Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/171 E. 2021/1640 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/171 – 2021/1640
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/171
KARAR NO : 2021/1640
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı 3.şahıs … …’e, davalı bankanın Adana/Yavuzlar şubesinden kullanacağı tarımsal kredi için kefil olduğunu, tarımsal kredi olduğu için şartların daha iyi olduğunu düşünen müvekkilinin, davalı banka tarafından gerekli açıklamalar yapılmadan ve sonuçlarının ne olacağı hatırlatılmadan, iradesi sakatlanarak ve yanıltılarak müteselsil kefil yaptırıldığını, Adana İli, Seyhan İlçesi, …Mah., …Parselde adına kayıtlı olan taşınmazı üzerine ipotek konulduğunu, 03/07/2015 tarihinde yapılan bu işlemlerden sonra aynı gün dava dışı … …’e banka tarafından 81.000,00.TL tutarında kredi kullandırıldığını, en son Mayıs ayında başka bir sözleşme nedeniyle yapılmış olan fazla ödemelerin bu krediye aktarıldığını, ve 81.000,00.TL’lik kredinin geri ödemesinin tamamlandığını, müvekkilinin banka şubesine gittiği ve ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, 126.900,00.TL’lık kredi borcunun ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağının söylendiğini, kefillik nedeniyle müvekkilinin bakiye borcunun 101.730,00.TL’lik olduğunu yazılı olarak bildirildiğini, asıl borcun sona erdiğinde kefaletin de sona erdiğini, 25/05/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nde imzasının olmaması nedeniyle ipotek dayanağının bulunmadığı, dava dışı 3.kişinin ipotek edilmiş taşınmazları bulunduğundan öncelikle bu taşınmazların paraya çevrilmesinin gerektiğini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkili adına kayıtlı Adana İli, Seyhan İlçesi, … Mah., … parseldeki taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, Adana 12.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine ipoteğin para çevrilmesi yoluyla icra takibi açıldıktan sonra sırf takibi semeresiz bırakmak amacıyla kötü niyetli olarak işbu davanın açıldığını, kefilin iradesinin fesada uğradığı iddiasının yerinde olmadığını, kredi sözleşmesi ve ekindeki evrakların incelendiğinde hem kefil davacı … …’nin hem de kefalete ve ipoteğe muvafakat veren eşi … …’nin evraklarda imzalarının olduğunu, hem kefilin kendisi davacı … … hem de kefalete ve ipoteğe muvakafat veren eşinin yapılan işlem ve işlemin sonuçlarından haberdar olduklarını, bu nedenlerle öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacının yalnızca 03/07/2015 tarihinde kullandırılan krediye kefil olmasından sorumlu olduğu, zira 25/05/2015 tarihli kullandırılan krediye ilişkin olarak herhangi bir kefil imzasının bulunmadığı, 03/07/2015 tarihli sözleşmedeki hükmün geçmişe etkili olarak davacının sorumluluğunu genişletmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının kefil olduğu kredi borcunun 12.203,83 .TL’lik kısmının hala ödenmediği, borç kapanmadığı için de ipoteğin fek edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, talep edilen borçlu olunmadığına ilişkin miktar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, dava dışı … …’in davalı bankadan çektiği, 25/05/2015 ve 03/07/2015 tarihli krediler yönünden kefil olan davacının 12.203,83.TL borçlu olduğunun, dava değeri dikkate alındığında 89.526,17.TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Genel Kredi Sözleşmesi’nin müvekkili tarafından imzalanmadığını, müvekkilinin dava dışı … …’in davalı bankanın Adana/Yavuzlar şubesinde kullandığı tarımsal kredi için kefil olduğunu, bankacılık yasası ve BK’na aykırı olarak imzalanan belgelerin bir örneğinin müvekkiline verilmediğini, tapu kaydında ipoteğin dayanağı olarak 25/05/2015 tarihli sözleşme gösterildiğini, bu sözleşmenin müvekkilinin imzasının olmaması nedeniyle geçersiz olması halinde tapu kaydındaki ipoteğin fek edilmesinin zorunlu olduğunu, ipoteğin fekki kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; kredi sözleşmesinde kefil imzasının bulunmaması nedeniyle davanın kısmen kabul gerekçesinin doğru olmadığını, bir borcun teminatı olarak ipotek verilmesi halinde ipotek verenin aynı zamanda borcun dayanağı olan kredi sözleşmesinde de imzasının bulunması gerektiğine dair bir kuralın olmadığını, bir borcun teminatı olarak ipotek veren borcun tamamından verdiği teminat kadar sorumlu olduğunu, davacının kefalet borcunun sonra ermesinin aynı zamanda ipotek borcunun da sona ermesi anlamına gelmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul ve reddine dair kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, teminat ipoteklerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, dava dışı 3.şahıs … …’in davalı bankadan kullanacağı tarımsal kredi için, kefaletin sonuçları hatırlatılmadan, iradesi sakatlanarak müteselsil kefil olduğu, bunun yanı sıra, kefaletin devamıymış gibi Adana İli, Seyhan İlçesi, … Mah., …Parselde adına kayıtlı olan taşınmazı üzerine iradesi sakatlanarak ipotek konulduğu, 03/07/2015 tarihinde yapılan sözleşme sonrası dava dışı … …’e 81.000,00.TL kredi kullandırıldığı, asıl borçlu tarafından 81.000,00.TL tutarındaki kredinin geri ödendiği, ipoteğin kaldırılması için başvurulduğunda, kefil olmadan önceki 25/05/2015 tarihinde çekilen 126.900,00.TL tutarındaki krediden dolayı 12.000,00.TL ödenmemiş borcunun bulunduğunun bildirildiği, ancak, kefil olduğu 03/07/2015 tarihli kredi borcunun kapanmış olup, diğer sözleşmede imzası bulunmaması nedeniyle davalıya borcunun bulunmadığı ve ipoteğin fekki gerektiği iddia edilmiş, davalı ise, Adana 12.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine ipoteğin para çevrilmesi yoluyla icra takibi açıldıktan sonra, takibi semeresiz bırakmak amacıyla kötü niyetli olarak iş bu davanın açıldığını, kefilin iradesinin fesada uğradığı iddiasının yerinde olmadığını, kredi sözleşmesinde hem kefil davacı … …’nin hem de kefalete ve ipoteğe muvafakat veren eşi … …’nin imzalarının olduğunu savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı banka ile dava dışı … … arasında 25/05/2015 tarihli, 126.900,00.TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış, davacı … …, bu sözleşmenin imzalanmasından 39 gün sonra, 03/07/2015 tarihinde, 120.000,00.TL limit ile sözleşmenin müteselsil kefili olmuş ve davacının eşi … …’nin aynı tarihte eş rızası alınmıştır.
Davacının maliki olduğu, Adana İli, Seyhan İlçesi, … ada, … nolu parselde bulunan .. nolu bağımsız bölüm üzerine, Seyhan Tapu Sicil Müdürlüğünün 03/07/2015 tarihli, … yevmiye nolu işlemi ile davalı banka lehine, 500.000,00.TL bedelle, 1. Dereceden ipotek tesis edilmiş, davacının eşi olan … … tarafından, davacı eşin davalı bankadan kullanacağı veya kefil olarak sorumlu olacağı kredilerin teminatı olarak, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza süresiz olarak ipotek tesisi hususunda muvafakat verilmiştir. Davacı tarafından verilen ipotek, ilerde doğacak ve doğması muhtemel alacakları kapsadığından, üst limit ipoteğidir.
Davalı banka tarafından, dava dışı … …’e, 25/05/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi nedeniyle … nolu hesaptan 126.900,00.TL kredi kullandırılmış, davacının kefalet sözleşmesini imzaladığı 03/07/2015 tarihinde ise … nolu hesaptan 81.000,00.TL kredi kullandırılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, 25/05/2015 tarihli kredi yönünden 84.600,00.TL, 03/07/2015 tarihinde kullandırılan kredi yönünden ise 12.203,83.TL bakiye kredi borcunun bulunduğu tespit edilmiştir.

Sözleşme ve kefalet tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesi dikkate alındığında, davalı banka tarafından kullandırılan 25/05/2015 tarihli kredi sözleşmesinde davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yer almadığı, ancak, 03/07/2015 tarihli kredi yönünden, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartı olan şekil şartlarını taşıdığı ve aynı yasanın 584. maddesine göre gerekli olan eş rızası bulunduğundan, 03/07/2015 tarihli kefalet sözleşmesinin ve aynı tarihli aile konutuna ipotek tesisi işleminin TMK’nun 194. madde hükmüne göre eş rızası alındığından geçerli oldukları, 03/07/2015 tarihli sözleşme nedeniyle kullandırılan kredinin, ödenmesi gereken 12.203,83.TL bakiye borcu bulunduğu, davacının, Genel Kredi Sözleşmesinin müteselsil kefili olarak bu borçtan sorumlu olduğu, davacı tarafından 101.730,00.TL borçlu olunmadığının tespiti talep edildiği, mahkemece davacının, (101.730,00-12.203,83=89.526,17.TL) üzerinden borçlu olmadığının tespitine ve 12.203,83.TL kredi borcu henüz kapanmadığından ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olup, taraf vekillerinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-a)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.115,54.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 1.529,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.586,14.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır