Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/356 E. 2022/474 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/356
KARAR NO : 2022/474
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ :Av…
Av…
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 15/12/2015 ve 18/01/2016 vade tarihli her biri 20.000,00.TL meblağlı iki çekten dolayı davacı şirket aleyhine icra takibi açıldığını, takip miktarının 43.467,50.TL olduğunu, taraflar arasında süre gelen bir cari hesap anlaşması olup davacı şirketin, davalı şirketin ürünlerini kendi kırtasiyesinde satmakta olduğunu ancak davalı şirketin FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle mallarına satışının çıkan kararname ile durdurulduğunu, 15 Temmuz sonrası davacı şirketin işyerinde yapılan aramada davalı şirkete ait 20.000,00.TL tutarında mallara sorgusuz sualsiz el konulduğunu, yine davacı şirket hakkında İskenderun İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığnı ve bu takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı şirkete FETÖ soruşturmaları ve hükümetin aldığı kararlar nedeniyle satışı ve dağıtılması durdurulan malların davacı şirketin elinda kalan 43.926,90.TL lik kısmının 25/07/2016 tarihli iade faturaları ile davalı şirkete iade edildiğini, davalı şirketin bu iadeleri kabul etmemesi nedeniyle malların davacı şirkete geri döndüğünü, bunun üzerine davalıya yapılan ihtarname ile malların depoda bekletildiğini ve cari hesaptan 43.926,90.TL düşülmesi talep edilmiş ise de davalı şirketin malları kabul etmeyerek cari hesapta davacı … borçlandırdığını, takip konusu çeklerin bu cari hesap nedeniyle verilen çekler olduğunu, davacı şirketin ödemiş olduğu 25/12/2014 tarihli 15.000,00.TL’lik kredi kartı ödemesinin davalı şirketçe hatalı olarak daha önce ödenmiş bir çeke mahsup edildiğini, ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirkete iade edilen ve teslim alınan bir kısım faturalardan dolayı toplam 8.427,99.TL cari hesaptan düşülmediğini, davalı şirketin 12/07/2016 tarihli cari hesap ekstresinde 69.409,44.TL alacaklı görünse de bahsi geçen ve hesaptan düşülmeyen bir kısım ödemeler düşüldüğünde davacı şirketin 3.385,96.TL alacaklı olduğunu, bu nedenle davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti ile yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın icra takibinden sonra kambiyo senedine karşı açılmış menfi tespit davası olup davacının borcu olmadığını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, icra takibinden sonra açılmış iş bu davada durdurma ve tedbir kararı verilemeyeceğinden teminat karşılığında ancak icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi kararı verilebileceğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davacı ve davalı arasında ticari ilişki olduğu ve taraflar arasında süregelen bir cari hesap anlaşmasının olduğu, davalı şirketin kitap toptan dağıtım hizmeti yaptığı, kendi ürünleri olmayan ancak başka yayın evlerinin ürünlerini toptan olarak davacıya satışını yaptığı, davacının da bu ürünleri kendi kırtasiyesinde sattığının anlaşıldığı ancak davacı taraf 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu ürünlerin satışının kararname ile durdurulduğunu bu sebeple malların elinde kaldığını ve bu mallar sebebi ile davalı tarafa keşide ederek verdiği 15.12.2015 tarih 20.000,00.TL meblağlı çek ile 18.01.2016 tarih 20.000,00.TL meblağlı çeklerden dolayı davalı yanca icra takibi başlatıldığını ve borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de davalı tarafın malların yayıncısı olmadığı, toptan dağıtım hizmeti verdiği, ürünlerin satışının durdurulmasının ve toplatılmasının davalı yanın tasarrufunda olmadığı, zira davalı tarafın FETÖ bağlantısının davacı tarafından iddia edildiği ancak ispat edilmediği, davalı yanında bu iddiayı kabul etmediği ve halen şirketlerinin aktif olduğunu savunduğu, nitekim böyle bir durum olmuş olsaydı davalı tarafın zaten tüzel kişiliğinin bu aşamada devam etmesinin mümkün olmadığı, ürünlerin dağıtılmasının durdurulmasında davalı tarafa herhangi bir sorumluluk atfedilecek bir durum olmadığı, davacı tarafın malların elinde kalıp satamadığından bahisle söz konusu iki adet çekten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığını istemesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunun mahkemece anlaşıldığı bu sebeple davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, mahkemece ticari defterler talep edilmesine ve taraflarca sunulmasına rağmen bilirkişi raporu aldırılmadan doğrudan davanın reddine karar verildiğini, mahkemece taraflar arasında süregelen cari hesap anlaşmasının olduğu ve taraflar arasında ticari ilişki mevcudiyeti de kabul edilmiş iken, iki tarafın da tacir olduğu böyle bir menfi tespit dosyasında uzman bilirkişiden rapor aldırılmadan karar verilmesinin yanlış olduğunu, davanın konusu olarak davalının Fetö bağlantısı olduğunu iddia etmediklerini, mahkemece davalının fetö bağlantısı olduğunu ispatlamamış olmalarının, ret kararının dayanaklarından biri olarak belirtildiğini, kendilerince yalnızca davalı şirketin yayın işi yaptığı ürünlerin KHK ile toplatılmasına ve satışının durdurulmasına karar verilmesi dolayısıyla elde kalan ürünlerin iade faturası kesilmesi ve davalının bunu kabul etmemesi vb. olarak dava dilekçesinde belirtilen hususların iddia edildiğini, davacının karşı tarafın fetöcü olduğu gibi bir iddiasının olmadığını dolayısıyla mahkemece davanın konusunun tam olarak anlaşılamadığını, cevaba cevap dilekçesinin 4. bendinde kapatılan yayınları ve bu yayınların toptan satışını davalı şirketin yaptığını belirttiklerini hatta daha önce elde kalan ürünlerin davalı şirkete iade faturası ile iade edildiği ve davalı tarafından da bunun kabul edildiğini belirttiklerini bu hususların ticari kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, ancak mahkemece hiçbir bilirkişi incelemesi yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, mahkemece ne davacının ne de davalının talep ve iddiaları araştırılmadan ve toplanmadan yalnızca davalının yazılı beyanlarına uyularak karar verildiğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıdan kitap satın aldığını bu kitapların satışının durdurulduğunu, kitapları iade ettiklerini ancak davalının bu iadeyi kabul etmediğini, verdikleri çeklerin cari borçlarından düşülmesini talep ettiklerini ancak bunun kabul edilmeyerek çeklerin takibe konu edildiğini, bu çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davanın reddi savunmasında bulunduğu, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin FETÖ-PYD terör örgütü bağlamında el konulan şirketlerden olmadığı, dava konusu ürünlerin davalı tarafından davacıya teslim edildiği, ürünlerin miktarı ve bedeli konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu ürünleri basan bir kısım yayın evlerine FETÖ-PYD terör örgütü bağlamında el konulması nedeniyle bu kitapların davalı tarafından iade alınmasını gerektirir bir neden olup olmadığına ilişkindir.
Dava konusu ürünlere ilişkin fatura içerikleri incelendiğinde bu kitapların çeşitli sınavlara hazırlık için basılmış test kitapları oldukları, bu kitaplar hakkında verilmiş bir yasaklılık kararı ya da toplatma kararı bulunduğuna dair davacı tarafından dosyaya yazılı delil ibraz edilemediği gibi, dava konusu ürünlerin iade garantili olarak satıldığının da yazılı belge ile ispat edilemediği, tüm bu nedenlerle davalının söz konusu kitapları iade almasını gerektirir haklı bir sebebin davacı tarafından ispat edilemediği anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 14/04/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır