Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/176 E. 2021/1564 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/176
KARAR NO : 2021/1564
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av…
2-…
VEKİLİ : Av…
3-…
İHBAR OLUNAN :…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … Sigorta ile aralarındaki … sayılı … … Sigorta Poliçesine istinaden … … Gıda…Ltd. Şti. tarafından sigortalanmış pirinç cinsi emtialarının davalılar asıl taşıyıcı … ..Ltd. Şti. ve taşıyıcı … …Ltd. Şti.’ye ait diğer davalı …’ın sürücü olduğu …/… plakalı araç ile CMR taşıması hükümleri çerçevesinde Zoha/Irak’tan Mersin/Türkiye’ye taşımak üzere 09/05/2013 tarihinde davalı tır sürücüsünün nezaretinde ve onun talimatlarına uygun biçimde hasarsız olarak yüklendiğini, tahliye sırasında tespit edildiği üzere mevcut zararın taşıma sırasında araç brandasının delinmesi ve kasa kenarlarından sızan suların pirinç cinsi emtiaya sirayeti sonucu oluştuğunun tespit edildiğini, davalı taşıyıcılarca müvekkili şirkete sigortalanmış emtianın usulüne uygun tesliminin sağlanamadığını, müvekkili sigorta şirketinin bahsi geçen bu zararı nedeni ile 12/06/2013 tarihinde 9.552,00.TL ödeme yaptığını, davalı taşıyanların sorumluluğundaki araca sigortalı emtianın hasarsız olarak yüklendiğini, ancak hasarın taşıma sırasında araç brandasının delinmesi ve kasa kenarlarından sızan suların sirayetinden kaynaklandığının davalı araç sürücüsünün imzaladığı tutanaktan ve 24/05/2013 tarih ve … sayılı nakliyat sigortası ekspertiz raporundan ve gerekse olayla ilgili hasar dosyasından anlaşıldığını, davalıların sorumluluğunda olan zararın ödenmesi için davalılara rücu mektubu gönderildiğini, ancak borçlu davalılar tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketi adına 27/11/2013 tarihinde Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yolu ile takip yapıldığını ancak borca itirazla takibin durdurulduğunu, hasarın davalıların taşıma sırasındaki kusurundan kaynaklandığının açık olduğunu, 9.552,00.TL bedelli ödemenin yapılmasına neden olan olayda davacı … şirketinin sigortalısının gerek CMR konvansiyonu ve gerekse TTK hükümlerine göre müterafik kusurunun bulunmadığını, CMR konvansiyonu 17/1 maddesine göre taşımacı yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğunu, diğer yandan CMR 34. ve devamı maddeleriyle alt ve üst taşıyıcının birlikte sorumlu olduklarını, bu nedenle üst taşıyıcı, alt taşıyıcı ve sürücüye karşı birlikte dava açtıklarını belirterek davalı borçluların haksız olan itirazlarının iptalini, takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Nak. Ürn. İnş. Gıda İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, davaya konu olayın 09/05/2013 tarihinde gerçekleştiğini, CMR’nin 32/1. fıkrası gereğince taşıma sözleşmelerinden doğan zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, CMR hükümlerine göre taşıma süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, tutanağın sürücü olduğu iddia edilen … tarafından imzalandığını, müvekkili şirkette … isminde bir sürücü çalışmadığını, söz konusu tutanağı kabul etmediklerini, aracın gerçek sürücüsünün … … isimli şahıs olduğunu, tam giriş-çıkış ve pasaport kayıtlarının incelenmesi halinde sürücünün … isimli şahıs olmadığının anlaşılacağını, CMR madde 17/1 maddesi gereğince taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere taşınmak üzere teslim alınmasından hak sahibine teslim edilmesine kadar geçecek sürede eşyanın kısmen ya da tamamen hasar uğramasından sorumlu olduğunu, davacı her ne kadar tutanak, ekspertiz raporu ve ilgili belgelere istinaden söz konusu yükün bozulduğunu iddia etmekte ise de bunu kesinlikle kabul etmediklerini, ekpertiz incelemesinin ve tutanak düzenlenmesi işinin müvekkilinin gıyabında yapıldığını, zararın taşıma sırasında aracın brandasının delinmesi ve kasa kenarlarından sızan suların pirince zarar verdiği iddia edilmekte ise de bunu kabul etmenin imkansız olduğunu, müvekkilinin aracında delinme ya da tahribatın mevcut olmadığını, müvekkili şirketin haricen yaptığı araştırmada söz konusu zararın yük boşaltıldıktan sonra hava şartları nedeni ile yükün yeterince özenle muhafaza edilmemesinden kaynaklandığının öğrenildiğini, taşıma sürecinde bir zararın oluşmadığını, eşyanın müvekkili tarafından gereken özenle taşındığını eksiksiz ve sağlam olarak teslim edildiğini, kimler tarafından tutulduğu belli olmayan tutanağa istinaden müvekkili şirkete yöneltilen davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava dilekçesi … … Nak. Teks. Gıda Tur. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. ve …’a tebliğ edilmiş ancak davalılar tarafından süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne, davalılar … … Nakliyat Teks. Gıd. Tur. San ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin ve …’ın Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile; takibin 9.552,00.TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 175,12.TL faiz olmak üzere 9.727,12.TL üzerinden, takipten sonrası için yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davanın davalı … … Nakliyat Petrol Ürünleri İnşaat Gıd. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece verilen “davanın … … …Ltd. Şti. Yönünden reddine”dair kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını, davaya konu taşıma bakımından davalı … … …Ltd. Şti.’ye ait … çekici ve … Römork’un sürücüsünün … olduğu dosya münderecatı ve hasar dosyası içeriğinden anlaşıldığını, dosyaya ibraz edilen altı depo … … ‘ın davalı araç sürücüsü … tarafından imzalanmış olan tutanak ile de somut durumun sabit olduğunu, bu durumun aksini gösteren davalı tarafından sunulmuş somut bir delil de olmadığını buna rağmen bu borçlu bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu anlatılan nedenlerle eksik inceleme ile oluşturulmuş … … …Ltd. Şti. yönünden reddine ilişkin kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI BAHAR ULUSLARARASI…LTD. ŞTİ. TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … … Nak. Teks. Gıda Tur. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf talebi ile; ilk derece mahkemesince verilen kısmen kabul kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, kararın gerekçesi ve hüküm fıkrasındaki çelişkinin giderilerek gerekçeye uygun şekilde müvekkili firma yönünden davanın reddine karar verilmesini, usulen bu mümkün değilse yeniden yargılama yapılarak CMR belgesinin dosyaya sunulmaması, imza incelemesinin yapılmaması ve diğer talep ve zamanaşımı iddiaları doğrultusunda müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini veya dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davalı ve davacının esasa yönelik farklı istinaf istemleri bulunmakla birlikte, işin esasının incelenmesine geçilmeden önce hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olup olmadığı ve hüküm ile gerekçeli karar çelişkisi bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Adil Yargılanma Hakkı Anayasamızın 36/1. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasanın 141/3.maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK’da da yer verilmiştir. HMK’nun 297. maddesine göre, kararda tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir. HMK 298/2. maddede ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.
HGK’nun 24.02.2010 Tarihli 2010/1-86 Esas, ve 2010-108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.”
Kararın gerekçesinin kendi içinde çelişkili olması ve hüküm ile gerekçenin bir kısmı arasında çelişki yaratılması da yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırıdır.
Yine HMK 297/2.maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmü getirilmiş olup, mahkeme hüküm fıkrasında “taleplerden her biri hakkında” açık bir şekilde karar vermekle yükümlüdür.
Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya bakıldığında:
Mahkemece kısa kararda: Davalılar … … Ltd Şti ve … bakımından icra takibinin kısmen iptaline karar verildiği halde, gerekçeli kararda davalı … … Ltd Şti’nin taşıyıcı olduğunun ispat edilemediği davanın bu davalı yönünden reddine karar verildiği, davalılar … Ltd Şti ve … yönünden icra takibinin kısmen iptaline karar verildiği halde hüküm fıkrası ile gerekçeli arasında çelişki yaratılmıştır.
Bu durumda, mahkemenin gerekçesine uygun, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir hüküm verildiği söylenemeyecektir. Mahkemece gerekçe ile hüküm arasındaki bu çelişki giderilerek yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenle davalı ve davacı vekilinin işin esasına yönelik istinaf itirazları incelenmeksizin hüküm fıkrası ile gerekçe arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilmesi için HMK.’nın 355 maddesi uyarınca tarafların istinaf başvurusunun kabulüne, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekili ve davalı… … Nak. Teks. Gıda Tur. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin KABULÜNE,
2)-6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı sayılı kararının ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3)-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)Peşin olarak yatırılan istinaf harçlarının kararın kesinleşmesi ile talep halinde İADESİNE,
5)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 28/12/2021 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır