Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/167 E. 2021/1658 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/167
KARAR NO : 2021/1658
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak kooperatif tarafından hakkında … tarih ve … nolu kararla haksız olarak ihraç kararı verildiğini ileri sürerek ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihraç kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının borç miktarına yönelik itirazlarının haksız ve yersiz olduğunun Mersin 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda yapılan borç tespiti ve davacının aynı dava dosyasındaki beyanları ile sabit olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede belirtilen borç ve faiz tutarının gerçeğe uygun olduğu, mahkemenin kesinleşen dosyasının da dikkate alınarak kesinleşen dosyada hesap edilen 27.277,00.TL aidat borcu ve sonrası dönem için 31/07/2015 tarihine kadar ödenmeyen aidat borçları eklenmek suretiyle hesap edildiği, 1. ile 2. borç ihtarlarında belirtilen davalı kooperatif alacağının usulüne uygun ve doğru borç tutarını belirtir şekilde tebliğ edilmiş olduğu, davalı kooperatifin … tarih ve … nolu ihraç kararının kanuna ve ana sözleşmeye uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun tebliğinin usulüne uygun olmaması nedeniyle rapora zamanında itiraz edemediğini, faizlerin yüksek hesaplandığını, yasal oranda hesaplama yapıldığında borcu ödemek istediğini, …’ye yapmış olduğu 300,00.TL ve … Bankası’na yaptığı 6.000,00.TL ödemelerin mahsup edilmediğini, karşılıksız kaldığı belirtilen çekin kendisine iade edilmediğini, davalı tarafın tamamlamadığı inşaatı 5.238,00.TL ödeyerek kendisinin tamamladığını, buna ilişkin belgeleri sunduğunu ve buna ilişkin tanıkların bulunduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası, davalı kooperatife ait anasözleşme ve genel kurul toplantı tutanakları, ihraca dayanak 1 ve 2 nolu ihtarlar ve ihraç kararı, davacı tarafça sunulan ödeme belgeleri ve faturalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının, davalı kooperatifin ortağı olduğu, kooperatif tarafından ödemelerini yerine getirmediği iddiasıyla davacıya 1. ve 2. ihtarnamelerin gönderildiği ve ihtarnamelere rağmen ödeme yapmadığı gerekçesiyle davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından … tarihli kararla ihracına karar verildiği, ihraç kararına karşı davacı tarafından işbu ihraç kararının iptali davası açıldığı anlaşılmakta olup, ihtilaf davacı hakkında verilen ihraç kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda davalı kooperatif tarafından davacıya Kooperatifler Kanunu’nun 27. Ve anasözleşmenin 14/2 maddesine uygun olarak 10 gün ve 1 aylık süreleri içerir ihtarname düzenlendiği, ihtarnamede borcun sebebi ve miktarının gösterildiği ve ödenmemesi halinde ihraç kararı verileceği hususunun ihtar edildiği ve ihtarnamelerin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatif ihtarnamelerde davacının 31/07/2015 tarihi itibariyle kooperatife 33.197,00.TL aidat ve 24.956,50.TL gecikme faizi olmak üzere toplam 58.153,50.TL borcu bulunduğunu iddia etmekte, davacı yan ise bir kısım ödemelerinin hesaplamalarda dikkate alınmadığını ayrıca talep edilen faizin de yüksek olduğunu ileri sürmektedir.
Davacı, dosya arasında bulunan Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde, asıl borcunun son denetim raporunda görüldüğü gibi 27.259,45.TL olduğunu kabul ve beyan etmiştir. Davacı yine aynı dosyadaki 03/06/2014 tarihli duruşmada da aynı yönde beyanda bulunmuştur. Yine aynı dosyada bulunan davalı kooperatifin 25/04/2013 tarihli denetim raporunda davacının kooperatife 31/12/2012 tarihi itibariyle borcunun 27.259,45.TL olduğu belirtilmiştir.
Dosya arasında bulunan davalı kooperatife ait genel kurul toplantı tutanaklarından kooperatifin faaliyetlerini sürdürdüğü ve aidat toplamaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Kooperatifin 17/06/2012 tarihinde yapılan genel kurulunda aylık 200,00.TL, 16/06/2013 tarihinde yapılan genel kurulda aylık 200,00.TL, 22/06/2014 tarihli genel kurulda ilk altı ay için aylık 200,00.TL, 2. altı ay için aylık 150,00.TL ve 21/06/2015 tarihli genel kurulda aylık 150,00.TL aidat alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 31/12/2012 tarihi itibariyle kooperatife 27.259,45.TL aidat borcu olduğunu kabul etmekte olup, bu süre zarfında üyeliği devam ettiğinden ve aidat ödeme yükümlülüğü devam ettiğinden, 01/01/2013 tarihinden ihtarnamelerde borç miktarının esas alındığı 31/07/2015 tarihine kadarki döneme ait aidatlardan da sorumludur. Davacı 2013 yılı için (12×200,00.TL=2.400,00.TL), 2014 yılı için (12×200,00.TL=2.400,00.TL) ve 2015 yılının ilk 7 ayı için (7×150,00.TL=1.050,00.TL) olmak üzere kooperatife toplam 5.850,00.TL aidat ödemesi gerekmektedir. Bu durumda davacının 31/12/2012 tarihi itibariyle kabul ettiği 27.259,45.TL’ye bu tarihten sonra 31/07/2015 tarihine kadar ödemesi gereken 5.850,00.TL’lik aidat borcunun eklenmesi suretiyle davacının sorumlu olduğu aidat miktarı toplamı 33.109,45.TL’dir. Davalı kooperatif ise ihtarnamelerde davacıdan 33.197,00.TL aidat talebinde bulunmuştur. Kooperatifin davacıdan fazladan talep ettiği miktar 87,55.TL’dir.
Kooperatifin ortağı hakkında ihraç kararı verebilmesi için ihtar edilen borcun gerçek borcu yansıtması, ihtar edilen borç ile gerçek borç arasında fahiş bir farkın bulunmaması gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/07/2010 tarih ve 2009/2113 E., 2010/7860 K.sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2010 tarih ve 2009/6208 E., 2010/12124 K.sayılı kararı, Yargıtay 15. Hukuk Daire’sinin 28/06/2021 tarih ve 2021/1105 E., 2021/2997 K.sayılı kararları da bu yöndedir.)
İhtarnamede talep edilen aidat borcu ile gerçek borç miktarı arasında 87,55.TL fark bulunmakta olup, bu farkın fahiş olmadığı, ihtarname talep edilen aidat borcunun gerçek borcu yansıttığı anlaşılmıştır.
İhtarnamelerde ayrıca 24.956,50.TL gecikme faizi talep edilmiş olup, mahkemece alınan ve yasal faiz oranı üzerinden düzenlenen bilirkişi raporuna göre kooperatifin davacıdan talep edebileceği faiz miktarı 25.334,39.TL ‘dir. Kooperatif, davalıdan 25.334,39.TL talep edebilecekken daha düşük olmak üzere 24.956,50.TL talep ettiğinden ihtarnamelerde talep edilen faiz miktarı da gerçek borcu yansıtmaktadır.
Her ne kadar davacı diğer bir istinaf sebebi olarak yaptığı ödemelerin hesaplamalarda dikkate alınmadığını ileri sürse de, …’ye yapılan 300,00.TL’lik ödemenin 15/04/2016 tarihinde, … Bankasına yapılan 5.400,00.TL ödemenin 21/12/2018 tarihinde, 600,00.TL ödemenin ise 21/12/2018 tarihinde yapıldığı, yapılan bu üç ödemede ihtarnamelerde esas alınan 31/07/2015 tarihinden sonrasına ait olduğundan ve ihraç kararı kesinleşmeyen ortağın kooperatife karşı yükümlülüğü devam ettiğinden hesaplamalarda dikkate alınması mümkün değildir. Diğer yandan Belediyeye yapıldığı belirtilen toplam 715,14 TL’lik ödemelerin 2011 yılına ait olduğu, kendisine eksik teslim edilen konut için yaptığını iddia ettiği ödemelere ilişkin faturaların 2009 yılına ait olduğu ve çek teslim edildiğine dair imzasız para makbuzunun da 2005 yılına ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça 31/12/2012 tarihi itibariyle aidat borcunun 27.259,45.TL olarak kabul edilmesi nedeniyle, 31/12/2012 tarihinden öncesine ait davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen ödemelerin de borç miktarından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Davacının varsa 31/12/2012 tarihinden 31/07/2015 tarihine kadarki döneme ait ödemelerinin gerçek borç miktarının hesaplanmasında dikkate alınması gerektiği ancak davacı tarafından sunulan belgelerin bu tarih aralığından öncesine veya sonrasına ait olduğu ve hesaplamalarda dikkate alınması mümkün olmadığından davacı yanın ödemelerinin dikkate alınmadığına yönelik sebebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 4,90.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır