Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/321 E. 2022/408 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/321 – 2022/408
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/321
KARAR NO : 2022/408
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalının, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı “… Sağlık Hizmetleri Medikal Gıda Tarım Turz. San. Tic. Ltd. Şti.” nin ortağı olduklarını, davalının aynı zamanda şirket müdürü olduğunu, müvekkilinin de tamamen kendisine ait olan dava konusu şirketin bir kısım hissesini ve şirket yetkisini o tarihte eşi olması sebebiyle hiçbir bedel almaksızın davalıya devrettiğini, ancak daha sonra müvekkili ile davalının boşanmaya karar verdiklerini, davalının bu şirkete dair TTK hükümlerine aykırı, rekabet, şirket sırrı vs. hakaret ve davranışlarda bulunduğunu, şirketin faaliyetinin sürdürülmesini zorlaştıran hatta devamını engelleyen tutum ve davranışlara girdiğini, tarafların bu şirkette birlikte ortak olmasının, bu şirketi birlikte yönetmelerinin ve şirketin devamlılığını sağlamalarının mümkün olmadığını belirterek, davalı … … …’in Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı “… Sağlık Hizmetleri Medikal Gıda Tarım Turz. San. Tic. Ltd. Şti.” nin ortaklığından çıkarılmasına, bunun olmaması halinde şirketin tasfiyesine, ortaklığın sona erdirilerek şirketin kapatılmasına, … plaka sayılı aracın şirket adına olan trafik sicil kaydının iptali ile aracın gerçek maliki müvekkili … … … adına trafikte tesciline, olmaz ise bu aracın da tasfiyeye konu yapılarak araç bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, taraflar arasında her ne kadar derdest bir boşanma davası bulunmakta ise de hukuken evli olduklarını, açılan bu davanın da tarafların boşanma davası açılmadan önce yaşamış oldukları mal paylaşımı sorununun bir sonucu olduğunu, boşanma davası açıldıktan sonra taraflar arasında bir protokol metni düzenlenerek tasfiyesi talep edilen şirkete ait … plaka sayılı aracın satılarak T…. Bankası Tarsus Şubesi’nden kullanılan taşıt kredisinin kapanması ve davaya konu şirkette bulunan davalı hisselerinin davacıya devri konusunda anlaştıklarını, davaya konu şirket her ne kadar davacı tarafından kurulmuş ise de şirket hisselerinin davacının talebi üzerine davalı tarafa devredildiğini ve devredilen hisse tutarının davacı da %49, müvekkilinde ise %51 olacak şekilde tesis edildiğini, bu devir üzerine müvekkilinin şirket müdürü ve imza yetkilisi olduğunu, ancak hisse devrinin Noterde gerçekleştirildiği tarih ile ticaret sicil gazetesindeki yayımlanma tarihi arasında davacının yetkili olmadığı halde kendine ait şirket imza sirkülerini kullanarak temsil yetkisi bulunmadığı halde davaya konu şirket adına … plaka sayılı araç için 122.000,00.TL tutarında kredi kullandığını ve yine davaya konu şirket adına 50.000,00.TL limitli bir kredi kartı tesis ettirdiğini, müvekkilinin gerek tasfiyeye konu şirketin çalışmamasında gerekse şirkete ait … plaka sayılı aracın satılmasında herhangi bir kusuru ve sorumluluğu olmadığını belirterek, haksız, kötü niyetli ve dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” … plaka sayılı aracın 12/12/2015 tarihinde satın alındığı, daha sonra 02/03/2016 tarihinde … …’a satıldığı, aracın alımı için şirket tarafından … Bankasından 151.000,00.TL kredi çekilmiş ve hesap ekstrelerine göre kredi borçları şirket tarafından ödenmiş ve 29/02/2016 tarihinde kredi borcu kapatılmıştır. Davaya konu bu araç Samsun … şirketinden 10/02/2015 tarih … sayılı fatura ile şirket tarafından satın alınmıştır. Satın alım bedeli 165.081,87.TL dir. 10/02/2015 tarihinde şirket hesabından … Samsun adresine 17.500,00.TL araç kapora bedeli olarak yatırılmış, bakiyenin de … Bankasından kredi çekilmek suretiyle karşılandığı anlaşılmıştır. Davaya konu aracın şirket tarafından alındığı, tüm ödemelerinin şirket tarafından yapıldığı kabul edilerek davacının terditli olarak açtığı … plakalı aracın şirket adına olan trafik kaydının iptali ile davacı adına trafikte tesciline olmadığı takdirde araç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalının ortaklar kurulu kararı alınmadan aracı dilediği bedelle sattığını, araç bedelinin ne olduğunun, aracın piyasa satış bedelinin ne olması gerektiğinin ve satış bedelinden artan paranın şirket kasasına girmediğini, maliyeden gelen kurumlar vergisi beyannamesine göre şirketin mal varlığının olmadığını, şirketin 3.918,05.TL tutarında demirbaşlarında neler olduğunu veya ne yapıldığı konusunda tarafların beyanda bulunması gerektiğini, aracın satıldığı ve vergi kaydının 30/11/2015 tarihinde silindiğinin tespit edilmediğini, 2015 yılı defterlerinin sunulmadığını, bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davalının şirket ortaklığından çıkarılması, olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket adına olan aracın trafik kaydının iptali ile davacı adına tescili taleplerine yöneliktir.

Davacı tarafından, tarafların … Sağlık Hizmetleri Medikal Gıda Tarım Turz. San. Tic. Ltd. Şti.’ nin ortağı oldukları, eski eşi olan davalının, bu şirketteki ortaklığı ve müdürlük görevi devam ederken işlerini başka bir şirket eliyle yürütmeye başladığı, davalının bu eyleminin, rekabet ve şirket sırrının saklanması kurallarına aykırılık teşkil ettiği ayrıca, şirket adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın gerçekte kendisine ait olduğu, tarafların, dava konusu şirketi birlikte yönetmelerinin mümkün olmadığı belirtilerek, davalının, şirket ortaklığından çıkarılmasına, bu mümkün olmazsa, şirketin fesih ve tasfiyesine, … plaka sayılı aracın şirket adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmaz ise, araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olup, boşanma davası nedeniyle, taraflar arasında düzenlenen protokole göre, şirkete ait … plaka sayılı aracın satılarak, kullanılan taşıt kredisinin kapanması ve şirketteki davalı hisselerinin davacıya devri konusunda anlaştıklarını, dava konusu şirketin çalışmamasında ve şirkete ait … plaka sayılı aracın satılmasında herhangi bir kusuru olmadığını, davacının herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davalının, şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, şirketin fesih ve tasfiyesine ve şirkete ait aracın davacı adına tesciline yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karar karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı olan … Sağlık Hizmetleri Medikal Gıda Tar. Tur. San. Tic. Ltd. Şti nin, toplam 400 paydan oluşan şirket payının, 160 payı davacıya, geriye kalan 240 payının da davalıya ait olduğu, 29/12/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalının 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak atandığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 636/3 maddesi gereğince, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği gibi, mahkemece, fesih yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkarılmasına veya kabul edilebilir diğer bir çözüme de hükmedilebileceği, ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelen, ortaklar arasında kişisel ve grupsal çıkarların ön plana çıktığı, güven ilişkisinin zedelendiği, ortaklık amacının gerçekleşmesi olanağının kalmadığı, şirketin kuruluş amacına uygun üretim faaliyetine devam etmediği ve benzeri hallerde haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü gerekmektedir.
Somut olayda, dava konusu şirkete ait ticari defterlerin boş olduğu, kurumlar vergisi beyannamesine göre mal varlığının bulunmadığı, şirketin vergi kaydının 30/11/2015 tarihinde silindiği ve aktif olmadığı, taraflar arasında boşanma davası ve şirkete ait aracın teslimine ilişkin çıkan uyuşmazlıktan kaynaklanan soruşturma dosyası bulunduğu, tarafların şirketi devam ettirme iradeleri olmadığı gibi, şirket ortakları arasındaki güven unsurunun tamamen ortadan kalkmış olduğu, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların şirketin devam etmesine imkan vermediği, tüm bu nedenlerle TTK.nun 636/3 maddesinde belirtilen haklı sebeplerin gerçekleştiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince, dava konusu şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur.
6102 sayılı TTK’nın 640. maddesinin 3. fıkrası gereğince haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için şirket dava açabilir. Ortağın, bir başka ortağın şirketten çıkarılmasını isteyebileceğine dair yasada düzenlenmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik davanın, aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, davalı şirket adına olan … plaka sayılı aracın gerçekte kendisine ait olmasına rağmen, yargılama devam ederken, davalı tarafından, ortaklar kurulu kararı olmaksızın satıldığı belirtilerek, İlk derece mahkemesince, araç satış bedelinden, ortak olarak hak ve alacağı belirlenmeden, araç bedeline yönelik talebinin reddine karar verildiği husus da istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de; … plaka sayılı aracın 12/12/2015 tarihinde, Samsun … şirketinden 10/02/2015 tarih … sayılı fatura ile şirket tarafından satın alındığı, satış bedelinin 165.081,87.TL olup, 10/02/2015 tarihinde şirket hesabından … Samsun adresine 17.500,00.TL kapora bedelinin yatırıldığı, bakiyenin ise, şirket tarafından … Bankasından çekilen 151.000,00.TL kredi ile ödendiği ve hesap ekstrelerine göre kredi borçlarının şirket tarafından ödenerek borcun kapatıldığı, aracın, yargılama devam ederken 02/03/2016 tarihinde dava dışı … …’a satıldığı, ilk derece mahkemesince, davaya konu aracın şirket tarafından alındığının ve tüm ödemelerinin şirket tarafından yapıldığının kabul edilerek, davacının araç bedelinin davalıdan tahsiline yönelik davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafından, araç bedelinin şirket kasasına girmediği yönündeki iddianın sorumluluk davasının konusunu oluşturabileceği gibi, alacağının belirlenmesi yönündeki talebinin de, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olmakla, ancak tasfiye aşamasında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır