Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/357 E. 2022/358 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/357
KARAR NO : 2022/358
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Tazminat (Hayat Sigortası Poliçesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının, davalı şirketin 08/12/2011 tarih ve … poliçe numnarası ile … … … Sigorta Poliçesi ile sigortalısı olduğunu, davacının 01/07/2012 tarihinde denizin sığ olduğu yerde suya atlayarak kafasını yere çarpması neticesinde, suda boğulma tehlikesi geçirdiğini davacının kaza nedeniyle sakat kaldığını, kaza nedeniyle davalı … şirketine sakat kalma tazminatının ödenmesi için başvuruda bulunduklarını ancak taleplerinin reddedildiğini belirterek poliçe kapsamında gerçekleşen riziko nedeni ile 10.000,00.TL tazminatın 01/07/2012 kaza tarihinden itibaren avans faizi oranında ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıdaki maluliyetin iddia olunduğu üzere geçirdiği kaza nedeniyle değil daha önceden kendisinde var olan rahatsızlık sonucu meydana geldiğini, hasarın poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, iddia olunan sakatlık ile meydana gelen kaza arasında bağlantı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davacının 01.07.2012 tarihinde geçirdiği kaza sebebi ile hayat sigortası kapsamında ödenmeyen tazminatın tahsilini talep ettiği ancak davalı … şirketi tarafından hasarın poliçe teminat kapsamında kabul edilmeyerek ödeme yapılmadığı, akabinde eldeki davanın açıldığı, mahkememizce davacının kaza tarihinden önce ve sonrasında görmüş olduğu tedavilere ilişkin bütün bilgi ve belgelerin ilgili hastanelerden celp edilerek meydana gelen kaza ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve davacının maluliyet oranına ilişkin ATK ihtisas dairesinden rapor alındığı, alınan üç rapor da birlikte değerlendirildiğinde kaza tarihinden önce davacının tıbbi verilerinde ve radyolojik görüntülerinde servikal bölgede ve lomber bölgede rahatsızlıklarının bulunduğunun tespit edildiği, dolayısıyla meydana gelen olay ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağının bulunmadığı ayrıca geçici iş göremezlik tazminatının da poliçe teminat kapsamında da bulunmadığı anlaşılmakla haksız açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin önceki rahatsızlığı bel-sırt fıtığı ile ilgili olup bu rahatsızlığının düzelmesi için gerekli tedaviyi gördüğü ve neticede herhangi bir rahatsızlığı kalmadığını, kazanın meydana geliş şeklinde de görüldüğü üzere müvekkilinin deniz iskelesinden denize atlayabilecek kadar sağlıklı bir bedene sahip olduğunu şayet a’razı iddia edildiği gibi önceki hastalığından kaynaklanıyor olsa idi müvekkilinin bu tarz bir hareket yapabilmesinin imkan dahilinde olamayacağını, müvekkilinin önceki hastalığı nedeniyle tedavi olduktan sonra sağlığına kavuştuğunu, müvekkilinin önceki rahatsızlığı bel-sırt fıtığı ile ilgili olup yeni rahatsızlığının ise boyunda oluşan travmadan kaynaklandığını, bunun yeni bir rahatsızlık olup daha önceki rahatsızlıkla hiçbir bağı bulunmadığını, dosya arasına alınan gerek sağlık kurulu raporları gerekse daha önceki Adli Tıp Kurumu raporu müvekkilde ortaya çıkan dava konusu rahatsızlıkların dava konusu kazadan sonra ortaya çıktığını açık ve kesin bir şekilde ortaya koyduğunu, itiraza konu rapor ile daha önceki raporlar arasında da büyük çelişkiler mevcut olup. bu nedenle Adli Tıp Genel Kurulundan raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde rapor alınmasını talep ettiklerini ancak mahkemece bu talebin reddedildiğini, dosyaya sunulan CD görüntüleri dahi incelendiğinde müvekkilinin dava konusu olaydan önce boynunda hiçbir rahatsızlığının olmadığını, rahat şekilde hareket ettiğini, buna rağmen dava konusu olayın müvekkilinin maluliyetine neden olacak şekilde araz bırakmamış olduğuna dair gerçekle örtüşmeyen rapor üzerinden davanın reddine karar verildiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tazminat ( Sigortası Poliçesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı … şirketi nezninde sigorta yaptırdığını, davacının 01.07.2012 tarihinde denizin sığ yerinde denize girerken kafasını yere çarpıp yaralandığını ve bu kaza nedeniyle sakat kaldığını 10.000,00.TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davanını reddini savunduğu, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde, davacıda var olan sakatlık ile dava konusu olay arasında nedensellik bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 02.09.2015 tarihli raporda; davacıda olayla illiyeti olmayan eski lomber enstrumantasyon materyalinin saptandığı, davacının kaza nedeni ile meslekte kazanma gücünün % 63 oranında kaybettiğinin iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
İtiraz üzerine ATK dan tekrar rapor alınmış olup 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda; kaza ile davacının maruz kaldığı boyun travması arasında nedensellik ilişkisinin kurulamadığı ayrıca sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Raporlar arasında meydana gelen çelişki ve itirazlar üzerine dosya yeniden ATK’ya gönderilerek üst kuruldan rapor alınmısı talep edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından hazırlanan 18.04.2019 tarihli raporda; “…… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
… oğlu, 1966 doğumlu …’un 01/07/2012 tarihinde geçirdiği yaralanması; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 01/07/2012 tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği” belirtildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan raporlardan anlaşılacağı üzere davacıda var olan sakatlık ile meydana gelen olay arasında nedensellik bağı bulunmadığı, dava konusu olayın davacıda sürekli sakatlık bırakmadığı, dava konusu poliçe kapsamında tazmin edilecek bir sürekli sakatlık tazminatı bulunmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 24/03/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır