Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1605 E. 2023/418 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1605
KARAR NO : 2023/418
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2020
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Antrepo Ücretinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2020 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … K-Line Gemi Acenteliği A.Ş.’nin ardiye hizmeti verilen 502 adet aracı, konşimentolar tahtında davacının işletmekte olduğu Mersin Limanı’na getirdiğini, bu araçların 17/05/2014 tarihinde geçici depolama alanına tahliyesinin gerçekleştirildiğini, davalının 19/12/2014 tarihinde Gümrük Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu özet beyan değişiklik dilekçesinde 502 adet araç muhteviyatı konşimentonun kendi adına düzenlendiğine dair beyanda bulunduğunu, bunun üzerine Gümrük Müdürlüğü tarafından özet beyan değişikliği yapıldığını, Gümrük Müdürlüğü’nde söz konusu aracın alıcısının davalı olarak tescil edildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından 19/12/2014 tarihinde beyan sahibi tarafından verilen dilekçeye istinaden, bu tarihten 01/06/2015 tarihine kadar işlemiş olan ardiye ücreti alacağına ilişkin olarak 01/06/2015 tarihli … seri numaralı ve 347.640,02.TL tutarındaki faturanın tanzim edildiğini, bu faturanın Mersin 3. Noterliği’nin 18/06/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya tebliğ edildiğini, fatura bedelinin davacıya ödenmediğini, ödenmeyen alacağın tahsili için Mersin 1.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu oysa itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini ve Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya tahtındaki icra takibini devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ve/veya vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; takip konusu alacağın davacı Liman İşletmesi’nin davalıya verdiğini iddia ettiği roro ardiye hizmetinden kaynaklandığı, celp edilen gümrük kayıtlarına göre 17/05/2014 tarihinde … … … adli gemiden tahliye edilerek … … oto terminaline alınan … konişmento ve … özet beyanı muhteviyatında bulunan 502 adet aracın davacının ardiyesinde muhafaza edildiği, dava dışı K-Line Gemi acenteliği tarafından söz konusu araçlar ile ilgili olarak 19/12/2014 tarihinde özet beyan değişikliği verilerek konişmento muhteviyatı araçların alıcısının … Gümrük Müşvirliği Tic. Ltd. Şti. olması gerekir iken sehven … Hava ve Deniz Taş. Ltd. Şti. yazıldığını belirterek düzeltme yapılması için dilekçe verildiği, takip konusu faturanın da 19/12/2014 -01/06/2015 tarihleri arasında verilen ardiye hizmetinden kaynaklı düzenlendiği, ancak celp edilen Gümrük ve Tasfiye İşletmeleri Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde bahsi geçen konişmento muhteviyatındaki araçların Gümrük Kanunun 46. maddesi uyarınca işlem tesis edilmediği için yine aynı Kanun’un 57. maddesi gereği 03/12/2014 tarihinde tasfiyelik hale geldiği, alınan her iki bilirkişi raporunda da araçların tasfiyelik hale geldiği tarihten sonrası için verilen ardiye hizmeti nedeniyle Gümrük Kanunu’nun 177,178,180 maddeleri ile Tasfiye Yönetmeliği’nin 64. maddesi uyarınca ücret ödenemeyeceği bu nedenle araçların tasfiyelik hale geldiği 03/12/2014 tarihinden sonrası için düzenlenen takip konusu fatura nedeniyle davalıdan ardiye ücreti talep edilemeyeceği hususunun ifade edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ardiye hizmeti verilen araçların tasfiyelik hale gelmediğini, tespit tahakkuk belgesi düzenlenmeden söz konusu araçların tasfiyelik hale gelemeyeceğini, tasfiyelik hale geldiği iddia edilen araçların özet beyan değişikliği yapılarak alıcı değişikliği yapılmasının tasfiyeye girmiş olması olgusu ile çeliştiğini, CİF bedelini yatırmak için süre isteyen davacının süreci kötü niyetli uzatarak müvekkili şirketin sahasını işgal ettiğini, bu nedenle ardiye ücretine katlanması gerektiği ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası fotokopisi, takibin dayanağı olan fatura fotokopisi, Mersin Gümrük Müdürlüğü ve Mersin Tasfiye İşletme Müdürlüğü yazı cevapları, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları ve ek raporlar ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, antrepo ücretinin tahsili için faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince taraflarca dayanılan delillerin toplanmasından, Mersin Gümrük Müdürlüğü ve Mersin Tasfiye İşletme Müdürlüğü’den tasfiyeye ilişkin kayıt ve belgeler getirtildikten sonra bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor, itiraz üzerine ayrı bir bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alındığı ve bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İstinaf başvurusuna konu ihtilaf, yurt dışından ithal edilip gerekli yasal işlemler yapılmaması nedeniyle tasfiyelik hale gelen ve daha sonra Mersin Tasfiye İşletme Müdürlüğü tarafından satılan araçların, davacıya ait antrepoda kaldığı 19/12/2014-01/06/2015 dönemine ait antrepo ücretinden davalının sorumlu olup olmadığı, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, Mersin Gümrük Müdürlüğü ve Mersin Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nden gelen yazı cevapları ve ekindeki belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu antrepo hizmeti alan araçların 17/05/2014 tarihinde davacının işlettiği geçici depolama alanına alındığı, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 46.maddesi kapsamında gerekli işlemler yapılmadığından aynı yasanın 50.maddesi uyarınca söz konusu araçların 03/12/2014 tarihinde tasfiyelik hale geldiği, araçların davacıya ait antrepoya tesliminden tasfiyelik hale geldiği tarihe kadar olan dönem için sorumluluğun davalıda olduğu, bundan sonraki dönem için davalının bir sorumluluğu bulunmadığı, zira 4458 sayılı yasanın 101.maddesi ile Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 13/08/2010 tarihli 2010/41 sayılı genelgesine göre eşyanın antrepoda kaldığı sürenin 6 ayı geçmesi halinde antrepo işletmecisinin mal sahibine eşyanın antrepoda kalıp kalmayacağını sorması, aksi durumda 30 günlük süre içerisinde tasfiye sürecinin başlatılmasının gerektiği, somut olayda davacı tarafından davalıya bu hususta herhangi bir bildirim yapıldığının da iddia ve ispat edilemediği, bu durumda eşyanın antrepoda daha uzun süre kalmasında davacı kusurlu olup, ancak 6 aylık dönem için ardiye ücreti talep edebileceği, davacı tarafın faturaya konu ettiği alacağın 19/12/2014-01/06/2015 tarihleri arasındaki antrepo ücreti olup, araçların tasfiyelik hale gelmesinden sonraki döneme ilişkin olması nedeniyle davalının bir sorumluluğu bulunmadığı, Mersin Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nün 30/09/2020 tarih ve 80709807-380.06.01.01 sayılı yazı cevabı ve ekindeki belgelere göre de tasfiye sonrası sürece ilişkin olarak davacı şirkete muhtelif tarihlerde ardiye ücreti olarak araçların satış bedelinden 1.047.204,98.TL ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup, sonuç olarak faturaya konu ardiye ücretinden davalının bir sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 07/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır