Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1625 E. 2023/227 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1625
KARAR NO : 2023/227
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS- 2020/… KARAR
DAVACI : … -T.C….-
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. …-
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …-
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

Birleşen Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas,2020/… Karar sayılı dosyası
DAVACI : … -T.C….-
VEKİLLERİ : Av.
Av. …
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarih, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu;
GEREKÇE :
Dava “Genel Kurul Kararının İptali” talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından ana dosyaya sunulan dava dilekçesi ile davacının, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ile kayıtlı davalı şirketin %49 pay sahibi olduğunu, şirketin diğer ortağının %51 payla … olduğunu, şirketin ana sözleşmesine göre yönetim kurulunun iki kişiden oluştuğunu, davacı ortağın, 05.12.2017 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, diğer ortağın yönetim kuruluna yedek üye seçimine ilişkin aldığı kararın Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/…-… sayılı kesinleşen hükmü ile yoklukla malul olduğuna karar verildiğini, 27.04.2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ilişkin genel kurul toplantısının iptali için açılan davada Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/…-2019/… EK sayılı kararı ile geçerli bir yönetim kurulu tarafından toplantıya davet yapılmadığından alınan kararların iptaline hükmettiğini, davalı şirketin yönetim kurulunun tam olarak oluşmamasına karşılık diğer ortak … tarafından yönetim kurulu sıfatıyla şirket 2017 yılı hesapları için yeniden toplantıya çağrıldığı ve toplantının 05.04.2019 tarihinde yapıldığını, şirketin ana sözleşmesine göre yönetim kurulunun iki üyeden oluşmasına rağmen tek üyenin şirketi genel kurul toplantısına çağırmasının usulsüz olduğu ileri sürülerek 05.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyaya sunulan dava dilekçesi ile davacı; şirketin yönetim kurulunun iki üyeden oluşmasına karşılık tek üye tarafından şirkete genel kurul toplantısına çağrıldığı belirtilerek 20.03.2019 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 10/07/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; birleşen 2019/… Esas sayılı dosyasındaki davanın kabulü ile 14/03/2019 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, asıl dosyadaki davanın kabulü ile 05/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dava istinaf aşamasında iken davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine verilen dilekçe ile davalılar ile varılan harici sulh uyarınca Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası ve aynı dosyada birleşen Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı davalarından feragat ettiklerini, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir. Davalı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine verilen 03.04.2023 tarihli dilekçe ile davacı ile anlaşmaya varılmış olup anlaşma uyarınca davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, davadan feragat edilmesi üzerine vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, feragat uyarınca işlem yapılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde feragat yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun …. maddesi aynen; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.(HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/21-1114 Esas-2019/164 Karar, HGK.’nın 11/04/2019 tarih ve 2018/12-1004 Esas-2019/433 Karar)
Somut olay bakımından, davacı vekili dosya istinaf aşamasında iken İlk Derece Mahkemesine sunulan dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Hükümden sonra ortaya çıkan ve istinaf incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari İşleri ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin”, “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215/1 maddesinde düzenlenen “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmü gereğince davadan feragatin dosyanın istinaf aşamasında ve Dairemizde iken yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunmadığından 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi delaletiyle 353. maddesi kapsamında Dairemizce değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6100 sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarih, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı KARARININ RES’EN KALDIRILMASINA,
3-Asıl Dava Yönünden;
6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5- Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarih, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı ve 2020/… Harç nolu, Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
Harç tahsil edilmiş ise davalıya İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Birleşen Dava Yönünden;
6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
9-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
11-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince istinaf talebinde bulunan davalıdan alınan 108,80.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 11/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır