Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/364 E. 2022/606 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/364
KARAR NO : 2022/606
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından, müvekkili aleyhine 27.000,00.TL bedelli bir adet sahte senet düzenlenmek suretiyle icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın murise ait olmadığını, davalı ile muris arasında bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalının bononun nakden ibaresini açılması gerektiğini, suç duyurusunda bulunduklarını, murisin senet tarihinde 73 yaşında olduğunu, prostat kanseri ve kalp yetmezliği rahatsızlığının bulunduğunu, borç alacak derece paraya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek müvekkilinin senetten(bonodan) dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin huzurda imzalandığını, bononun verilme amacının da murise ait Reşatbey Mahallesindeki taşınmazının satışı konusunda davalının davacının murisine verdiği kapora karşılığı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle;” ..Davaya konu senetteki imza; mahkememizce alınan adli tıp raporuna göre; İnceleme konusu senette …’a atfen atılı imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğunun belirtildiği bono üzerinde yapılan incelemede keşidecisinin …, lehtarının …, tanzim tarihinin 26/12/2013, tanzim yerinin Adana, vade tarihinin 15/01/2014, bedelinin 27.000 ve bedel kaydının nakden olduğu, her ne kadar davacı tarafın davalı tarafça bononun alınan kapora karşılığı verildiğinin savunulması üzerine davacı tarafça senet metninin talil edildiği ve ispat yükünün davalı tarafa geçtiği öne sürülmüş ise de, senet üzerindeki bedel kaybının nakden yazılı olması ve davalının senedin verilen kapora parası karşılığı alındığının savunması bedeli talili sayılmayacağı değerlendirilesi ile davalı tarafa ispat külfeti yüklenmemiş davacı tarafından başvurulması üzerine davalının bizzat mahkememize gelerek alacağın varlığına ilişkin yemin etmesi üzerine davacı tarafça senedin tanzim tarihinde miras bırakının pasaport kayıtlarına göre Türkiye’de bulunmadığı iddiası ile senedin geçersizliği öne sürülmüş ise de, senedin geçerliliği açısından TTK’ya göre düzenleme tarihi düzenleme yeri, vade, miktar ve düzenleyenin imzasının taşımasının yeterli olup, tanzim tarihinin gerçek bir tarih olmasının esasen yeterli olup, o tarihte düzenlenip düzenlenmediği hususunun senedin geçerliliğine bir etkisinin bulunmadığı kaldı ki, anlaşma gereği senette boş bırakılan kısımların sonradan dahi doldurulabileceği ve doldurulan kısımların anlaşmaya aykırı doldurulduğu dahi ispatının kesin deliller ile ortaya konulabileceği, davalının yeminindeki amacın alacağın var olup olmadığı hususuna ilişkin olup, diğer yemindeki beyanların yeminin geçerliliğini etkilemeyip beyan niteliğinde bulunacağı değerlendirilmesi ile bu iddia hükme esas alınmamış, davacı tarafından borçlu olunmadığı hususu kesin deliller ile ispat edilemeyen davanın reddine, yargılama esnasında vezneye yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde talep üzerine verilen kararın infaz edilmiş olması nedeni ile 2004 sayılı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince 5.400,00.TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin vefat eden babası ile davalı arasında Adana ili Seyhan ilçesi Reşatbey mahallesinde bulunan bir konutla ilgili hiçbir şekilde taşınmaz alım satımı konusunda sözleşme yapılmadığını, sadece Erdemli ilçesindeki bir konutun satış vaadi konusunda noterde sözleşme yapıldığını ancak satım vaadinin süresinde alım satım sözleşmesine dönüşmediğini, davalının senedin düzenlenme sebebini talil ettiğini, kapora için olduğunu söylediğini, ispat yükünün davalı tarafa geçtiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, Adana 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosya fotokopisi, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosya fotokopisi, davaya konu bono fotokopisi ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı yan işbu davada, takibe konu bononun davalı tarafından sahte olarak düzenlendiğini, bonodaki imzanın davacının ölen babasına ait olmadığı gibi taraflar arasında herhangi bir ilişki de bulunmadığını ileri sürerek bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı yan savunmasında, bonodaki imzanın davacının babasına ait olduğunu, davacının murisi ile davalı arasında birkaç kez taşınmaz alım satımı konusunda ilişki olduğunu, davaya konu senedin de murisin Reşatbey mahallesindeki maliki olduğu taşınmazın satışı konusunda davalının murise verdiği kaporaya karşılık verildiğini savunarak davanın reddini istediği, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre bonodaki imzanın davacının murisine ait olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili de istinaf sebebi olarak yalnızca davalının senedin düzenlenme sebebini talil ettiğini ve ispat yükünü üzerine aldığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmektedir.
Takibe konu bono incelendiğinde; bono üzerinde”Naden” kaydının bulunduğu görülmüştür. Davalı cevap dilekçesinde, bononun taraflar arasındaki taşınmaz alım satım ilişkisi kapsamında kendisinin, davacının murisine verdiği kaporaya karşılık düzenlendiğini beyan etmiştir. Davalı yanın cevap dilekçesindeki beyanı, senetteki “Nakden” kaydının talili niteliğinde değildir. Senetteki nakden kaydı alınan paraya karşılık senedin verildiği anlamı taşıyıp, davalı da cevap dilekçesinde murise kapora olarak para verdiğini ve murisin de buna karşılık bono düzenleyip kendisine verdiğini beyan ettiğinden somut olayda senedin talil edilmesi durumu söz konusu olmadığından davacı yanın aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-)Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesi’nce İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 10/05/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır