Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/394 E. 2022/715 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/394
KARAR NO : 2022/715

T Ü R K M İ L L E T İ … D I N …
İ S T İ N … F K … R … R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin inşaat işleriyle uğraşan bir tacir olduğunu, müvekkilinin İller Bankası Samsun Bölge Müdürlüğü Ordu Fizme içme suyu şebekesinin yapım işini yaptığı sırada taşeronu olarak çalışan … …’nın davalı şirketten petrol alımı yapmakta olduğundan müvekkilinin davalıyla bu şekilde tanıştığını, müvekkilinin davalı şirketten 1 kez 9.695,00.TL yakıt aldığını, bunun haricinde davalı şirket ile başka bir ticari münasebetinin olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ticari defter ve kayıtların incelendiğinde davalıya müvekkilinin herhangi bir ticari ilişki olmadığını ve çek sebebiyle davalıya herhangi bir borcunun olmadığının anlaşılacağını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile: davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 9.965,00.TL’nin dava dışı olduğunu icra takibi aşamasında da bu alışverişle ilgili herhangi bir taleplerinin olmadığını, dava konusu çek altındaki imzanın davacı borçlu tarafından inkar edilmediğini, davacı çek sebebiyle borçlu bulunmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200 ve devamı maddeleri gereği aynı kuvvetteki yazılı belgeler ile ispatlanması gerektiğini, kambiyo senedine dayanan bir alacağın yetkili hamil tarafından ticari defterlerine kaydedilmemesi kendisi aleyhine bir delil oluşturamayacağı, kambiyo niteliği gereği sebepten mücerret bir ödeme aracı olduğu, kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi uyarınca eksikliğin çeki hükümden düşüremeyeceğini, buna ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, davacının taleplerinin hukuki bir anlamının olmadığını, haksız açılan davanın reddini, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.02.2016 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davacının 2013 yılı defteri tarafına veya mahkeme kalemine sunulmadığı için bu dönemde taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı hususuna ilişkin herhangi bir inceleme yapılamadığı, kambiyo senetlerinin sebepten mücerretliği de nazara alınarak davacının davasını ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkilinin tacir olduğunu, Mersin 7. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafın müvekkili aleyhine icra takibine geçtiğini, ancak bahse konu çeklerden dolayı müvekkilinin davalı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığından huzurdaki menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin Ordu İlinde İller Bankası Bölge Müdürlüğü’nde İçme Suyu Şebekesinin yapım işini yaptığı sırada taşeronu olarak çalışan … …’nın davalı şirketten petrol alımı yapması sebebiyle tanışmış olduğunu, bu şirketle hiç bir zaman ticari ilişkisi olmadığını, yargılama neticesinde yerel mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiğini, bilirkişi raporunda davacı ile davalı arasında 2012 yılında ticari ilişki olmadığını, davacı ile davalı arasında 2013 yılındaki ticari ilişkiler neticesinde davalı ile davacı arasında borç alacak ilişkisinin olmadığını, davalının dosyaya sunduğu … adına düzenlenen veresiye fişlerinin 2012 ve 2013 ticari defter kayıtlarında herhangi bir kaydına rastlanmadığını açıkça vurgulamasına rağmen bilirkişi raporunun aksine hüküm kurulması da isabetsiz olduğunu, bilirkişi tarafından sunulan ek rapora karşı bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçelerinde müvekkiline ait defterlerin Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulduğunu, bu sebeple raporu kabul etmediklerini ve ek rapor aldırılmasını talep etmelerine rağmen eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece kararının bozulması ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı tarafından, davacının Samsun Bölge Müdürlüğü Ordu Fizme İçme Suyu şebekesinin yapım işini üstlendiğini, taşeronu olarak çalışan … …’nın davalıdan petrol alımı yaptığını, davacının davalı şirketten bir kez 9.695,00.TL yakıt aldığını, bunun dışında taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, Mersin 7. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu çek sebebiyle davalıya borçlu olmadığını belirtilerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise 9.965,00.TL’lik alışverişin dava dışı olduğunu, icra takibinde bu alışverişle ilgili taleplerinin olmadığını, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Mersin 7.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip alacaklısı … Pet. Ür. Turz. Goto Nak. Tic. San. Ltd. Şti. tarafından takip borçluları … ve … Yangın Söndürme Cihazları Makina Elektrik Otomotiv Teks. San. Ve Tic Ltd. Şti aleyhine kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 31.08.2013 keşide tarihli, … seri numaralı ve 65.000,00.TL bedelli çek olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu çekin, keşidecisinin … Yangın Söndürme Cihazları Makina Elektrik Otomotiv Teks. San. Ve Tic Ltd. Şti olan Yapı ve Kredi Bankası ….Ş. Mersin Uray Caddesi Şubesi ne ait … nolu 31.08.2013 tarihli 65.000,00.TL bedelli çek olup çekin davacı emrine düzenlendiği, çekin arka yüzünde davacı lehtara ait kaşe ve imzanın bulunduğu, lehtar tarafından çekin … Pet. Ür. Turz. Goto Nak. Tic. San. Ltd. Şti.’ye ciro edildiği anlaşılmıştır.

Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olmadığının ispat yükümlülüğü davacı-borçlu tarafa aittir.
İlk derece mahkemesince alınan 19.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının defterlerinin incelenmesi neticesinde ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğunu, davacı ile davalı arasında 2012 yılında ticari ilişki olmadığını, davacı ile davalı arasında 2013 yılındaki ticari ilişkiler neticesinde davalı ile davacı arasında borç alacak ilişkisinin olmadığını, davalının dosyaya sunduğu … adına düzenlenen veresiye fişlerinin 2012 ve 2013 ticari defter kayıtlarında herhangi bir kaydına rastlanmadığını, davalının dosyaya sunduğu veresiye fişlerindeki kayıtların teşviki açısından …’in 2012 ve 2013 yılları defter ve kayıtlarının incelenmesinin yerinde olacağını, davalının defterlerinin incelenmesi neticesinde 2012 ve 2013 yılında davalıya davacı arasında her hangi bir borç alacak ilişkisinin olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan 02.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …’in 2012 yılı ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı ile davalı arasında ticari ilişkiyi doğrulayacak mal veya hizmet alım satımına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığını, davalı … Ltd. Şti. tarafından 40.000,00.TL, davacı …’in … Bank … numaralı hesabına ödendiği, yevmiye defteri açıklamalardan tespit edildiğini, ancak bu tutar 331. ortaklara borçlar hs- … hesabına kayda alındığı, 10/07/2012 tarih … yevmiye numaralı kayıttan anlaşılacağını, davacının 2013 yılı defteri tarafına veya mahkeme kalemine sunulmadığı için bu dönemde taraflar arasında ticari ilişik olup olmadığı hususuna ilişkin herhangi bir inceleme yapılamadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, Davacı, davalı şirket ile bir kez yapılan 9.695,00.TL yakıt alışverişi dışında başka bir ticari ilişkisi olmadığını, takibe konu çek nedeniyle davalıya herhangi bir borcu olmadığını ileri sürmüştür. Çek, bir ödeme aracıdır. Dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davacı, dava konusu çekte lehtar-ciranta konumunda bulunup dava konusu çekteki imzanın davacı tarafından inkar edilmediği, davacı tarafından, çek nedeniyle borçlu olunmadığına dair herhangi bir yazılı delilin dosyaya ibraz edilmediği, davacı defterlerindeki kayıtların iddianın ispatı için yeterli olmadığı, davacının defter kayıtlarına göre karar verilmesi mümkün olmadığı, davacının davaya konu kambiyo senedinden dolayı başlatılan icra takibinde borçlu olmadığını yazılı ve kesin delille ispat edemediği, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70. TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-… maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 03/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır