Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/344 E. 2022/1041 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/344
KARAR NO : 2022/1041
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI : 2015/… ESAS-2018/… KARAR
DAVACILAR : 1- …

2- … -(T.C.)- …
3- … -(T.C.)…
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR :1- …-…
2- … – (T.C….)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalılar tarafından “Tüketiciyi Yanıltma ” başlığı ile sektördeki bütün firma ve şahıslara, müşterilere, ilgili ilgisiz herkese asılsız ve suç teşkil eder mahiyette haksız rekabet oluşturacak şekilde müvekkil şirket ve sahipleri hakkında gerçekle ilgisi bulunmayan ve zarar vermeyi amaçlayan hakaret ve iftira içerikli bir e-posta gönderildiğini, e-postaya 10/07/2014 tarihinde muttali olduklarını, bu gönderinin binlerce kişiye ulaştığını, şirketin ve sahiplerinin marka prestijine ve maneviyatına zarar verdiğini, müvekkil firma ve yetkililerinin aleni bir şekilde hedef alınarak sırf lekelemek amacıyla … Teknoloji ile ilgili olarak gerçek dışı bilgiler sıralandığını, davaya konu elektronik posta içeriğinde ” sizi tüketiciyi yanıltma adına önemli bir konuda aydınlatmak için bu maili gönderiyorum son günlerde … Gıdanın “cam pet” adı altında başlattığı teezer ( meraklandırıcı) kampanyası ve bu ambalajın içinde yaptığı limonata reklamları ile ilgili olarak” şeklinde ibareler ile davalılar tarafından müvekkili firma ve yetkililerini aleni şekilde hedef aldığını, davalıların defalarca tüketiciyi yanıltma ibaresini kullanıp elektronik postanın ulaştığı kişi ve kurumlar nezdinde müvekkili aleyhine gerçek dışı bir algı yaratılmaya çalışıldığını, davalıların gerçek dışı beyanlarına ek olarak suç teşkil eder şekilde iftira ve hakaret içeren cümleleri sıraladığını, davalıların hazırlamış olduğu yazı içeriğinde “tüm ekipleriniz, distribütörleriniz, müşterileriniz iş yaptığınız yada yapmadığınız herkes ile paylaşmanız şeklinde bir ifade ile açıkça müvekkili şirkete zarar verme kastıyla hareket edildiğini, ihtarname gönderilerek düzeltme talep edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, … ürününün uluslararası referans kuruluşlarınca onaylanmış tescilli bir ürün olduğunu belirterek davacı gerçek şahısların her biri için 10.000,00.’er TL, davacı şirket için 100.000,00.TL olmak üzere toplam 120.000,00.TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, mahkeme kararının masrafı davalıdan alınarak trajı 100.000,00.TL’nin üzerinde ulusal bir gazetede yayınlanmasına ve davalıların suça konu yazıyı gönderdiği herkese aynı kanaldan gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsedilen e-mail’in müvekkili şirket yetkilisi tarafından şirket çalışanlarına hitaben gönderildiğini, 3. kişilerle paylaşılmadığını, şirket içi bir yazışma olduğunu, müvekkilinin … konusunda e-mailde belirttiği bilgiler ve iddiaların doğru ve gerçek olduğunu, bu nedenle haksız rekabetten söz edilemeyeceğini, tam aksine davacı şirketin reklam ve tanıtımlarında yanıltıcı davrandığını, … ürününün cam şişe gibi olduğu ve hatta ondan daha sağlıklı olduğu belirtilmesine rağmen sektörde uluslararası tecrübesi bulunan firmalardan alınan bilgilere göre bunun yeni bir teknoloji olmadığını, eksiden beri bilinen ve kullanılan bir ürün olduğunu, bu ürünün cam olmadığını, Alman KHS şirketinin 2000’li yıllarda piyasaya sunduğunu, ancak tutmadığını, davacılardan … ve …’ın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu kişilerin isimlerinin e-mail’de zikredilmediğini, davacı şirket yetkilisi …’ın asıl kendisinin rekabet hükümlerine aykırı davrandığını, katıldığı bir TV programında müvekkili şirketin ürettiği sirke, nar ekşisi gibi ürünler hakkında bilimsel veriye dayanmayan afaki ve asılsız beyanlarda bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı ile; Davaya konu edilen e-mailin şirket dışına çıktığı tespit edilmiş olmasına rağmen, sektörde yada piyasada ne boyutta yayıldığı belirlenemediği, bu hususun manevi tazminatın miktarının takdirinde dikkate alındığını, davacılardan … ve …’ın şahsına yönelik bir açıklama ve kötüleme olmadığı, bu kişilerin yalnızca şirket yetkilisi yada ortağı olmalarının kendilerine dava hakkı vermediğini, aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşıldığından bu kişilerin davalarının reddine karar vermek gerektiği, … Gıda Tarım ve Hayvancılık San ve Tic. A.Ş.’nin manevi tazminat davasının ise, haksız rekabet sayılan eylemin içeriği, ağırlık derecesi, etki alanı, hak ve nesafet kuralları vs. gözetilerek 50.000,00.TL üzerinden kısmen kabulüne, hüküm özetinin ilanına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEBİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; Mahkemenin isabetli olarak davacılar … ve … bakımından davanın reddine karar verdiği için bu iki davacı hakkında istinaf taleplerinin bulunmadığını, kararın bu kısmı istinaf dışında tutulduğunu, istinaf taleplerinin konusunu davacı şirket … için verilen manevi tazminat ve hükmün ilanı oluşturduğunu, 3.kişilerle paylaşıldığı iddia edilen dava konusu mail, müvekkil şirketçe, davacı şirketin ”…” adı altında başlattığı kampanyasında kullandığı yanıltıcı bilgiler nedeniyle şirket içi personelini bilgilendirmek için gönderildiğini, mahkemece dava konusu mailin 3. kişilerle paylaşılıp paylaşılmadığı, yine davacı şirket tarafından imal edilen … isimli ambalaj malzemesiyle ilgili olarak taraf iddilarının değerlendirilmesi ve haksız rekabetin oluşup oluşmadığı konularında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğini, mahkemenin bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen iki rapora rağmen yetersiz gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar vermemesi doğru olmadığını, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas ve 2018/… Karar sayılı kararının yapılacak istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak yeniden yapılacak yargılama sonucu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEBİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davaya konu yazıda defalarca kirli insanlar şeklinde niteleme yapılarak müvekkili firma yetkilileri olan … ve … kastedilmiş olduğunu, yazıyı okuyan gerek sektördeki tüm insanlar gerekse tüketicilerin kirli insanlar hakaretiyle müvekkili şahısların kastedildiğini anladıklarını, hayatın olağan akışında firmanın isminin zikredilerek bir yana kirli markalar denildikten sonra kirli insanlar tabirinin kullanılması açıkça firma yetkililerinin de hedef alındığını ortaya koyduğunu, gerek sektör mensupları gerekse tüm tüketiciler nezdinde müvekkil şirketle beraber firma yetkilileri olan davacı müvekkil gerçek şahısları da manen yıprattığını, gönderilen elektronik postanın asılsız olması nedeniyle müvekkil şirket tarafından 18/09/2014 tarih, Adana 4.Noterliği ve … yevmiye numaralı ihtarıyla, “gerçek dışı, iftira ve hakaret içeren elektronik posta gönderisi ile harici ve şifahi olarak gerçek ve tüzel kişi işletmelere hitaben yapılmış bulunan haksız rekabet teşkil eden asılsız bilgilendirme sebebiyle gerekli düzeltmelerin yapılması aksi takdirde hukuki ve cezai müracaat haklarının kullanılacağı” bildirildiğini, bu ihtara takiben davalıların göndermiş olduğu karşı ihtar neticesinde davalıların hatalarını anlayıp telafi etmediği gibi tam tersine cüretlerini daha da artırarak iftira ve hakaretlerini arttırdıklarını, bu ihtarnamede davalılar müvekkil …’ın Perakende Tv’de yayınlanan konuşmasını “ölçüsüz ve uslupsüz beyanlarınız”, “konuşmanın tamanında yer alan ölçüsüz ve uslupsüz beyanlar gereksiz ve inciticidir”, “rakiplerin ürünleri çirkin bir şekilde mesnetsiz iddialarla kötülenmekte, gerçeğe aykırı yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmektedir” şeklindeki hakaret içeren beyanları da noter ihtarıyla sabit olduğunu, şirket yetkililerinin de hedef alındığını, kötülendiğini, rekabet kurallarına, Türk Ticaret Kanunu’na ve Ticari Teamüllere tamamen aykırı, gayrı etik ve gayrı kanuni şekildeki üslupla iftira, hakaret suçları ile Rekabet Yasasının ilgili maddelerinin ihlali gerçekleştirildiğini, bu nedenle şirket yetkilileri olan davacılar … ile …’ın mailde isimlerinin geçmediğinden bahisle aktif husumet ehliyeti bulunmadığının kabulü mümkün olmadığını,
bu nedenlerle Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… Esas 2018/… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, talebimiz doğrultusunda şirket yetkilileri açısından da manevi zararın tazmin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Haksız Rekabet İddiasından Kaynaklı Manevi Tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar dava dilekçesi ile, davalılar tarafından tüketiciyi yanıltma başlığı ile sektördeki bütün herkese asılsız ve suç teşkil eder mahiyette haksız rekabet oluşturacak şekilde gerçekle ilgisi bulunmayan ve zarar vermeyi amaçlayan hakaret ve iftira içerikli bir e-posta gönderildiğini, bu gönderinin binlerce kişiye ulaştığını, şirketin ve sahiplerinin marka prestijine ve maneviyatına zarar verdiğini, belirterek davacı gerçek şahıslar için 10.000,00.’er TL, davacı şirket için 100.000,00.TL olmak üzere toplam 120.000,00.TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalılar ise dava konu e-mailin şirket çalışanlarına hitaben gönderildiğini, 3. kişilerle paylaşılmadığını, şirket içi bir yazışma olduğunu, müvekkilinin … konusunda e-mailde belirttiği bilgiler ve iddiaların doğru ve gerçek olduğunu, bu nedenle haksız rekabetten söz edilemeyeceğini, … ürününün cam şişe gibi olduğu ve hatta ondan daha sağlıklı olduğu belirtilmesine rağmen bu ürünün cam olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davacılar … ve … tarafından açılan davanın reddine, davacı … Gıda Tarım ve Hayvancılık San ve Tic. A.Ş.’nin manevi tazminat davanın kısmen kabulü ile 50.000,00.TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verildiği karara karşı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtilaf, davalı tarafın haksız rekabet nitelinde fiilerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu e-mailin özetle; sizi “tüketiciyi yanıltma”adına önemli bir konuda aydınlatmak için bu e-maili gönderiyorum, son günlerde … Gıda’nın “CAM PET” adı altında başlattığı Teezer (meraklandırıcı) kampanyası ve bu ambalajın içinde yaptığı limonata reklamlarıyla ilgili olarak; bu ambalaj kesinlikle bir cam ambalaj değildir. Elinize aldığınızda cam olmadığı hemen anlaşılmaktadır. … Bu teknoloji 15 yıldır vardır ve tutmamıştır. Türkiye ‘de hiçbir firma kullanmamıştır. KHS şirketinin yeni pazarlar bulmak için Türkiye’de …’ı seçmiş olduğu söylenmektedir. Reklamları KHS ‘nin desteklediği, 3-4 milyon Euroluk bir yatırım olduğu, şişe cam yetkilileri tarafından bize bildirilmiştir. Bu ambalaja ancak “hava geçirgenliği azaltılmış pet” denilebilir. Cam pet denilemez. Bunun içinde Şişe Cam Hukuk departmanının gerekli işlemleri başlattığı, dava ve soruşturmanın açıldığı bilgisi bugün tarafımıza Şişe Cam yetkilileri tarafından ulaştırılmıştır. Bizlere düşen ise, basiretli çalışan ve bireyler olarak bu kirli oyunu, bu tüketiciyi yanıltmaya yönelik kampanyanın gerçeğini herkese anlatmak ve bilgilendirmektir. Sektörümüzde kirli markalar, oyunlar ve kirli insanlar olmasına izin vermeyeceğiz. 3-4 milyon Euroluk yatırımı dün yaptıkları basın toplantısında 40 milyon Euro(basın mensuplarının gözüne bakarak) diyebilecek bu duruma ve sektörümüze zarar vermelerine müsaade etmeyeceğiz. Lütfen bu durumu tüm ekipleriniz, distribütörleriniz, iş yaptığınız yada yapmadığınız herkes ile paylaşın,” şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan 27/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; camın ana maddesinin (SiO2) yani saf kuartz olduğunu, bu maddenin gaz atomizasyonu ile toz haline getirildiğini ve pet şişe içine püskürtüldüğünü, mikrodalga ile ısıtılarak şişenin içinde camsı bir yüzey oluşturulduğunu, pet malzemenin bilinen geçirgenlik zaaflarına karşı bariyer etkisi oluşturduğunu, iç yüzey düzensizlikleri üzerine vernik etkisi yaptığı için pet şişeye bir miktar parlaklıkta kazandırdığını, … dedikleri şeyin bir cam olmadığını, dava konusu e-mailin 10/07/2014 tarihinde 5:57’de … Marketler Zinciri firması tarafından erdem….@doğanaygıda.com.tr. adresine ve bilgilendirilmesi istenilen ikinci bir kişi olarak CC ekinde yer alan … Gıda Ltd. Şti. Adresine “bilgilendirme maili” adı altında gönderildiği, ayrıca bu emailin 13/09/2014 tarihinde Erdem … tarafından guven….@doğanaygıda.com.tr. adresine gönderildiği, davalının göndermiş olduğu e-mailde Campetle ilgili açıklamaların gerçek olduğu, yanlış ve yanıltıcı bilgi içermediği, e-mailin 3. kişilere gönderilmediği, TTK’nın 55.md hükmünün ihlal edilmediği belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan 06.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda da özetle; davaya konu ambalaj malzemesinin pet şişenin içine ince bir film tabakası şeklinde püskürtme yapılarak üretilen bir malzeme olduğunu, sıkıldığında kırılabileceği kanaatini ortadan kaldırıp asitli bir gıdanın pet ambalaj ile etkileşip ürünün muhteviyatına pet ambalajdan geçebilecek maddelere engel olabilir nitelikte bariyer olduğu teknolojik bir uygulama olduğunu, e-mailin davalı firma içerisinde gönderilmesinden sonra … Marketler Zinciri tarafından aynı gün erdem….@doğanaygida.com.tr isimli hesaba gönderildiği, 10/07/2014 tarihinde de davacı firma tarafından akademihukuk.net isimli e-posta hesabına gönderildiği, ayrıca bilgi mahiyetinde olarak … … Gıda Ltd. Şti isimli hesaba gönderildiği ve son olarak Erdem Bayrak tarafından 13/09/2014 tarihinde guven….@doğanaygida.com.tr adresine gönderildiği, emailin şirket dışı e-posta hesaplarına gönderilip gönderilmediği gibi hususların ancak mail trafik loglarının incelenmesi ile ortaya çıkarılabileceğini, ancak yasa gereğince logların 2 yıl süre ile tutulduğu, bu sebeple davalı firmada ilgili loglara erişim sağlanamadığını, diğer taraftan davalı şirketin organizasyon şemaların ve çalışanların görev tanımları istenmesine rağmen eski tarihli olması nedeniyle ulaşamadıklarından bahisle ibraz edilmediğini, davacıların tüketiciyi yanıltma amacıyla … adı altında meraklandırıcı kampanya başlattığı, … teknolojisi ile gerçek dışı bilgiler sıraladığı, kirli oyunlar ile tüketiciyi yanıltma iddialarının davalı tarafından belgelenemediği, davacı tarafından da bu emailin kimlerle paylaşıldığının ispatlanamadığı, bu nedenle haksız rekabet koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/… esas 2017/… karar sayılı kararı ile; sanığın suçlamayı kabul etmediği, tanık beyanlarının sanık savunmasını doğruladığı, Adana 2. ATM ‘nın 2015/… esas sayılı dosyasında talimat yoluyla alınan 27/03/2017 tarihli raporda TTK’nın 55.md hükmünün ihlal edilmediği de belirtildiğinden ve ortada haksız bir rekabet söz konusu olmadığından sanığın beraatine karar verildiği, bu kararın istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesinde “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” haksız rekabet olarak düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi anlamında kötülemeden bahsedilebilmesi için ortada sözlü, yazılı veya resimli şekilde bir açıklama (beyan) olmalıdır. Bu açıklamanın başkalarının şahsı, emtiası, iş mahsulleri, faaliyetleri yahut ticari işleri hakkında olması; nihayet bu beyanın yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici olması gerekmektedir.
Yanlış açıklama (beyan), içeriği gerçekle bağdaşmayan, belirli bir vakıa veya olay ya da durum hakkında içeriği objektif olarak yanlış olan açıklamalardır. Yanıltıcı beyan, mahiyeti, tarzı ve içeriği birlikte değerlendirildiğinde açıklamanın muhatabının hataya düşmesine sebep olabilecek, yanlış izlenim bırakabilecek açıklamalardır. Gereksiz yere incitici beyan ise içeriği doğru olmakla birlikte ölçüsüz bir şekilde ve amacını aşarak kişi, faaliyetleri, iş ürünleri vb. hakkında olumsuz intiba yaratan açıklamalardır. Gerçeğe uygun olmayan açıklamalar objektif olarak doğruluğu ve yanlışlığı tespit edilebilen açıklamalardır. Olaylar/olgular hakkındaki her türlü kötüleyici nitelikteki yanlış açıklamalar haksız rekabet olarak değerlendirilecektir. Açıklama gerçek ise bu durumda haksız rekabetten bahsedilemez. Somut olayın özelliklerine göre genel olarak toplumda ve özellikle hedef alınan muhatabın algılama seviyesi dikkate alındığında gerçek dahi olsa teamülün kabul ettiği tolerans sınırı aşılması halinde açıklama;TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil edecektir.
Somut olayda, davacılar davalılar tarafından tüketiciyi yanıltma başlığı ile sektördeki herkese gerçekle ilgisi bulunmayan ve zarar vermeyi amaçlayan hakaret ve iftira içerikli e-posta gönderildiğini ve böylece haksız rekabette bulunduğunu iddia etmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacılar vekilince davacılar … ve … şirketin yetkisi veya ortağı olmaları nedeniyle onlar yönünden haksız rekabet sebebiyle manevi tazminat şartlarının oluştuğu belirtilmiş ise de, davaya konu e mailde davacılar … ve …’ a yönelik herhangi bir açıklama ve kötüleme bulunmadığı, davacıları doğrudan hedaf alan nitelikte beyanlar olmadığı, bu nedenle davacılar … ve … yönünden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu davacılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacı firma tarafından ürettiği limonataların ambalajında kullanılmaya başlanılan cam pet ismini verdikleri ürünün tanıtımının yapıldığı, davaya konu e mailde de cam pet isimle ürün ile ilgili açıklamaların olduğu, davalılar tarafından e mailin kendilerin tarafından şirket çalışanlarına gönderildiği, dava konusu e mailin davalılar tarafından şirket çalışanları dışındaki 3. Kişilere gönderildiğinin ispat edilemediği, böyle bir davranışın haksız rekabet olarak değerlendirilebilmesi için rekabet ortamını, bundan dolayı da ticaret hayatını etkileme ve muhatapları yönlendirme kabiliyetine sahip olması gerektiği, bu nedenle davalılar tarafından şirket çalışanlarına gönderilen e mailin davacı yönünden haksız rekabet oluşturmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davacı … Gıda Tarım ve Hayvancılık San. Ve Tic A.Ş. yönünde de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kaldırılarak davanın reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun REDDİNE,
2)-Davalılar vekilinin Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3)-HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4)-DAVANIN REDDİNE,
5)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.049,30.TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.968,60.TL’nin kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
6)-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7)-Davalı … Gıda …. A.Ş. tarafından yapılan 150,70.TL talimat gideri, 24,30.TL posta gideri olmak üzere toplam 175,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Gıda A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
8)-Davalılar kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
1)-a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
B-Davalılar tarafından yatırılan 854,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalılara İADESİNE,
2)-a-Davalılar tarafından yapılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
b-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 19/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır