Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1516 E. 2023/477 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1516
KARAR NO : 2023/477
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin davalı kooperatiften aralarındaki ticarete bağlı cari hesap ekstresinden kaynaklı 2016 ve 2017 yılından devirle gelen 236.488,56.TL alacaklı olduğunu, aradan iki yıl geçmesine rağmen borçlarını ödemeyen davalı kooperatiften söz konusu borcun ödenmesi talep edildiği ve müvekkil şirket yetkilisi ve imza sahibi … … … tarafından davalı kooperatifin başkanı … …’dan bahse konu borcun derhal ödenmesi ve hesapların kapatılmasını istenmişse de kendisi bu borcu ödeyemeyeceğini bildirdiğini, akabinde icra takibi yapılacağı ilgisini alan davalı kooperatif başkanı … …’ın müvekkili şirket yetkililerinin bilgisi ve haberi olmadan toplam 12 adet senet düzenleyip müvekkili şirketin Adana şubesinde görevli … … isimli şahsa teslim ederek karşılığında tahsilat makbuzu aldığını, Adana’da çalışan görevlinin bahse konu senetleri şirket genel müdürlüğüne gönderdiğinde durumun anlaşıldığını,şirket çalışanı anılan şahsın imza ve tahsil yetkisine sahip olmadığını, yetkisiz kişi tarafından imzalanan senetlerin keenlemyekün olduğunu, senetlerin iadesi maksadıyla Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasıyla tevdi mahalli tayini istendiğini, mahkemece talebin red edildiğini, davalının Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ile başlattıkları icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durmasına neden olduklarını, ortada resmiyette olmayan, taraflara arasında hiçbir şekilde bu tarz bir ödeme sistemi olmadığı, davalının hile ile senet düzenleyerek ve yetkisiz çalışana teslim ederek ödeme yaptığı iddiası ile yaptığı itirazın iptalinin gerektiğini, davalı/borçlunun Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, masraf ve ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile: Müvekkili ile davacı şirket arasında uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki olduğunu davacı şirketin Mersin 4. İcra Müdürlüğü’ne ilamsız takip ile müvekkili kooperatife cari hesaplara dayanarak ilamsız takip başlattığın ancak müvekkili kooperatif tarafından cari hesaplarda bulunan 236.488,56.TL tutarındaki borca karşılık olarak davacı şirkete 11 adet 19.000,00.TL bedelli senetler ve 27.488,56.TL bedelli senet verildiğini karşılığında davacı şirketten ödeme yapıldığına dair … ve … sıra numaralı tahsilat makbuzları alındığını, takip tarihi itibariyle davacının müvekkili şirkete vadesi gelmiş bir borcunun olmadığını, yanın beyanlarının aksine şirket yöneticisi ile yapılmış olan görüşmeler neticesinde kooperatifin 236.488,56 TL borcunun senet ile ödeneceği yönünde anlaşıldığını, … …’nın … numaralı tahsilat makbuzu ile … Optik Saat ve … isimli iş yerine tahsilat makbuzu kestiğini, … sıra numaralı tahsilat makbuzu ile … … Optiğe tahsilat makbuzu düzenlediğini, müvekkili kooperatifin daha önce de vadeli alım yaptığını ve karşılığında çek verdiğini, Mersin 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibin iptalini, haksız ve kötü niyetli başlatılan takipten ötürü davcı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; senetleri teslim alıp tahsilat makbuzu düzenleyen dava dışı … …’nın davacı şirket yetkilisi olmadığı, dolayısıyla anonim şirket adına kambiyo senedi düzenleme ve bu surette cari hesaptan kaynaklı borç ilişkisini yenileme yetkisinin olmadığı, davacının davayı açmakta haklı olduğu, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilip davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğu, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulü asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebi ile; müvekkili Kooperatif ile davacı şirket arasında uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki olduğunu ve bu ticarete karşılık yapılan ödemelere dair tek bir tahsilat makbuzunu yetkili olduğunu söyleyen … … … ne de … … düzenlediğini, takibe konu miktardan daha yüksek tutarları yine şirket çalışanları tarafından vade yapılarak tahsil edildiğini, 06/05/2019 tarihli bilirkişi Tarkan Kandır tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve 06/08/2019 tarihli ek raporda müvekkil Kooperatifin, takip tarihinde davacıya borcunun olmadığı anlaşıldığını, 19/11/2019 tarihli bilirkişi … … tarafından düzenlenen raporda ise müvekkili Kooperatif takip tarihinde 236.488,56.TL borçlu olduğu yönünde rapor düzenlendiğini, yerel mahkeme itirazlarına rağmen bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi yönündeki itirazlarına dair karar kurmadığını ve çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi raporu alınmadığını, yerel mahkemenin bu uygulamasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında TBK 133 anlamında borcun yenilenmesi kapsamında değerlendirilerek … …’nın davacı şirket yetkili olmadığından dolayı borç ilişkisini yenileme yetkisinin olmadığından davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedildiğini ve müvekkil Kooperatifi yargılama giderlerinde sorumlu tutulduğunu, sunmuş oldukları deliller ve tanıklar … …’nın yetkili olduğunu kanıtladığını, bunun yanısıra davacı şirketin verilen 12 senedi kabul ettiğini ve cari defterine işlediği anlaşıldığını, 13/07/2017 tarihinde deftere işlediği 19/07/2017 tarihinde ise iade ettiği iddiasını deftere işlediğini arada 6 günlük bir fark olduğunu bunun da davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, bunun yanı sıra davacının kabul etmediğini söylediği senetlere dair ödemelerin vadesinde yapıldığını ve ödemeyi kabul ettiğini beyan ettiğini, yerel mahkemenin davanın reddine karar vermeyerek %20 kötü niyet tazminatına hükmetmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle istinaf başvurunun ve terihi icra taleplerinin kabulü ile yasa ve usul açısından hukuka aykırılık teşkil eden Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilamının duruşmalı istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın reddine takibin iptaline karar verilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde dosyanın müvekkil lehine bozulmasına reddine karar verilmesini talep etmiştir. Teslim ettiğini,
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali ” talebine ilişkindir.

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin davalı kooperatiften 236.488,56 TL alacaklı olduğunu, borcun ödenmesinin talep edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, şirket tarafından takip yapılacağı bilgisini alan davalının 12 adet senet düzenleyip davacı şirket çalışanına teslim ettiğini, karşılığında tahsilat makbuzu aldığını, şirket çalışanının imza ve tahsilat yetkisi olmadığını, taraflar arasında bu tarz bir ödeme sistemi de olmadığını, davalı hakkında yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise borca karşılık davacıya senet verildiğini, karşılığında tahsilat makbuzu alındığını, yapılan görüşmeler neticesinde mutabakata varılarak şirket yetkilisine senetlerin teslim edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nın 331/1. fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında; “dava konusu senetler tarafımızdadır, tevdi mahalli söz konusu olabilir yada mahkeme kasasına alınabilir veya davalı vekiline verilebilir ancak takipten sonra bedelleri ödenmiştir, her senet belirtilen vadede ödenmiştir davamızın kabulüne karar verilsin şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalı tarafından davacı şirket çalışanı … …’ya 13.07.2018 tarihinde 30.01.2019-28.02.2019-30.03.2019-30.04.2019-30.05.2019-30.06.2019-30.07.2019-30.08.2019-30.09.2019-30.10.2019-30.11.2019 vade tarihli 19.000,00.TL tutarlı onbir adet ve 30.12.2019 vade tarihli 27.488,56.TL tutarlı bir senet olmak üzere toplam 12 adet senet düzenlenerek teslim edildiği, karşılığında … sıra nolu 13.07.2018 tarihli 114.000,00.TL bedelli ve … sıra nolu 122.488,56.TL bedelli iki adet tahsilat makbuzu alındığı, davacı tarafından 24.07.2017 tarihinde Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile 236.488,56.TL’nin tahsili için davalı hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafında takibe itiraz edilmesi üzerine, eldeki itirazın iptali davasının açıldığı yargılama sırasında senet bedellerinin ödendiğinin tarafların kabulünde olduğu, Türk Borçlar Kanunu 133. Maddesine göre borcun yenilenmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradeleri ile mümkün olduğu, mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması durumunda tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılamayacağı, tarafların açık iradeleri ile borcun yenilendiğinin ispat edilemediği, senet bedellerinin ödenip ödenmeyeceğinin de belli olmadığı, bu durumda davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih ve … Esas, … sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 125,50.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 13/07/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır