Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1569 E. 2023/454 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1569
KARAR NO : 2023/454
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : … – T.C.Kimlik No:…

VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – T.C.Kimlik No: …
…,
2- … –
Vergi No:…

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılar tarafından dava değeri olan 30.000,00.TL’nin faiziyle beraber müvekkiline ödenmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine Adana 4. İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu olmamasına karşın icra tehdidi altında işbu borcunu ödediğini, müvekkilinin 2011-2014 yılları arasında icra takibine konu olan borcunu bankalar aracılığıyla ödediğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak ve karşı tarafın dürüstlüğüne güvenerek ödeme dekontlarının açıklama kısımlarını boş bıraktığını, fakat her ödeme yaptığında karşı tarafı bu durumdan haberdar ettiğini, buna rağmen davalıların müvekkiline imzalattığı ve müvekkilinin haricen ödediği kambiyo senedini müvekkilinin ödemediğini gerekçe göstererek icra takibine konu ettiklerini ve müvekkiline icra tehdidi altında tekrar ödettirdiklerini, söz konusu olayda mükerrer tahsilat gerçekleştiğini, müvekkilinin söz konusu mükerrer tahsilat hasebiyle büyük bir zarara uğradığını ve zararını tazmin edemediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakkının saklı kalmak kaydıyla müvekkilden haksız ve hukuksuz olarak tahsil edilen 30.000,00.TL’nin mükerrer tahsilatın gerçekleştiği tarihten itibaren faizi ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 15.09.2020 tarihli dilekçe ile, dava dilekçesinde 30.000,00.TL olarak açılan davanın 360.546,53.TL arttırarak toplam 390.546,53.TL’nin en yüksek faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; TBK sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 1 ve 10 yıllık zaman aşımı süresinin ögörüldüğünü, bu sürenin davacının kendilerine açmış olduğu Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015-… sayılı dosyası ile başladığını, ayrıca TBK 386 maddesine göre ödünç verenin ödünç alanı temerrüde düşürmesinden itibaren istemin 6 ay sonra zamanaşımına uğrayacağını ve bu nedenle taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkilinden bir çok kez borç para aldığını, müvekkilini bazı zamanlarda borçlarına kefil ettiğini, sahte çek nedeniyle şirketi ve müvekkilini zarara uğrattığını, davacının müvekkiline olan borçları için parça parça değişik tarihlerde senetler verdiğini, ödemediği borçları tahsil etmek amacıyla Adana 4. İcra Müdürlüğü 2014/… sayılı takip dosyasının başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, takip konusu dosyada davacının annesinin müteahhit ile yaptığı sözleşme nedeniyle ödemelerin müteahhit firma tarafından ekli protokol çerçevesinde yapılarak hacizlerin fekkedildiğini, icra takibi kesinleştikten sonra davalının annesine yaptığı muvazalı taşınmaz devirlerine rastlanıldığını, bu nedenle Adana 5 Asliye Hukuk Mahkemesi 2015-… Esas sayılı tasarrufun iptali davası açıldığını ve sonuçlandırıldığını, bunun akabinde Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015-… sayılı dosyasında davacı tarafça müvekkili aleyhine menfi tespit davası açıldığını, mahkemenin bonolar likit olduğundan davanın belirsiz dava açılamayacağı nedeniyle talep miktarını açıkça bildirmesi için davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi sonrası talebin açıkça bildirilmemesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, 18.04.2017 tarihli karardan geçen 2 yıllık süre sonunda müvekkilinden para koparmak maksadıyla bu davanın açıldığını, Adana 4. İcra Müdürlüğü 2014/… sayılı dosyasında uzlaşma sağlanarak 05.06.2018 tarihinde ibraname hazırlandığını, bu ibraname gereği ödemeninde haczedilen taşınmazda müteahhitlik işi üstlenen … Proje Ltd. Şti tarafından yapıldığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar Sayılı Kararı ile; davacı tarafın iddia ettiği şekilde yaptığı ödemelerin ihtilaf konusu edilen bono ödemesine ilişkin olduğunu ödeme dekontlarından da şirket kayıtlarından da ispatlayamadığı, yemin deliline dayanılmadığında yemin deliline başvurma hakkının hatırlatılmadığı, davacı taraf ödeme define dayanarak açtığı sebepsiz zenginleşme davasını kesin bir delille ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davalıların müvekkilden 390.546,52.TL fazla tahsilat yaptıklarını, söz konusu banka dekontlarından sonra davalılar kötü niyetli olarak müvekkilin aleyhine Adana 14. İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu olmamasına karşın icra tehdidi altında işbu borcunu ödediğini, ödeme dekontunun inandırıcı delil olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, banka ödeme dekontlarında mevekkilinin ödemeleri … Petrol Şirketine yaptığının açık bir şekilde görüleceğini, mahkeme tarafından ödemelerin dikkate alınmadığını, davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini bunun dikkate alınması gerektiğini, …’ın …’ya ben postacıya 200.TL para verdim korkacak bir şey yok sen tebligatları aldıktan sonra yırtıp at onu dediğini, bunun üzerine taraflarınca Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan …’nın davalıların kendisine nasıl baskı yaptığını ve kendisinden tebligatı almak zorunda kaldığını ikrar ettiği, mahkeme tarafından bu durumun dikkate alınmadığını, eksik inceleme yapılarak hüküm kurulduğunu, gelen evraklar ile bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor ile müvekkilden mükerrer tahsilat yapıldığının açık bir şekilde görülmesine karşın mahkeme tarafından müvekkilin inandırıcı delil sunmadığından bahisle davanın reddedilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, davalılar ile müvekkil arasında Adana 4. İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası ile ilgili anlaşma yapıldığını, bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının bozulmasına, yeniden yargılama yapılarak haklı davalarının kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2020/… Karar Sayılı sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı hakkında Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının 2011-2014 tarihleri arasında takibe konu borcu banka aracılığı ile ödediğini, buna rağmen davalıların haricen ödenen kambiyo senedini icra takibine konu ettiklerini, davalıların mükerrer tahsilat yaptıklarını ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davacının birçok kez borç para aldığını, karşılığında değişik miktarlarda senetler verdiğini, borçların tahsil edilmesi için takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, taşınmaz haczi yapıldığını, müteahhit ile yapılan protokol çerçevesinde müteahhit firma tarafından ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı-takip alacaklısı … tarafından davacı-takip borçlusu … hakkında 400.000,00.TL asıl alacak, 150.452,05.TL işlemiş faiz 1.200,00.TL komisyon olmak üzere toplam 551.652,05.TL için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak keşidecisi … lehtarı … olan 27.07.2009 tanzim tarihli 27.02.2012 vade tarihli 400.000,00.TL bedelli bononun gösterildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından alacaklı …’a yapılan bir ödemenin olmadığını, davacı tarafından takip tarihinden önce davalı … Petrol Şirketine 364.455,00.TL ödeme yapıldığını, ancak … Petrol Şirketinin dava konusu edilen icra takibinde alacaklı olmadığını, yapılan ödemelerin senede ilişkin olduğuna dair ödeme dekontlarında ve defter kayıtlarında bir ibare olmadığını, davacı tarafından … Petrol şirketine yapılan 364.455,00.TL ödemenin senede mahsuben yapıldığının kabulü halinde, davacının takip tarihi itibariyle borçlu olmadığı tutarın 390.546,53.TL olduğunu, davacı ödemelerinin senede mahsuben yapılmadığının kabulü halinde ise davacının takip tarihi itibariyle davalı … …’a 551.652,05.TL borçlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan 05.06.2018 tarihli “Borç Ödeme ve İbralaşma Özel Protokolü” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmenin taraflarının Alacaklı …, Alacaklı … Petrol ve Tar. Ür. Mot.Oto. San ve Tic. Ltd. Şti., Ödeyecek Tarafın … Proje Tasarım İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. olarak belirtildiği, Protokolün Konusunun ” … adresinde mukim … ve ” … adresinde mukim …’a ait borçların ödenmesine ilişkin usul, esaslar ve infaz edilerek işlemden kaldırılması hakkında” olarak belirtildiği Protokolün Kapsamı’nın ise “Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı Takip Dosyası, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı Takip Dosyası, Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. Sayılı takip dosyası, Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/ E. Sayılı takip dosyası, Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/ E. Sayılı takip dosyası, Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/ E. Sayılı takip dosyalarının ödenmesine ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı takip dosyasına istinaden … ve … Petrol ve Tarım Ürünleri Mot. Oto. San ve Tic. Ltd. Şti.’nin toplamda 620.000,00.TL (Altıyüzbin Türk Lirası ) ödenecektir. Bunun 100.000,00 TL si ( Yüzbin Türk Lirası) 01.06.2018 günü ( öedendi) kalan 520.000,00.TL si 21.06.2018 günü ödenecektir. ” olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı tarafça Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan 27.07.2009 tanzim tarihli 27.02.2012 vade tarihli 400.000,00.TL miktarlı senet bedelinin 2011-2014 tarihleri arasında banka aracılığı ile ödendiği, buna rağmen senedin takibe konularak davacıdan yeniden senet bedelinin tahsil edildiği ileri sürülmekte olup, dosya kapsamındaki bono incelendiğinde alacak ve borç ilişkisinin davacı ile davalılardan … arasında kurulduğu, Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas Sayılı icra takibinde davalı … tarafından davacı … hakkında yapıldığı, bonoda davalı ticari şirkete ilişkin herhangi bir açıklamanın olmadığı, bu durumda bonodan kaynaklı borç ilişkisinin davacı ile davalılardan … arasında kurulduğunun kabulünün zorunlu olduğu, kural olarak havalenin, aksine açıklama veya şerh içermediği taktirde, mevcut bir borcun ödenmesi niteliğinde olduğu, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı tarafında takip alacaklısı …’a yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı, takip konusu bonoya istinaden ödeme yapıldığı ve bu ödemenin davalı …’ın talebi doğrultusunda şirkete yapıldığına dair yazılı bir belge sunulmadığı, davacı tarafça dava konusu senet bedelinin 2011-2014 tarihleri arasında ödendiği iddiasının usulüne uygun deliller ile ispat edilemediği, ilk derece mahkemesi tarafından davaya konu belgeler üzerinde gerekli bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosya kapsamı ve tarafların iddialarının niteliği gereği eldeki dava yönünden ceza soruşturmasının sonuca etkili olmadığı, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeplerle İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 125,50.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 13/07/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır