı vekilinin davanın tam kabulü gerektiğine dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacının davasının kısmen kabul ve kısmen reddi ile 55.037,75.TL’nin 24/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; 77.858,37.TL’nin 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplamda 132.896,12.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE
55.037,75.TL’nin 24/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; 77.858,37.TL’nin 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplamda 132.896,12.TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 9.078,13.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 3.243,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 5.835,13.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.243,00.TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan 25,20.TL başvurma harcı, 146,85.TL tebligat gideri, 68,93.TL posta gideri, 32,48.TL müzekkere gideri, 454,40.TL talimat gideri, 2.550,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.277,86.TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 2.276,31.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 16.575,13.TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 8.210,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf başvuru harcı, 16,50.TL tebligat gideri, 85,70.TL posta gideri olmak üzere toplam 102,20.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır