Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/391 E. 2022/406 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/391
KARAR NO : 2022/406
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 1.Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı tarafça, müvekkili aleyhine Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığını, davacının, davalıdan 2012 yılında Kadirli’de yapılan tarım fuarından traktör satın aldığını, tarafların 48.000,00.TL bedel ile anlaştığını, bu sebeple takip dayanağı olan senedin taraflarca 24/11/2012 tarihinde düzenlendiğini, o dönemde davalının, … Marka Traktör Bayii olduğunu, davacının traktör bedelinin 40.000,00.TL’sini 26/11/2012 tarihinde davalının hesabına havale yolu ile ödediğini, kalan 8.000,00.TL’nin ise traktörün teslimi ile davalıya elden ödendiğini ve davalının da fatura düzenleyerek davacıya traktörü teslim ettiğini, taraflar arasında traktör alım-satımı dışında başkaca bir ticari alışverişin söz konusu olmadığını, müvekkilinin, davalıya borcunun bulunmadığını, icra takibine konu senedin 24/11/2012 tarihinde düzenlendiğini, ancak düzenleme tarihi olarak 10/01/2015, vade tarihi olarak 10/06/2017 tarihlerinin davalı tarafça sonradan yazıldığını ve icra takibine konduğunu, davalı tarafın işbu senedi kötüniyetli olarak daha sonraki bir tarihte amacı dışında doldurduğunu, müvekkilinin tüketici olduğunu, traktör alım-satım dışında davalı ile hiçbir ticari alışverişi olmadığını, bu nedenlerle icra takibinde borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacı tarafından iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, icra takibinin konusu olan senedin müvekkilinin eline bir edim sonucu geçtiğini, davacı tarafın herhangi bir borcunun olmadığı yönündeki iddialarını da kabul etmediklerini, borç varlığının kanıtının müvekkilinin elinde bulunan senet olduğunu, alınmayan bedel karşılığında gerekli takibin hukuka uygun şekilde yapıldığını, davaya konu edilen senedin vadesi geldiği halde ödenmediğinden takibin başlatıldığını, davacı tarafın iddialarının haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacı tarafından, davalının Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibinin dayanağı olan bononun davalıya aralarında 2012 yılında gerçekleşen traktör alım satımı sebebiyle 48.000,00.TL tutarındaki traktör bedelinden peşin ödenen 8.000,00.TL’nin mahsubundan sonra kalan 40.000,00.TL tutarındaki borç sebebiyle düzenlenip verildiği, trafik kayıtlarına ve tarafların kabulüne göre traktör satışının 2012 yılı içinde olduğu, takip dayanağı bonodaki tanzim tarihinin ise takip tarihinden sonra olmak üzere 10/01/2015 tarihi olduğu, davacı tarafın uyuşmazlık konusu bononun davalı ile aralarındaki traktör alım satımı sebebiyle düzenlendiği ve davalı tarafından bononun verildiği tarihten ileri tarih konulduğu hususundaki iddialarını 4721 sayılı TMK’nın 6.maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1.maddesi ve 201.maddesi hükümlerine göre senetle ispatı gerektiği, davacı tarafça bononun verilme sebebi ya da anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususlarında herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, davacının uyuşmalık konusu takip dayanağı bononun bedelini daha önce davalıya ödediğine ilişkin iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporundaki davacının davalıya borcunun kalmadığı hususundaki görüşüne itibar edilmeyerek davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalı ile müvekkili arasında traktör alım-satımı dışında bir ticari ilişki olmadığını, bilirkişi raporuyla da müvekkilinin borcunun kalmadığının belirlendiğini, müvekkilinin davalıya olan traktör borcunu ödediği basit iken, müvekkili lehine olan deliller değerlendirme dışı tutularak hüküm kurulduğunu, davalı adına bir çok suç duyurusunun olduğunu, davalı hakkında dolandırıcılık suçundan hapis kararının olduğunu bu hususun da araştırılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Adana 8.İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap çıktıları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından, davalıdan 2012 yılında 48.000,00.TL karşılığında traktör satın aldığı ve dava konusu 24/11/2012 keşide tarihli bononun düzenlendiği, traktör bedelinin 40.000,00.TL’nın 26/11/2012 tarihinde davalının hesabına havale yolu ile ödediği, kalan 8.000,00.TL’nın ise, traktörün teslimi ile davalıya elden ödendiği ve davalının fatura düzenleyerek traktörü kendisine teslim ettiği, taraflar arasında traktör alım-satımı dışında başkaca bir ticari alışverişin söz konusu olmadığı, icra takibine konu bononun 24/11/2012 tarihinde düzenlenmesine rağmen, davalı tarafından, düzenleme tarihi olarak 10/01/2015, vade tarihi olarak 10/06/2017 tarihlerinin sonradan yazılarak, Adana 8. İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyada icra takibine konduğu, ancak, bononun bedelsiz olduğu iddia edilerek, bono nedeniyle davalıya borcu bulunmadığının tespiti talep edilmiş, davalı ise, icra takibine konu olan bononun, eline bir edim sonucu geçtiğini, bononun vadesi geldiği halde ödenmediğini, bono nedeniyle davacının borçlu olduğunu savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 8. İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyada, davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine, kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağı olan bononun, 10/01/2015 düzenleme tarihli, 10/06/2017 vade tarihli 48.000,00.TL bedelli , borçlusunun davacı, alacaklısının ise davalı olduğu, bono üzerinde, verilme sebebi olarak malen ya da nakden vb. ibarenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu bonodaki imzaya, davacı tarafın bir itirazı bulunmayıp, uyuşmazlık, bononun, anlaşmaya aykırı olarak doldurulup doldurulmadığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin bono nedeniyle yapılıp yapılmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olmadığının ispat yükümlülüğü davacı-borçlu tarafa aittir.
Davacı tarafından, dava konusu bononun davalıdan satın alınan traktör bedeli için düzenlendiğini ve bono bedelinin banka havalesi ve elden ödenmesine rağmen, davalı tarafından, bedelsiz kalan bonoya, ileri tarihli keşide ve vade tarihi yazılarak icra takibine konulduğu iddia edilmektedir.
6102 sayılı TTK’nun 778/2-f maddesine göre, bonolarda da uygulanması mümkün olan aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlemesi mümkündür. TTK’nun 776. maddesi uyarınca, bonolar kayıtsız ve şartsız belli bir bedeli ödeme vaadini içermekte olup, bunun aksine bononun teminat için verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarının yazılı delille ispatı gerekir. Senedin sonradan doldurulması da kambiyo vasfını etkilemez.
Somut olayda, dava konusu bononun, 6102 sayılı TTK.nun 776.maddesinde belirtilen yasal unsurları taşıdığı ve temel ilişkiden mücerret borç ikrarını içerdiği, bonodaki imzanın davacıya ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, bononun teminat bonosu olduğunun, keşide ve vade tarihlerinin anlaşmaya aykırı olarak sahtecilik yoluyla düzenlendiğinin ispat yükünün davacıya ait olup, bu yöndeki iddianın, HMK.nun 201.maddesi gereğince senetle ispatının gerektiği, ancak davacı tarafından, bu yönde yazılı bir belgenin sunulmadığı, taraflar arasındaki traktör alım satımı nedeniyle düzenlenen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup, bedelinin ödendiği, ancak, dava konusu bonoya yönelik davalı defterlerinde herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacı tarafından, dava konusu bono bedelinin davalıya ödendiğinin, böylelikle bononun bedelsiz kaldığının ispatlanamadığı ve davacı tarafından yemin deliline de dayanılmadığı, tüm bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 06/04/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır