Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/224 E. 2022/363 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/224
KARAR NO : 2022/363
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili kooperatifte iki pay ortaklığı bulunan davalının, kooperatif genel kurul kararlarında ödenmesi karar altına alınan aidatlardan 1. Pay ortaklığına ( adına tahsis olunan … blok … Kat … nolu daireye tekabül eden) ait 3.150,00.TL, 2. Pay ortaklığına ( adına tahsis olunan … blok…. Kat … nolu daireye tekabül eden) ait 3.500,00.TL aidat borcunu ödemediğini, ödenmeyen aidat borcu nedeniyle davalı aleyhine Mersin 6 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile takip yapılarak 6.650,00.TL’si aidat, 187,77.TL’si de gecikme faizi borcu olmak üzere toplam 6.837,77.TL ödeme emri gönderildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazların haksız ve yersiz olduğunu belirterek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekilli, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin … blok …Kat … nolu daireye ilişkin bir üyeliğinin bulunduğunu, müvekkilinin davacı kooperatifte tek bir taşınmazın maliki ve ortaklık payı sahibi olduğunu, kooperatife herhangi bir borcunun olmadığını, düzenli olarak tüm aidat borçlarını ödediğini, davaya konu aidat alacaklarının hukuka aykırı şekilde müvekkilinden talep edildiğini, davaya konu icra takibinde yer alan aidatlarında usul ve yasaya uygun şekilde belirlenmediğini, müvekkilinin … blok … Kat … nolu dairenin devrini 21/12/2006 tarihinde … …’a devrettiğini, bu tarihten sonra daire ile ilgili tüm işlemlerde bu şahsın muhatap alınması gerektiğinin protokole bağlandığını belirterek, kötü niyetli olan davacının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile;” davalının itirazının haksız olup iptali gerektiği, davalı tarafından dava açıldıktan sonra yapılan ve mahkememizin dosyasına dilekçe ekinde sunulan 19/11/2018 günlü makbuzla yapılan 6.400,00.TL ödemenin icra takibinde infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından davanın kabulü ile davacı alacaklı kooperatif tarafından, davalı borçlu aleyhine yapılan Mersin 6 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 6.650,00.TL asıl alacak, 187,77.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.837,77.TL tutarındaki alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz, icra gideri ve vekalet ücreti ile tahsiline yönelik davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, itirazın iptali davası açıldıktan sonra yapılan ödemelerin icra takibinde infaz aşamasında dikkate alınması gerektiğinden, davalı tarafından dava açıldıktan sonra yapılan ve mahkememizin dosyasına dilekçe ekinde sunulan 19/11/2018 günlü makbuzla yapılan 6.400,00.TL ödemenin İcra Müdürlüğünde infaz aşamasında dikkate alınmasına, 6.650,00.TL asıl alacağın %20 si olan 1.330,00.TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine ” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; dava konusu 2.pay ortaklığa konu bağımsız bölüm 21/12/2006 tarihinde … … tarafından devralındığını, bu tarihten sonra yapılan işlemlerin tamamında belirtilen daire ile gili olarak … …’ın muhatap alınması gerektiğini, müvekkilinin kendisine ait olmayan borcu ödeme tehdidi altında olduğunu, müvekkilinin davaya konu bir kısım bedellerini ödemesini yaptığını, ilk derece mahkemesi sadece davacı beyanı ve bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurduğunu, delillerinin ve beyanlarının değerlendirilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu,Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya fotokopisi ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ödenmeyen kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, davalının, adına tahsis olunan 2 adet daireden kaynaklanan toplam 6.650,00.TLaidat borcunu ödemediği, bu nedenle Mersin 6.İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyada başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilmiş, davalı ise, davacı kooperatifte sadece 11 nolu daireden dolayı üyeliğinin bulunup, bu daire nedeniyle tüm aidatlarını ödediğini, 2 nolu daireye ilişkin üyeliğini ise 2006 yılında … …’a devrettiğini, hisse devrini davacı kooperatife ihtarname ile bildirdiğini, bu nedenle, aidat borcundan sorumlu olmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince davalı vekili tarafından istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/2. maddesinde,” ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder.”, 15.maddesinde ise,” Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesi ile ortaklık sıfatı kalkar. Bu halde Anasözleşmeye hüküm konulmak suretiyle ortaklığın devamı sağlanabilir. Ortaklık sıfatının kazanılması, Anasözleşme ile bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlanabilir. Bu gibi hallerde taşınmaz malın mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni malike veya işletmeyi alana geçebileceğini anasözleşme hüküm altına alabilir. Taşınmaz mala ait bu şekil iktisabın üçüncü şahıslara karşı muteber olması tapu siciline bu yoldan meşruhat verilmesine bağlıdır.
” hükmüne yer verilmiştir. 27. maddede ise, aidat borcunun, ortakların ödev ve sorumluluklarından olduğu belirtilmiştir. Konut Yapı Kooperatiflerin amacı, ortakların konut ihtiyacını karşılamak olup, yaptırılan konutların mülkiyeti, ana sözleşmede yazılı esaslara göre ortaklara aktarılmalıdır.
Davalı tarafından, kooperatif üyeliğinin 2008 yılında dava dışı … … devredildiği, bu hususun davacı kooperatife bildirildiği, bu nedenle, devir tarihinden sonraki aidat borcundan sorumlu olmadığı savunulmuştur.
Davalı tarafından, Beyoğlu 37.Noterliği’nce düzenlenen 11/08/2014 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile, kooperatifte bulunan 2 nolu bağımsız bölüme ilişkin kooperatif payının 21/12/2006 tarihinde devredildiği, kooperatife herhangi bir aidat borcunun bulunmadığı belirtilerek, pay devrine ilişkin resmi işlemlerin yapılması davacı kooperatife ihtaren bildirilmiş ve ihtarname 28/08/2014 tarihinde kooperatif başkanına tebliğ edilmiştir.
Uyuşmazlığa esas teşkil eden 2 nolu daireden kaynaklanan üyeliğin dava dışı … … ‘a devrinin kabulüne dair bir karar bulunmadığı bilirkişi raporu ile sabittir.
Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/3. ve ana sözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. (Yargıtay 23.Hukuk dairesi2015/2728 E 2015/2508 K )
Yukarıda açıklandığı üzere, Kooperatif hisse devirleri kural olarak yazılı şekilde yapılıp, kooperatif yönetim kuruluna verilmesi ve yeni ortağın pay defterine kaydedilmesi ile tamamlanmaktadır. Ancak, yapı kooperatiflerinde ortaklık sıfatı, bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına bağlı olup, taşınmaz mülkiyetinin 3.şahıslara devri veya temliki ile ortaklık sıfatının yeni malike geçebileceği Ana Sözleşmede belirtilebilir. Devir halinde, eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçeceğinden, mahkemece, üyeliğin devredildiği taşınmaza ait tapu kayıtları, davalı ile dava dışı … … arasında yapılan devir sözleşmesi ve Kooperatif Ana Sözleşmesi celp edilerek, davacı kooperatif tarafından, davalıya tahsis edilerek, tapuda tescili yapılan bir taşınmaz olup olmadığı, var ise, tescil işleminin davacı tarafından yapılan ferdileşme işlemi sonucu yapılıp yapılmadığı, kooperatif üyeliğinin, tahsis işleminden önce mi, yoksa sonra mı devredildiği hususlarının açıklığa kavuşturularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının, pay devrini bildirmesinin yeterli olmadığı, 3. şahsın ortaklığının kabul edildiğine dair karar bulunmadığı, bu nedenle davalının ortaklığının devam edip, aidat borcundan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle, dellilerin toplanıp değerlendirilmesi ve esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı vekili tarafından Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava ile ilgili tarafların dayandığı delilleri toplanıp değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince karar verildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 116,77.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
5)-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
7)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 24/03/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır