Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/219 E. 2022/393 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/219 – 2022/393
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/219
KARAR NO : 2022/393
KARAR TARİHİ : 04/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 1-…
VEKİLİ : Av…
2- …
3-…
4-…
5-…
6-…
7-…
8-…
9-…
10-…
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili banka kartlarını kullanan kart sahipleri ile … A.Ş.’ye ait POS cihazlarını kullanan ve davalı olarak gösterilen işyerleri ile bir gün içerisinde aynı kart ile binlerce offline işlem yaparak müvekkili bankayı (şimdilik tespit edilen) 911.061,86.TL dolandırdıklarını, yapılan ilk tespitlere göre söz konusu banka kartlarıyla davalıların 1-2 gün gibi çok kısa sürelerde yaklaşık 30.000 adet pos işlemi gerçekleştirildiğini, dolayısıyla yapılan pos işleminin gerçek bir alışveriş olmayıp, sahte işlemler olduğunu ve müvekkili bankayı dolandırmak amacıyla yapıldığını ve müvekkili bankanın zarara uğratıldığını belirterek, dolandırıcılık yolu ile elde edilen 911.061,86.TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen işlem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … … … SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı … … … vekili, müvekkilinin eşi ile birlikte yıllardan beri işletmekte olduğu işyerinde toptan ve perakende tavuk satış işi ile iştigal ettiğini, … … isimli bir esnafın sık sık kendilerinden toptan mal alışı yaparak başka müşterilere satış yaptığını, bu kişinin söz konusu kredi kartlarının kullanıldığı tarihten bir hafta kadar önce birkaç gün arayla kendilerinden mal alışı yaptığını ve borçlandığını, fatura kullanmadığından müşterilerinin kimlik bilgilerini gösteren kimlik fotokopilerini getirerek faturaların bu kişilere kesilmesini daha sonra da pos cihazından kredi kartlarını çektireceğini ve bu şekilde borcunu ödeyeceğini söyleyerek ikna ettiğini, bu esnafa güvendikleri için herhangi bir olumsuz durumdan şüphelenmediklerini, bu satıştan birkaç gün sonra … …’un, işyerinde kullanılmakta olan pos cihazını isteyip müşterilerine kredi kartı kullandırarak borçlarını ödemek istediğini ve müşterilerinin de işyerine gelemeyeceğini onlara seyyar pos cihazını götürmesi gerektiğini belirterek, müvekkilinin yapmış olduğu satışların gerçek satışlar olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … TURZ. OTOM. TİC. LTD. ŞTİ.’NİN SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı … Turz. Otom. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının dava dilekçesinde 911.061,86.TL potansiyel zarardan bahsedildiğini, dolayısıyla bankanın bir zararı olmadığını bizzat davacının kabul ettiğini, davacı bankanın limitin aşıldığından yakındığını, buradaki kusurlu davranışın limitin bankanın kendi insiyatifi dışında aşılması olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduğunu, söz konusu offline işlemlerinde limitin aşıldığını bilmediğini iddia edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davalı … … … vekili, işlemleri kendisinin yapmadığını, pos cihazını ödünç verdiği şahısların yaptığını, bu nedenle zarardan sorumlu olmadığını beyan etmiş ise de, üye iş yerlerinin kredi kartı kullanırken gerekli özeni göstermesi ve güvenliğini sağlaması gerekmektedir. Davalı kendisine verilen pos cihazının kullanımında gerekli özeni göstermediğinden banka zarara uğramıştır. Bu nedenle davalı … … … kendi sorumluluğunda olan pos cihazını üçüncü bir kişiye vererek, üçüncü kişinin eylemi nedeni ile bankanın zarara uğratmasından da sorumludur. Davacı vekili, bankanın uğradığı tüm zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesini talep etmiş ise de, yapılan bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamından, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerine dair dosyada herhangi bir delilin bulunmaması, C.Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede davalılar hakkında, TCK’nın 37/1 maddesinin talep edilmemiş olması birlikte değerlendirildiğinde davalıların sadece kendi eylemleri sonucu bankaya verdikleri zarardan sorumlu olduklarına karar verilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, tüm davalıların davacı bankaya verdikleri zarar toplamının 923.216,20.TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili ise, tüm davalılar yönünden 911.061,86.TL talepte bulunmuştur. Bu nedenle bilirkişilerce tespit edilen miktarın, davacı vekili tarafından talep edilen miktara oranlanması sureti ile her bir davalının sorumlu olduğu” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalıların yaptıkları işlemlerin aynı nitelik ve aynı zaman aralığında yapıldığını, davaya konu olan müvekkili banka zararının tamamından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları gerektiğini, davalıların müvekkili bankaya borçlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne kararı verildiğinden ilgili hesaplar üzerinde tedbirin kaldırılarak hesaplardaki tutarların müvekkili bankaya ödenmesi hususunda karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
DAVALI … … … VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … … … vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin eşi ile birlikte toptan ve perakende tavuk satış işi yaptıklarını, müvekkilinin yıllardır işletmekte olduğu işyerlerinde pos cihazlarını usulüne ve sözleşmeye aykırı kullanmadığını, davacı bankanın müvekkilinin sözleşmeye aykırı davrandığını belirtmediğini, talep edilen zararın da ne şekilde meydana geldiğinin de belirtilmediğini, bankanın güvenlik sisteminin yeterli kadar güvenilir olmaması bankaya yükletilebilecek bir kusur olup müvekkilinin kusurunun mu yoksa bankanın kusurunun mu daha fazla olduğu konusunda mahkemece bir belirleme dahi yapılmadığını, Adana 10.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan ceza davasında müvekkilinin sanık olarak yargılandığı, anılan dosyada henüz kusur tespitinin yapılmadığını, bu dosyada suç kastının olmadığının ispatlanması halinde iş bu dava dosyada da müvekkili lehine hüküm tesisinin gerekeceği, bu nedenle ceza dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek müvekkil aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacı bankaya ait kredi kartları ile dava dışı bankaya ait POS cihazı kullanılarak yapılan sahte işlemler nedeniyle oluşan zararın tahsiline yöneliktir.
Davacı tarafından, kendilerine ait banka kartlarını kullanan kart sahipleri ile dava dışı … A.Ş.’ye ait POS cihazlarını kullanan davalı işyerlerinde, bir gün içerisinde, aynı kart ile binlerce offline işlem yapıldığı, yapılan işlemlerin gerçek bir alışveriş olmayıp, sahte işlemler olduğu ve davacı bankayı dolandırmak amacıyla yapıldığı belirtilerek, dolandırıcılık yolu ile elde edilen 911.061,86.TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiş, davalılardan … … …, toptan ve perakende tavuk satış işi yaptığını, kendisinden sık sık mal alan ve aralarında güvene dayalı ilişki olan … … isimli bir esnafın, dava konusu işlemlerin yapıldığı tarihten bir hafta müşterilerinin kimlik fotokopilerini getirerek, faturaların bu kişilere kesilmesini, daha sonra da pos cihazından kredi kartlarını çektireceğini ve borcunu ödeyeceğini söyleyerek ikna edip, işyerinde kullanılmakta olan POS cihazını istediğini, pos cihazını akşam saatlerinde birkaç saatliğine verdiğini, 1 gün sonra da POS cihazını teslim aldığını, yapılan satışların gerçek satışlar olduğunu savunmuş, davalı … Turz. Otom. Tic. Ltd. Şti. ise, davacının dava dilekçesinde 911.061,86.TL potansiyel zarardan bahsettiğini, bankanın henüz bir zararı olmadığını, kusurlu davranışın, kart limitinin, bankanın insiyatifi dışında aşılması olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olup, söz konusu offline işlemlerinde limitin aşıldığını bilmediğini iddia edemeyeceğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne ve davalıların sorumlu oldukları tutarın davalılardan ayrı ayrı tahsil edilerek, davacı bankaya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … … … vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 10.Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile aralarında davalı gerçek kişilerin de bulunduğu sanıklar hakkında, bilişim sistemleri, banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan dolayı TCK.nun 158/1-f, 245/1,37/1,53,58. Maddeleri gereği yargılanmaları talebiyle kamu davası açıldığı, davacı bankanın davanın müştekisi olduğu, mahkemece, 20/02/2017 tarihli karar ile iddianamenin kabul edilerek, tensip zaptının düzenlendiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasında imzalanan, Üye İşyeri ve Ticari Hizmetler Sözleşmesi ve davalılara tahsis edilen POS cihazları için açılan hesaplara ait hesap dökümleri celp edilmiş ve konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 16/05/2017 tarihli raporda; davalı … … işyeri numaralı … … Market’in, 94.471,06.TL, davalı … … işyeri numaralı … Ticaret Madeni Yağ’ın, 90.896,58.TL, davalı … … işyeri numaralı .. …’ın, 94.302,80.TL, davalı … … işyeri numaralı … … …’nın, 23.501,75.TL, davalı … … işyeri numaralı … …’in, 261.980,28.TL, davalı … … işyeri numaralı … urz.Otomotiv Tic.’in, 131.438,99.TL, davalı … … işyeri numaralı … Gıda İnş. San. Ve Tic.’in, 46.805,97.TL, davalı … … işyeri numaralı … Züccaciye’nin, 75.128,65.TL, davalı … … işyeri numaralı … … Tüketim’in, 77,42.TL , davalı … … işyeri numaralı … İnş. Gıda Elektronik’in ise davacı bankayı 104.612,70.TL zarara uğrattıkları tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalıların, davacı … A.Ş’nin kredi kartlarını kullanarak, … TAŞ. sistemi üzerinden, kredi kartlarından ard arda sahte olarak offline işlem gerçekleştirdikleri ve küçük tutarlı online işlemi yaptıkları, daha sonra aynı sistemle tekrar sahte offline işlemleri gerçekleştirilerek, kredi kartının ait olduğu davacı bankanın zarara uğratıldığı, davalıların, kredi kartı ve pos cihazı kullanımında, usule ve amaca uygun olmayan şekilde hareket ettikleri, bu nedenle her davalının kendi haksız eylemi ile meydana gelen zarardan sorumlu oldukları, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerine dair dosyada herhangi bir delilin bulunmaması ve C.Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, davalılar hakkında, TCK’nun 37/1.maddesinin talep edilmemiş olması nedeniyle, davalıların sadece kendi eylemleri sonucu bankaya verdikleri zarardan sorumlu oldukları, tüm davalıların davacı bankaya verdikleri toplam zararın 923.216,20.TL olduğu, ancak, davacı tarafından, tüm davalılar yönünden 911.061,86.TL talepte bulunulduğu, bu nedenle, bilirkişilerce tespit edilen miktarın, davacı tarafından talep edilen miktara oranlanması suretiyle, her bir davalının sorumlu olduğu tutar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı … … …’nın istinaf sebepleri yönünden;

Davalı … … … tarafından, davaya esas teşkil eden eylemler nedeniyle Adana 10.Ağır Ceza Mahkemesine ait … Esas sayılı dosyada açılan kamu davasının sonucunun suç kastının belirlenmesi yönünden bekletici mesele yapılması gerektiği, kart sahipleri tarafından ödeme yapılmış olması halinde, mahkemece verilen kararın davalı lehine mükerrir ödeme sonucunu doğurduğu, çekilen miktar kadar kart sahiplerinin bankaya borcu olduğundan, banka zararının bulunmadığı hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 17/2. maddesinde “Üye işyerleri, mal ve hizmet bedeli karşılığını banka kartı veya kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerin imza gerektiren işlemlerde imza kontrolünü yapmak, kartın tahrifata uğrayıp uğramadığını kontrol etmek ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmekle yükümlü olup, gerekli durumlarda kart üzerinde yer alan bilgilerle kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgileri karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibrazını talep etmek ve harcama belgesi üzerindeki bilgilerle kredi kartı üzerindeki bilgileri karşılaştırarak kontrol etmekle yükümlüdür. Bu kontrollerin yapılmamasından doğan zararlardan üye işyerleri sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
TBK.nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı, kusur ve derecesi, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esaslar ile bağlı değil ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp, gerek öğretide gerekse kökleşmiş yargı kararlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle ” fiilin hukuka aykırılığı” konusuyla hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Ceza Mahkemesi’nce belirlenen maddi olguların ve mahkumiyet kararlarının hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Somut olayda, davalı … … …’ya ait işyerinde, 01/02/2015-02/02/2015 tarihleri arasında …’a ait POS cihazı üzerinden, 50,00.TL tutarında offlıne işlem, 0,01 TL- 1 TL tutarında online işlem yapıldığı, yapılan bu işlemlerin usulüne uygun olmadığı, davalı tarafından bu işlemler için kesilen 50,00.TL POS slipi bulunduğu, davacı bankaya ait kredi kartı ile yapılan işlem sayısının toplam 676, cirosunun ise 23.501,75.TL olduğu, davalı tarafından bu işlemlere yönelik harcama belgesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından, işyerinde bulunan POS cihazının, sürekli müşterisi olan … …’a verildiği, dava konusu kredi kartı kullanım işlemlerinin kendisi tarafından yapılmayıp, bu kişi tarafından işyeri dışında gerçekleştirildiği kabul edilmiş olmakla, TBK.nun 74. Maddesi gereğince, zarar verenin kusurlu olup olmadığına dair ceza hakiminin değerlendirmesi hukuk hakimini bağlamayacağından, bu hususta ilk derece mahkemesince, derdest olan ceza dosyasının sonucunun beklenmemiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı tarafından dava dilekçesinde, usulsüz yapılan işlemler nedeniyle 911.061,86.TL potansiyel zarara uğrama ihtimaline istinaden iş bu davanın açıldığının belirtildiği, Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …D.İş sayılı dosyada, davacı banka tarafından, dava dışı …’a ait POS cihazı üzerinden yapılan harcama bedellerinin davalılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, ilk derece mahkemesince verilen 20/01/2017 tarihli ara kararda ise tedbire konu olan paranın başka bir bankada nemalandırılmasına karar verildiği, davalı … … …’ya ait hesapta bulunan paranın 21.650,91.TL olup, tedbirin devam ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 23.192,33.TL.’nın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verildiği, davalı tarafından mükerrir ödeme savunmasında bulunulmasına rağmen, mahkemece, kredi kartı sahiplerince davacı bankaya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda bir araştırma yapılmadan karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
2-Davacı bankanın istinaf sebepleri yönünden;
Davacı banka tarafından, davalıların tüm zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken, her bir davalının ayrı ayrı sorumlu oldukları tutar üzerinden karar verilmiş olması istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.

Mahkemece, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerine dair delil bulunmadığı ve haklarında düzenlenen iddianamede TCK.nun 37. maddesinin talep edilmediği gerekçesiyle, davalıların sadece kendi eylemlerinden oluşan zarardan sorumlu tutulmalarına karar verilmiş ise de, davalılar hakkında Adana C.Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede eylemin iştirak halinde gerçekleştirilmesi halini düzenleyen TCK’nun 37/1 maddesine yer verilerek kamu davası açılması karşısında, mahkemece ceza dosyası celp edilerek, bu dosyaya etkisinin değerlendirilmesi, bu açıdan, dosya sonucunun beklenip beklenmeyeceğinin tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK.’nun 353/1-a maddesi gereğince davacı vekili ile davalı … … … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının kabulüne, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının kaldırılmasına, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ve sonucuna göre esas hakkında karar verilmek üzere, dosyanın 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-6 maddesi gereğince Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekili ve davalı … … … vekili tarafından Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava ile ilgili tarafların dayandığı, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ve sonucuna göre esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesince karar verildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 292,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalı … … …’ya İADESİNE,
5)-Tarafların istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 04/04/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır