Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/232 E. 2022/600 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/232
KARAR NO : 2022/600
KARAR TARİHİ : 09/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
YAZIM TARİHİ : …
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma ile davalı firma arasında karşılıklı borç yükleyen sözleşmenin mevcut olduğunu, çalışmanın daha eski yıllara dayandığını, taraflar arasında imzalanan son sözleşmenin 01.01.2018 başlangıç tarihli olduğunu, sözleşme gereğince müvekkilinin Mersin Serbest Bölge Limanı’na gelen gemilerden, sıvı atık ve katı atıkları, gemilere yanaşarak alacağını, gemilerden alınan atıklar için atık transfer formlarının tertip edileceğini ve gerekli işlemlerin yapılacağını, davalı tarafça önceki dönemlere ait fatura bedellerinin ödendiğini ancak 30.04.2018 tarihli ve takip eden aya ait 31.05.2018 tarihli toplam 153.550,00.TL tutarlı iki adet fatura bedellerini ödemediğini, bu fatura hizmet bedellerini kendileri tarafından icra edilerek, Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosya ile tahsil edilebildiğini, davaya konu faturanın 30.06.2018 tarih … sıra nolu 76.775,00.TL tutarlı 01.06.2018 ila 30.06.2018 tarihleri arasında yapılan hizmet bedelinin tahsili için müvekkili firma tarafından keşide edilen fatura olduğunu, bu tarihler arasında tarafların fiili çalışmalarının devam ettiğini, davalı tarafa faturanın imza mukabili teslim edildiğini, davalının fatura içeriğine yasal sürelerde ititraz etmediğini, itiraz etmediği gibi, ihtirazi bir kayıtta ileri sürmediğini, faturayı defter ve belgelerine işlediğini, ancak yıldırma politikasının gereği olarak müvekkilinin hizmet faturası bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, fatura bedeli icrai işleme tabi tutulduğunu, takibin Mersin 2. İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasına davalı firmanın 24.07.2018 tarihli dilekçesi ile haksız olarak takibin tamamına itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, Mersin 3. İcra Müdürlüğü dosyasına, davalının hizmet bedellerini ödememeyi kasten ihtiyat haline getirdiğini göstermek üzere, delil olarak dayandıklarını, davaya konu takip dosyası sonrasında da, müvekkilinin davalı firma ile çalışması 15 gün daha devam ettiğini, bu 15 günlük süreye ait hizmet bedelinin de, taraflar arasında cari hesaplaşmalar düşüldükten sonra bakiyesi ödenmediğinden, icraya konu edildiğini ve takibin Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosya ile yapılarak bakiyenin tahsil edilebildiğini, bu dosyaya da, haksız itirazının kanıtı olarak dayandıklarını, davalı borçlu şirketin, takip konusu borçtan sorumlu olduğunu, itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, fatura bedelinin likit alacak içerdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalıdan %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın fatura alacağı olmadığını, 19/12/2017 tarihli sözleşmeye dayalı cari hesap olduğunu, davacının cari hesaba göre borcunun bulunduğunu, sözleşmenin feshedildiğini ve alacağın yargılamayı gerektirdiğini, bu alacak için takip yapılamayacağını, taraflar arasındaki Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyanın derdest olduğunu, davacının 19/12/2017 tarihli sözleşme uyarınca dava dışı … A.Ş.’nin davalı adına taşıma yaptığını ve atık teslim ettiğini, …’nın beyana göre davalıya ödemesi gereken meblağının davacıya ödendiğini, davacının da bunu davalıya teslim etmediğini, bu hususun araştırılması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; 29/07/2019 tarihli rapor ile davacı … Kumanyacılık Taşımacılık Liman Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 04/07/2018 icra takip tarihinde davalı …-Mersin Serbet Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş.’den icra takibine konu faturadan kaynaklı 76.775,00.TL asıl alacağının mevcut olduğunu, davacı vekili tarafından ise 04/07/2018 icra takip tarihinde 76.775,00.TL asıl alacak talebinde bulunabileceği tespit edilmiş, dosya kapsamında alınan 29/07/2019 tarihli raporu da hüküm kurmaya elverişli bulunarak, dava konusu faturanın her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu göz önünde bulundurularak davalının dava dışı … firmasının davalıya ödemesi gereken bir bedeli borcuna mahsuben davacıya ödemek suretiyle davacıya ilişkin borcu bulunmadığı iddiasını da ticari defterler ve 6100 sayılı HMK madde 200 vd. anlamında usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden, davacının davasını ispat ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının fatura alacağı iddiası ile müvekkili hakkında takip başlattığını ancak uyuşmazlığın gerçekte taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca oluşmuş cari hesaptan kaynaklandığını, cari hesaba göre müvekkilinin borcu olmadığını, davacının 19/12/2017 tarihli sözleşme uyarınca dava dışı …’ya davalı adına taşıma ve atık teslimi yaptığını, ancak nakliye bedelini davalıya ödemediğini ve bu nedenle cari hesap mutabakatı sağlanamadığını, bu hususun davacının, davalı ve 3. Kişi …’nın ticari deferleri ve BA-BS beyanlarının tetkiki ile açığa kavuşması mümkün iken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, müvekkili ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşmeye göre nakliye bedelinin … tarafından ödeneceğini, davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmeye göre davacının verdiği hizmete nakliye bedelinin de dahil olduğunu, ilişkinin özetle davalının davacıya nakliye ücretini ödemesi, davacının da …’dan tahsil ettiği nakliye ücretini fatura karşılığı davacı ödemesi şeklinde oluğunu, 2014-2016 yılları arasında da bu şekilde faturalar düzenlendiğini ancak bu davaya ilişkin dönemde müvekkiline nakliye bedelinin davacı tarafından ödenmediğini, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını savunarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, takip dosya fotokopisi, bilirkişi raporu, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler, davalı ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşme, … tarafından dosyaya sunulan yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında “Gemilerden Atık Alım Hizmeti Verilmesi ve Atı Kabul ve Tesisi ile Paket Kimyasal Ünitesi İşletilmesine Dair Sözleşme” imzalandığı ve davacı tarafından hizmetin verildiği konusunda çekişme bulunmayıp, uyuşmazlık takibe konu faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı ve davalı defter kayıtları incelenmek suretiyle düzenlenen 29/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, takibe konu faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve her iki taraf defterlerine göre davacının davalıdan 76.775,00.TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dava dışı … tarafından dosyaya sunulan 06/12/2018 tarihli yazı içeriğinde, hiçbir dönemde şirketleri tarafından davalı adına veya davalıya ödenmek üzere davacı şirkete bir ödeme yapılmadığı, davacı, davalı ve şirketleri arasında ortak olarak düzenlenen ve karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
İddia, savunma, dosyaya sunulan sözleşme örnekleri, bilirkişi raporu, dava dışı …’nın 06/12/2018 tarihli yazı cevabı ve tüm dosya kapsamından, davacının davalıya taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki hizmetleri verdiği ve buna ilişkin olarak takibe konu faturayı düzenlediği, takibe konu faturanın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve yine her iki taraf defterlerine göre davacının davalıdan takip miktarı olan 76.775,00.TL alacaklı olduğu anlaşılmakta olup, ispat yükünün davalı geçtiği, her ne kadar davalı tarafça dava dışı …’ya ait defter kayıtların da incelenmesi ve buna göre alacak miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ise de, …’nın davanın tarafı olmadığı gibi, … ile davacı ve davalı arasında müşterek olarak imzalanmış bir sözleşme de bulunmadığı, yine … tarafından dosyaya sunulan 06/12/2018 tarihli yazının da davalının iddiasının aksi yönde olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, davalı yanın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.244,50.TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.311,12.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.933,38.TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır