Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/226 E. 2022/716 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/226
KARAR NO : 2022/716

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: davalı borçlu vekilinin 13.07.2017 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle “müvekkil şirkete izafeten … Denizcilik ve Nak. Tur. San. Ltd.Şti.’ne 11.07.2017 tarihinde tebliğ edilen ilamsız takibe yetki ve borca itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin adresi … olduğunu ve … İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı olarak görünen tarafa hiçbir borcu bulunmadığı” yönündeki itirazları yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili arasında 01.01.2015 tarihli Gemi Acenteliği Hizmet Protokolü imzalandığını, protokol ile müvekkili şirkete yüklenen edimin şirketin menfaatini korumak, personel istihdamı, gemi ile ilgili ödemeler ve gemi bilet satış hasılatının transferi hizmetleri olduğunu ve bu hizmetlerin müvekkili tarafından layıkı ile yerine getirildiğini, buna rağmen davalı şirket tarafından sözleşmenin 31.05.2017 tarihi itibari ile tek taraflı olarak fesih edildiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete yazılan 30.05.2017 tarihli yazı ile protokolün imza tarihinden itibaren bir yıl geçerli olduğu ve sona ermesinden önceki 2 ay içerisinde ihbarda bulunulmadığı takdirde kendiliğinden bir yıl daha uzayacağını ayrıca toplam 7 aylık hak edişin usulsüz fesihten dolayı tazmin edilmesini istediğini, buna rağmen toplam 101.500,00.TL hak edişin ödenmemesi üzerine Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının yetkiye, borca, faize ve tüm dosya takibine itirazı sonucunda takibin durdurulduğunu, davalının itirazlarının kötüniyetli olarak yapıldığını, icra dairesinin yetkili olduğunu belirterek davanın kabulü ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilerek, itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin adresinin …/KKTC olması sebebi ile yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazının reddi halinde ise dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin Mersin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğunu bu nedenle de görevsizlik kararı verilmesinin gerektiğini, davacı tarafın alacak talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın bir kamu kurumu olan şirketin itibarını sarsacak şekilde … …..Ltd. Şti.’den yapılan sevkiyat için 1.625,00.TL yerine 1.925,00.TL fatura keserek kendi hesabına aldığını, alınan ücret fazla alındığından davacının, davalı şirketin prestijini korumadığını ve protokole aykırı davrandığının açık olduğunu, davacı şirket yetkilisi … …’ nun dava dışı yolcu … … isimli şahıstan usulsüz şekilde para tahsil ettiğini, ayrıca davacının protokol uyarınca yanında çalıştırdığı ve müvekkili şirketin işlerini yapan … …, … … ve … … personellerin ödemelerini yapmadığını, primlerini yatırmadığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, yemek parası ve fazla mesai ücretlerini karşılamadığını, bu nedenle adı geçen personellerin iş akitlerini 12.05.2017 tarihinde haklı nedenle feshettiklerini, davalı şirket yetkililerinin davacı şirket yetkilisi … …’na sözleşmenin karşılıklı olarak fesih yapılabileceğini sözlü olarak ifade ettiğini, davacı şirketin bunu kabul edeceğini söylemesi üzerine yazı gönderildiğini, bu nedenle de davacı taraf beyanlarının ve beyanlara dayanak etmiş bulunduğu ihtar içeriklerini kabul etmediklerini belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulünü, aksi halde görevsizlik kararı verilmesini, davacının davasının esastan reddi ile davacı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararı ile; protokolün davalı tarafından haklı nedenle fesih edildiği, yolcu ve taşıyıcı firmalardan fazla para alınması ve sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarının ödenmemesinin haklı fesih sebebi olarak sayılması gerektiği, dava dilekçesinde var olduğu iddia edilen hakediş alacağının neye ilişkin olduğuna dair detaylandırılmadığı, davacının meydana geldiğini iddia ettiği zararına ilişkin herhangi bir belge de sunulmadığı belirtilerek haksız açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; dava dilekçesinde belirttikleri davalının yeni acentesi … Denizcilik Nak. Tur. Tic. San. Ltd. Şti.’ne Mersin 2. Noterliği’nin 14.06.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname çekildiğini, dava dilekçesinde belirtilmesine rağmen bilirkişi raporunda ve karar da bahsedilmediğini, davalı borçlunun savunmaları yasanın emredici hükmüne aykırı olduğunu, sözleşmenin yazılı şekilde yapıldığı için fesih gerekçesinde bildirmedikleri hususları sonradan bildiremeyeceklerini, tanık dinletilmesine 07.06.2018 tarihli duruşmada muvafakatleri olmadığı açıkça bildirilmiş olmasına rağmen davalı şirket müdürlerinin tanıklık yaptırıldığını ve karara gerekçe oluşturulduğunu, bahsedilen davaların işten çıkarmalar acentelik sözleşmesinin sağlıklı yürütülmesi ve işe gelmeyen veya işini iyi yapmayan çalışanlar ile alakalı olduğunu, bilirkişi raporunda ve karar da mahkeme dosyaları incelenmeden maaş alamadıkları için haklı fesih denmesi gerçekle alakası olmadığını açılmış olan dava da ücret alacağı için değil iş akdinin feshinden doğan kıdem ve ihbar tazminatı ile alakalı olduğunu, çalışan işçilerin işlerini iyi yapmadıklarından müvekkili şirket tarafından sözleşmelerinin feshedildiğini, sözleşme haksız olarak fesih edildiğini, mahkeme aşamasında feshe gerekçe yaratmak amacı ile çalışanları işten çıkarılması ve fazla alınan paralarla ilgili savunma yapıldığını, bu işlem işten çıkarılan tarafından yapılmış müvekkili tarafından derhal bu hataların giderildiğini, bu nedenlerle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararı, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava acentalık sözleşmesinin haksız olarak fesih edildiği iddiasından kaynaklı alacağın tahsili istemi ile yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile, taraflar arasında 01.01.2015 tarihli gemi acentalığı hizmeti protokolü imzaladığını, davacının protokol gereğince yüklendiği edimleri layıkıyla yerine getirdiğini, davalı tarafça gönderilen 29.05.2017 tarihli yazıda acentalık hizmet sözleşmesinin 31.05.2017 tarihi itibari ile karşılıklı olarak fesih edildiğinin bildirildiğini, ancak davacı tarafça protokolün karşıklı fesih edilmediğini, 7 aylık hakedişin usulsüz fesihten dolayı tazmini için Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davacının protokol hükümlerine aykırı davrandığını, davalı şirketin itibarını korumadığı gibi zedelediğini, hukuka aykırı olarak personellerin iş akitlerini feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan 01.01.2015 tarihli Gemi Acenteliği Hizmet Protokolü Sözleşmesinde, davacı, gemi acentesi … … Denizcilik Nak. Ve Loj. Hiz. Tic. Ltd. Şti ile davalı, şirket …. Denizcilik Ltd Şti arasında acentenin gemi acenteliği hizmeti vermesi ve karşılığında ödenecek maktu aylık ücretin belirlenmesi için sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 1. Maddesinde ” Acenta bütün işlemlerde şirketin prestijini yüksek seviyede tutmak için bilcümle tertipleri alacak ve her konuda şirketin menfaatlerini korumaya azami gayret gösterecektir.” 2. Maddesinde ” Acente, gemi acenteliği hizmetini en iyi ve verimli bir şekilde gerçekleştirmek için 3 personel istihdam edecektir. İstihdam edilen personelin giderleri acenteye ait olacaktır.” hükümlerinin yer aldığı, sözleşmenin son maddesinde protokolün imza tarihinden itibaren bir yıl için geçerli olduğu, protokol hitamından iki ay önce aksine ihbar edilmediği takdirde kendiliğinden bir yıl süre ile tekrar uzadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 121/1. maddesinde, belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir, düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davacı tarafça sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği ileri sürülerek, sözleşmenin feshinden sonraki süreye ilişkin geri kalan 7 aylık ücret alacağı talep edilmiş olup, 04.04.2017 tarihli … … tarafından verilen şikayet dilekçesinde kendisinden fazla para tahsil edildiğini belirterek şikayette bulunduğu, … … Gıda Taş. San ve Tic. Ltd. Şt tarafından gönderilen dilekçede de kendilerinden fazla para alındığının belirtildiği, davacı işçileri … …, … … ve … … tarafından Mersin 2. Mersin 3. ve Mersin 5 İş Mahkeme’lerinde davalar açıldığı, belirtilen hususların taraflar arasında imzalanan Gemi Acentalığı Hizmet Protokolü’nün 1. Maddesindeki Şirket Menfaatini Korumak ve 2. Maddesinde Personel İstihdamına ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, sözleşmenin davalı yanca feshinin haksız fesih niteliğinde bulunmadığı, davanın reddine ilişkin mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 03/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır