Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/379 E. 2022/610 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/379 – 2022/610
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/379
KARAR NO : 2022/610
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …9 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı olan … plakalı sigortalı aracın 29/01/2016 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde … plaka sayılı aracın hasar gördüğünü, … plakalı araçta meydana gelen hasarın aracın kasko poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. tarafından araç malikine ödenmiş olduğunu, müvekkilinde bu miktarı … Sigorta A.Ş.’ye ödediğini, Trafik Sigortası Genel Şartları B.4. maddesinin sürücünün olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenme yükümlülüğüne aykırı davranması halinin sigortalıya rücu edilebilecek hallerden bir tanesi olarak düzenlendiğini, sigortalı araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğundan sürücünün ZMMS’ne aykırı olarak olay yerini terk ettiğini, gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek 10.712,00.TL’nin … Sigorta A.Ş.’ye ödenme tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf süresi içinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; davadan usulsüz tebligat nedeni ile henüz haberdar olduklarını, raporun tebliğ edildiğini, rapora itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davaya konu kazanın bedensel hasara neden olan kaza niteliğinde olmadığı, davalıya ait araç sürücüsünün olay yerini terk etmesini gerektirir herhangi bir sebebin varlığını yasal cevap süresi içerisinde iddia edilmediği gibi bu hususta herhangi bir delilde sunulmadığı, olay yerini terk etmeyi gerektirir rücu şartlarını ortadan kaldırır herhangi bir hususun ispat edilmediği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/f maddesi gereğince rücu şartlarının oluştuğunun kabulü ile bilirkişilerin raporunda:, kazanın meydana gelişinde … plakalı otomobil sürücüsü asli kusurlu ve kusur oranının % 100 ve … plakalı otomobil sürücüsü Bekir Buzpınar’ın ise kusur oranının bulunmadığı, davacının davalıdan talep edeceği tazminat miktarının 10.711,80.TL olduğunun belirtildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 10.711,80.TL tazminatın, temerrüt tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğunu, davadan haberdar olamadıklarını, tebliğ yapılan şahısların çalışan olmadığı gibi tebligatı almaya da ehil olmadıklarını, davaya cevap veremediklerini, delil bildiremediklerini, raporun tebliği ile haberdar olduklarını, ZMMS Genel Şartlarına göre rücuya imkan bulunmadığını, müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın farazi olduğunu, reddedilen kusur yönünden lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, sigorta poliçesi, kaza tutanağı, hasar dosyası, ekspertiz raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davacı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu, davacı şirket tarafından zarar gören 3.kişiye yapılan araç hasar bedeli ödemesinin davalı sigortalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı ” B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Çözümlenmesi gereken sorun ZMMS poliçesi bulunan dava konusu araç bakımından meydana gelen işbu trafik kazası neticesinde olay mahallinin terk edilmesinin tek başına poliçeyi teminat kapsamından çıkarıp çıkarmadığına ilişkindir.
Sigorta hukukunda asıl olan, sigorta poliçesi kapsamında kalan rizikonun gerçekleşmesi halinde zararın sigortacı tarafından karşılanmasıdır. Ancak bazı durumlara ilişkin kanuna veya poliçe genel şartlarına hükümler konularak, zarar teminat dışına çıkarılabilmektedir. ZMMS genel şartlarının B.4 maddesinde de teminat harici olan hususlar düzenlenmiş olup, bunlardan bir tanesi de kazadan sonra olay yerinin terk edilmesidir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMMS) Genel Şartlarının ” ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI” başlıklı B.4/f bendinde düzenlenen “f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, “bedeni hasar”a neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin zarar gören 3. kişilere ödediği tazminatı sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Bedeni hasara neden olan bir trafik kazası sonucu sigortalı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse olay yerini terk sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu bir hal sebebine dayanması gerektiği aşikardır.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğumu için iki sebebin bir arada bulunması gerekmektedir.
a)- Bunlardan ilki meydana gelen trafik kaza sonucunda “bedeni hasar”ın doğmasıdır. Poliçe genel şartlarında maddenin kapsamı “bedeni hasar ile” sınırlandırılmış olup, düzenleyici, yalnızca maddi hasar meydana gelen kazaları özellikle rücu kapsamına almamıştır. Kural, riskin gerçekleşmesi halinde zararın karşılanması olduğundan ve teminat dışı olan durumlar istisna olduğundan, maddi hasarlı trafik kazalarında, sigortalı sürücüsü tarafından olay yerinin terkinin genişletici yorumla rücu kapsamına alınması mümkün değildir.
Somut olayda ise bedeni hasar meydana gelmemiştir. Tarafların bu yönde bir iddia ve savunmasıda bulunmamaktadır.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi düzenlenirken zarar gören 3. şahıslara yapılan ödemenin türü ve niteliği dikkate alınmamış, aksine “trafik kazası”nın türü esas alınmıştır. Davacı sigorta şirketinin dava dışı zarar görene maddi hasar sebebiyle ödemesi yapmış olması sigortalısına rücu hakkını engellemeyecektir.
b)-Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir.
Somut olayda; sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin yukarıda (b) bendinde belirtilen zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmış ise de; yukarıda (a) bendinde belirtilen ve rücu şartlarından bir olan ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında meydana gelen trafik kazasının bedeni hasara neden olmaması, kazanın maddi hasarlı olması ve davacı sigorta şirketinin rücu hakkı veren başka bir sebebin varlığı kanıtlanamadığından, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebi nedeniyle davacı sigorta şirketinin, dava dışı aracın hasarı için ödediği maddi hasar bedelini sigortalısına rücu hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece somut olayda rücu şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ise de, kararda hata edilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3 YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-DAVANIN REDDİNE,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 182,94.TL harçtan mahsubu ile bakiye 102,24.TL harcın talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar ve … Harç nolu, Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
Harç tahsil edilmiş ise talep halinde davalıya İADESİNE,
7-6100 Sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
8-6100 Sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince davalı, davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafça yatırılan 183,00.TL istinaf nispi karar harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafça yapılan 43,00.TL dosya gönderme ücreti ve 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının toplamı olan 191,60.TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 Sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 12/05/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır