Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1598 E. 2023/445 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1598
KARAR NO : 2023/445
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas 2020/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında 01.09.2003 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu bayilik ilişkisi süresince davalı tarafın, davacı şirketin Mersin … dolum tesislerinden akaryakıt alımında bulunduğunu, davalı tarafın davacı şirkete bu ticari ilişki nedeni ile toplam 158.114,67 TL borçlandığını, taraflar arasındaki mevcut ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalının üzerine düşen yükümlülüklerine yerine getirmemesi üzerine davacı şirket alacaklarının tahsili için, davalının kendi nezdinde mevcut 29.08.2007 tarihli 25.000,00.TL bedelli , 21.06.2007 tarihli 25.000,00. TL bedelli toplam 50.000,00.TL değerindeki banka teminat mektuplarını nakde çevirerek tazmin yoluna gittiklerini, 3.567,43.TL’ yi davalının satmış bulunduğu otobil bakiyesinden tahsil ettiklerini, söz konusu 158.114,67.TL borca mukabil 53.567,43.TL yapılan tahsilatla birlikte davalı yanca müvekkil şirkete ödenmesi gereken borç miktarının 104.547,24.TL olduğunu, bakiye 104.547,24.TL alacağın tahsili amacıyla davalı tarafa ait keşide yeri İstanbul olan 03.06.2010 keşide tarihli 104.547,24.TL miktarlı … Gaziantep Değirmiçem Şubesine ait … nolu çekin tahsili amacıyla Kilis İcra Müdürlüğü’ nün 2010/ … sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlattıklarını ancak davalının Kilis İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/ Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası açtığını ve mahkemece itirazın kabulüne karar verildiğini, bununla birlikte bahsi geçen kararın kesin hüküm teşkil etmediğini, müvekkilinin bayilik ilişkisinden kaynaklı olarak davalı şirketten 104.547,24.TL alacaklı olduğunu iş bu alacağın 03.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiğini belirterek davanın kabulü ile bahsi geçen alacağın tahsiline ayrıca İİK 170/3-4 maddeleri uyarınca Kilis İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasından verilen kararın infazı için başlatılan Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı icra takibinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacının 2007 den bu yana kendilerinde bulunan teminat mektuplarından bu alacaklarını tahsil ettiğini, bakiye borcun dayanağı olan 03.06.2010 tarihli çekin davacının dava dilekçesinde belirtilen ve var olduğu iddia edilen alacak kalemlerinin oluşum tarihlerinden sonraki bir tarih olduğunu, alacağın doğduğu iddia edilen tarih ile alacağa dayanak olarak gösterilen çekin altındaki imzanın davalıya ait olmadığının sabit olduğunu, Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü’ndeki icra takibi sadece kötü niyet tazminatına yönelik bir takip olmayıp bahsi geçen Kilis İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile hükmedilen ücreti vekalet ve masraf kalemlerinin de var olduğu bir icra takibi olduğunu, bu nedenlerle tedbir kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davalının 2009 yılı BA-BS formları Kilis Vergi Dairesinden celp edilmiş gerekse davacı vekili tarafından BAM kararında belirtilen fatura, mal talepnamesi ve akaryakıt teslim formları dosyaya sunulmuştur. Akabinde davalının defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere mahal mahkemesine talimat yazılmış olup, davalının 2009 yılı defterlerinin kapanış tastiklerinin bulunmadığı ve usulüne uygun tutulmadığı bu nedenle sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği, dava konusu alacağın yukarıda belirtilen faturalardan kaynaklanmakta olup, davacı vekilinin beyan dilekçesi ve ekinde sunulan fatura ile mal talep beyannamesi incelendiğinde BAM kararında belirtilen … numaralı faturanın aslında 11.11.2009 tarihli, … seri numaralı ve 61.708,00-TL bedelli fatura olduğu, yine BAM kararında belirtilen … numaralı faturanın esasen 26.11.2009 tarihli, … seri numaralı ve 83.731,00.TL bedelli fatura olduğu, fatura konusu akaryakıtların davalı tarafından kaşeli ve imzalı mal talepnamesinde belirtilen … ve … isimli şoförlere 11.11.2009 ve 26.11.2009 tarihlerinde teslim edildiği, yapılan teslimin davalının kaşeli ve imzalı mal talepnamesi doğrultusunda gerçekleştiği, netice itibari ile davacının yukarıda ayrıntısı belirtilen faturalardan kaynaklı davalıdan toplam 104.547,24.TL alacaklı olduğu anlaşılmakla haklı davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davacı tarafından katılamadığımız durumda dosyaya sunulan ve mahkemece müvekkiline tebliğ edilmeyen mal teslim talepnamesini kabul etmediklerini, bu belgelerdeki imza müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafından sunulan 03/06/2010 tarihli kredide çek alacağı varlığı için yeterli olmadığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve kesinleşmeden mahkemece karar verildiğini, dava dosyası içeriğinde yapılan inceleme neticesinde davacının iddia ettiği alacağın varlığının ispatına ilişkin delillere rastlanılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Kilis İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/… esas ve ekleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle ticari alım satımdan kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında, davalının akaryakıt alımında bulunduğu ve bu ticari ilişki nedeni ile toplam 158.114,67.TL borçlandığı, borcun 50.000,00.TL’ lık kısmının teminat mektuplarının nakde çevrilmesiyle, 3.567,43.TL’nın ise davalının sattığı otobil bakiyesinden tahsil edilerek, toplam 53.567,43.TL tahsilat yapıldığı, bakiye 104.547,24.TL alacağın tahsili amacıyla davalı tarafından keşide edilen 104.547,24.TL miktarlı çekin takibe konulduğu, ancak, davalının açtığı imzaya itiraz davası sonucu Kilis İcra Hukuk Mahkemesi’nce itirazın kabulüne karar verildiği, bu kararın kesin hüküm teşkil etmediği, bayilik ilişkisinden kaynaklı olarak davalı şirketten 104.547,24.TL alacaklı olunduğu iddia edilmiş, davalı ise, davacı tarafından teminat mektuplarının nakde çevrilmesiyle borcun ödenmiş olduğunu, 03.06.2010 tarihli çekin ise dava konusu alacak kalemlerinin oluşum tarihlerinden sonraki bir tarihe ilişkin olduğu gibi, çekteki imzanın da kendisine ait olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 25/01/2018 tarihli karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, Dairemiz tarafından verilen 2018/ … E-2019/ Karar sayılı karar ile; dava konusu faturaların tebliğ edilip edilmediği, dava dilekçesi ekinde bulunan bir kısım fatura numaraları ile dava dilekçesi içeriğindeki numaralar arasındaki çelişkilerin giderilmediği, fatura içeriğindeki malların kime teslim edildiği hususunda gerekli araştırmanın yapılmadığı, faturaların BA-BS formlarının temin edilmediği ve davalının 2009 yılı defterlerinin incelenmediği gerekçeleriyle, mahkemece verilen kararının kaldırıldığı, ilk derece mahkemesince, kararda belirtilen eksikliklerin giderilerek, bilirkişi heyetinden yeniden rapor alındığı anlaşılmıştır.
Kilis İcra Müdürlüğü’ne ait 2010/… sayılı dosya ile davacı aacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının, 03/06/2010 tarihli, 104.547,24.TL bedelli çek olarak belirtildiği, Kilis İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait 2010/… Esas, 2012/… Karar sayılı karar ile, borçlu tarafından açılan icra takibine itiraz davası sonucu, mahkemece, çekteki imzanın borçlu …’a ait olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, Yargıtay 12. HD.’nin 2013/3853-12674 sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Faturaya dayalı alacak davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı, alacağa konu mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturada yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde, borcun ödendiğini ispat yükü ise davalıdadır.
Somut olayda, taraflar arasında 01/09/2003 tarihli Bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından, davacı adına düzenlenen toplam 158.104,28.TL tutarlı fatura bedelinden 53.567,43.TL’nın tahsil edildiğinin, bakiye 104.547,24.TL fatura bedelinin ise ödenmediğinin iddia edildiği, davalının ise, dava konusu fatura içeriğinde yer alan malların teslim edilmediğinin, teslim edilen mal bedellerinin ise tamamının ödendiğinin ve bakiye borç bulunmadığının savunulduğu, ilk derece mahkemesince taraf defterlerinin incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporlarında, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen toplam 158.104,28.TL tutarlı faturalardan, … nolu, 31/05/2010 tarihli 165,55.TL’ lık faturanın davalı defterlerinde yer aldığı, bu fatura dışında diğer faturaların davalı defterlerinde işlenmemiş olduğu, dava konusu faturalara ait BA-BS formlarına göre, taraflar arasında mal alım satım ilişkisi bulunduğu, ancak, vergi dairesi tarafından, tarh zaman aşımı nedeniyle, dava konusu fatura bilgilerinin temin edilemediğinin belirtildiği, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafından, mal tesliminin ispatına yönelik, mal talepnamesi ve akaryakıt teslim formlarının dosyaya sunulduğu, mal talepnamesinde davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, davaya esas teşkil eden talepnamenin davalı tarafından, davacıya faxla gönderildiği ve fax numarasının davalıya ait olduğunun tespit edildiği, mal talepnamesinde adları geçen … ve … isimli şoförlerin ise davalı çalışanı olmadıkları, ancak, davacı tarafından, mal talepnamesi doğrultusunda irsaliyeli faturaların ve akaryakıt teslim formlarının düzenlenerek, malların, davalının talimatı doğrultusunda, talepnamede adları geçen şoförlere 11/11/2009 ve 26/11/2009 tarihlerinde teslim edildiği, mal talepnamesindeki şoför ve araç plakalarının, mal teslim formlarındaki isim ve plakalarla örtüştüğü, sonuç olarak, davacı tarafından, dava konusu faturaların içeriğinde yer alan malların davalıya teslim edildiği hususunun davacı tarafından ispatlandığı, bu nedenle, ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne ve toplam 104.547,24.TL fatura bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafından, davacının sunduğu mal talepnamesinin kendilerine tebliğ edilmediği, savunma hakkının ihlal edildiği, talepnamedeki imza ve yazılar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, mal talepnamesinin dava dilekçesi ekinde yer aldığı ve yargılamanın aşamalarında davacı tarafından 2. kez sunulduğu, davalı tarafından, bu belgeye yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, İlk Derece mahkemesinde ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin İstinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 7.141,62.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 1.785,48.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.356,14.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.11/07/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır