Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/191 E. 2022/483 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/191
KARAR NO : 2022/483
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACILAR : 1-…

2- …

3-…

VEKİLLERİ : Av…
DAVALI : …

VEKİLİ : Av…

İHBAR OLUNAN : …
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ile: davacıların mirasbırakanı … …’ in … Bank Metropol Şubesinden ihtiyaç kredisi kullandığını, ihtiyaç kredisi alacağının teminatı olarak 25.02.2011 tarih ve … poliçe nolu … Bank AŞ Kredi Grup … Sigortası yapıldığını, mirasbırakanın kullandırılan krediye ilişkin sigorta pirimlerini davalı sigorta şirketine ödediğini, mirasbırakan … …’ in 07.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, … …’ in ölümünden sonra bankanın ödeme talebi üzerine kredi borçlusu … …’ in davacı mirasçılarının ihtiyaç kredisinin sigortalandığını, ölüm nedeni ile sigorta teminatından, vefat teminatından bakiye ihtiyaç kredisi borcunun tahsil edilmesi gerektiğini, davalıya ve bankaya bildirdiklerini, davalı taraf ve banka tarafından kredi borçlusu … …’ in mirasçılarına … …’ in ölüm nedeninin ihtiyaç kredi sözleşmesi yapılmasından önce muriste var olduğunu ileri sürdükleri sağlık sorunundan kaynaklandığını bu nedenle muhatabı olan … Emeklilik A.Ş.’den bakiye borcun karşılanmasının mümkün olmadığını, bakiye 13.357,22.TL’nin ödenmemesi halinde icra takibi dahil diğer yasal yollardan bu alacağın tahsili cihetine gidileceğini ifade ettiklerini, kredi borçlusu … … mirasçıları davacıların, bankanın icra takibi yapılacağı zorlama ve ifadesi üzerine tüm ailenin icra takibi ile mağdur olmaması için 13.357,22 TL ‘ nin davalı bankaya 27.04.2012 tarihinde ödendiğini, dava konusu olayda ihtiyaç kredisi kullanan … …’ in 07.01.2012 tarihinde ölümü ile sigorta riskinin gerçekleştiğini, burada yapılması gerekenin bakiye ihtiyaç kredisinin borcunun sigortadan karşılanması, bakiye teminat bedelinin ise davacılara ödenmesi gerektiği olduğunu, bu nedenle ilgisi nedeni ile davanın … Bank Metropol Mersin Şubesi’ne ihbar edilmesine, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 25.02.2011 tarih ve … poliçe nolu … Bank A.Ş. Kredi Grup … Sigorta teminatına konu davalı sigorta şirketi tarafından ödenmeyen 20.459,00.TL sigorta teminat bedelinden davacıların miras hisseleri karşılığı olan 12.786,00.TL’nin … …’in ölüm tarihinden itibaren (07.01.2012 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; murisin pek çok tanı konulmuş hastalığı olduğunu, davanın görevli olmayan mahkemede görüldüğünü, sigortalı mütevefanın sözleşme sırasında mevcut ve bilgisi dahilinde olan sağlık sorunlarını müvekkilinden saklayarak beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, beyan yükümlülüğü sigorta ettirenin yükümlülüğü olup yükümlülüğün yerine getirilmesi hususunda müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, mevcut hastalıklar ile ölüm arasında illiyet bağı olduğunu, sözleşmenin kuruluşunda müvekkilinin yanıltıldığını, irade beyanının sakat olduğunu, bu nedenlerle sigorta tazminatı talebi ile haksız olarak açılan davanın esasına girilmeden görevsizlik kararı verilmesine, esasa girildiği takdirde öncelikle beyan yükümlülüğüne aykırılık sebebiyle bu sebeple reddedilmemesi durumunda TBK m36’ya göre reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararı ile murisin sigorta poliçesi düzenlenirken beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, murisin 2011 yılı Ocak ayında kanser hastalığını öğrendiği ancak bu durumu poliçe düzenlenirken sigortacıya beyan etmediği, bu durumun mahkemece alınan heyet raporu ile de sabit olduğu, neticede murisin 2011 yılı Ocak ayında tanı konan mesane kanseri nedeni ile gelişen komplikasyonlar (son dönem böbrek yetmezliği, akciğer ödemi, üriner enfeksiyon ve septisemi) nedeni ile vefat ettiği, poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının, doğru beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin ve sigortacının TTK’nun 1290. maddesine göre, sözleşmeden cayma hakkını kullanmasının haklı olduğunun kabulü için, sigortalının gizlediği iddia olunan hastalık ile riziko (ölüm) arasında illiyet bağının bulunması gerektiği, somut olayda da gerçekleşen rizikonun (murisin ölümünün) gizlenen hastalık neticesinde meydana geldiği, bu nedenle sözleşmenin sigortacı yönünden hükümsüz kaldığı, alınan raporlar ve sigorta şirketinin 03.01.2019 tarihli sürprim ile poliçe imzalanmayacağına ilişkin yazı cevabı nazara alındığında davacıların taleplerinde haksız olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davada Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğunu, yerel mahkemece eksik inceleme yapıldığını, yerel mahkeme dosyasında aldırılan son raporda görevsizlik kararı verilen Tüketici Mahkemesi’nce kabul edilmemiş iken yerel mahkemece kabul edilmiş olan rapor olduğunu, raporda ve dolayısı ile yerel mahkemece murisin tüketici olduğu husus ve murise sadece imza attırıldığı hususu nazara alınmadığını, yerel mahkemenin murisin beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğinin kabulünün yerinde olmadığını, dosyaya sunmuş oldukları emsal bilirkişi raporlarını dikkate almadıklarını, yerel mahkemece verilen illiyet bağının bulunduğunun belirtmesinin yerinde olmadığını bu nedenlerle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.10.2019 tarih ve … esas … karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine, görevsizlik kararı veren Mersin Tüketici Mahkemesi’nin yeniden rapor aldırılması kararı da nazara alınarak rapor aldırılmasına, davanın kabulüne, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı
.HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, … sigortası poliçesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Davacılar tarafından, davacıların murisi … …’in … Bank Metropol Şubesi’nden 25.02.2011 Tarihli Kredi Sözleşmesi ile kredi kullandığını, ihtiyaç kredisi alacağının teminatı olarak. 25.02.2011 tarihli Kredi Grup … Sigortası yapıldığı, muris … …’in 07.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, bankaya ve davalıya bakiye ihtiyaç kredisi borcunun sigorta teminatından karşılanması gerektiğinin bildirildiğini, murisin ölüm nedeninin sözleşme yapılmasından önce muriste var olan hastalık olduğunu ileri sürülerek talebin kabul edilmediğini, bakiye ihtiyaç kredisi borcunun sigortadan karşılanması, bakiye teminat bedelinin ise davacılara ödenmesi gerektiğini belirterek 20.459,00.TL sigorta teminat bedelinden davacıların miras hisseleri karşılığı olan 12.786,00.TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise murisin tanı konulmuş hastalıkları bulunduğu, hastalığı ile ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu, murisin sözleşmeden kaynaklanan beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, vefat tazminatı ödeme koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesi’nce yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacıların miras bırakanı … … ile davalı sigorta şirket arasında Kredisi Sözleşmesi ile bağlantılı … sigorta poliçesi düzenlendiği, murisin sigorta teminat süresi içinde olmak üzere 07.01.2012 tarihinde vefat ettiği hususlarında taraflar arasında bir anlaşmazlık olmayıp, ihtilaf, murisin … sigorta poliçesinin düzenlenmesi sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, ölüm ile murisin rahatsızlığı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davalının ödeme yapmaktan kaçınmasının haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamına sunulan 09.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; murisin sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı davranması, kredi kullandığı tarih olan 25.02.2011 tarihi itibari ile kronik böbrek yetmezliği, idrar yolu enfeksiyonu, mesane kanseri, kandidal septisemi ve aterosklerotik kalp hastalığı, şeker hastalığı tanılarının konulmuş olduğunu bildiği, vefat nedeninin tıbbi geçmişteki kroner arter hastalığı ve 2011 yılı ocak ayında tanı konulan mesane kanseri nedeniyle gelişen komplikasyonlar( son dönem böbrek yetmezliği, akciğer ödemi, ürünier enfeksiyon ve septisemi) olması nedenleri ile sözleşmenin cayma hakkı bulunan sigortacı yönünden hükümsüz olduğu, muris sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeni ile kusurlu olduğu, sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünün olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
İhtiyaç kredisi nedeniyle düzenlenen formda da davacıların murisinin sağlık beyanında; “Bilgim dahilinde olan, önceki veya mevcut rahatsızlıklarım nedeniyle oluşacak tazminat tutarlarının … Emeklilik A.Ş. tarafından ödenmeyeceğini kabul ediyorum.”-“Başvuru formundaki beyanlarımın doğruluğunu ispatlayamadığım durumlarda poliçeden doğan haklarımı kaybedeceğim konusunda bilgilendirilmiş bulunuyorum….sağlık geçmişimle ilgili bilgilere ulaşmaya yetki veriyorum.” matbu yazısı bulunan başvuru formunu da imzaladığı anlaşılmıştır.
Sözleşme tarihinde yürürlükte olan TTK’nın 1290. maddesi ve … Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre sigorta şirketinin sorusu üzerine veya her hangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmesinin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu, sigortalı tarafından var olan hastalık kasten bildirilmemiş ise sigortacının sözleşmeden cayma hakkının sözkonusu olduğu, TTK’nın 1290/1. maddesindeki ihbar yükümlülüğüne aykırı davranışın gerçekleşebilmesi için bildirilmeyen rahatsızlık ile riziko arasında illiyetin mevcut olması gerektiği kuşkusuzdur (Yargıtay 11. HD’nin 26.03.2013 T, 2011/4708 E, 2013/5886 K. ). formun doldurulmamış olması sigortalının sağlığına ilişkin konularda sigortacıya bildirimde bulunma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı. … sigortası yapılması sırasında geçirilen veya teşhis edilen bir hastalık var ise bunun bildirilmesi gerekir.
Tüm dosya kapsamı, murisin tüm tıbbi belgeleri ve ilk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan .09.07.2018 tarihli rapora göre; davacılar murisi ile davalı arasında 25.02.2011 tarihinde … sigorta poliçesi düzenlendiği, murisin … sigortası yaptırdığı tarihten önce olmak üzere kronik böbrek yetmezliği, idrar yolu enfeksiyonu, mesane kanseri, kandidal septisemi ve aterosklerotik kalp hastalığı, şeker hastalığı olduğu ve mevcut olan bu hastalıklar ile gerçekleşen ölüm arasında illiyet bağının bulunduğu tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacılar murisinin ölümü ile. kronik böbrek yetmezliği, idrar yolu enfeksiyonu, mesane kanseri, kandidal septisemi ve aterosklerotik kalp hastalığı, şeker hastalığı arasında illiyet bağı olduğu, davacılar murisinin sözleşmenin yapıldığı tarihte bildiği bu hastalıklarını beyan yükümlüğüne aykırı olarak gizlediği ve davalı sigorta şirketinin rizikonun gerçekleşmesinden sonra beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığını öğrenmesi nedeniyle gerek … sigortası genel şartları gerekse TTK’nın hükümleri uyarınca ödeme yapmaktan kaçınmasının haklı sebeplere dayandığı, anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekilince tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ise de; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas ve … Karar Sayılı Kararı ile Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin Yargı Yeri Olarak Belirlenmesine kesin olarak karar verildiği anlaşıldığından davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin bilirkişi raporlarının yeterli olmadığı ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde; mahkemece alınan bilirkişi raporunun takdiri delil mahiyetinde olup, tek başına Mahkemeyi bağlayıcı niteliğinin bulunmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, anlaşıldığından davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının doğru olduğu ve davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30.TL harcın davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 15/04/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır