Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1503 E. 2023/427 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1503
KARAR NO : 2023/427
KARAR TARİHİ : 10/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av….
Av.
DAVACI :… – …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av.
Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2020/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, muris …’ün 10/11/2013 tarihinde vefat ettiğini, vefat ettikten sonra 20/11/2012 keşide tarihli 06/05/2013 ödeme tarihli 300.000,00.TL tutarındaki nakden ahz olunduğu iddia edilen bononun, vefattan 6 ay sonra davalı tarafından Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… esas sayılı dosyasıyla … mirasçılarına ödeme emrinin çıkarıldığını, bono alacaklısının, hayatta maddi durumu kötü olan murise 300.000,00.TL borç verebilecek bir kişi olmadığını, yerini adresini sık sık değiştirmekte olduğunu, ayrıca birden fazla sabıkası olduğunu, muris …’ün senet tanzim tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığını, ağır akıl hastalığı olup depresyon ve şizofreni ilaçları kullanan bir kişi olduğunu, ölmeden 10-15 yıl kadar bu hastalığının sürdüğünü, bu hastalıklardan kaynaklı Antakya Devlet Hastanesi ve Adana’da birçok kez tedavi gördüğünü, davalı tarafın kötüniyetle ve karşılığı olmadan murise senet imzalatıp vefatından sonra takip başlattığını, bu senet için davacıların murisi … ile davalı arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını, hiç bir ticari ilişkileri bulunmayan ve hile ile ele geçirilmiş ve icra takibi başlatılmış bulunan senet hakkında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini icra dosyasında satışın durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, muris …’ün akıl sağlının yerinde olmadığına dair davacının iddalarının yerinde olmadığını, murisin bir çok araç alımı yaptığını, ayrıca gayrimenkul satımı yaptığını, yine kira sözleşmesi yapıp banka ile vadeli işlemler yaptığını, ayrıca ölmeden kısa bir süre önce nikah kıyıp evlendiğini, davacıların mesnetsiz bir şekilde öncelikli olarak suç duyurusunda bulunduklarını, bu yoldan istediklerini elde edemeyince bu kez imzaya itiraz edip icra mahkemesine dava açtıklarını, bu davanın reddedilmesi üzerine bu kez mahkemenize menfi tespit davası açtıklarını beyanla hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” Davacıların murisi … tarafından 20/11/2012 düzenleme tarihli, 06/05/2013 ödeme günlü, 300.000.00.TL bedelli ve nakden ahzolunmuş senet keşide edilerek davalıya verildiği, davacıların murisi vefat ettikten sonra davalı 25/03/2014 tarihinde senedi kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla davacılar aleyhine takibe koyduğu, davacılar murislerinin senedin düzenlendiği tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, murisleri ile davalı arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını ve davalının murislerini kandırarak senedi imzalattığını iddia ederek iş bu menfi tespit davasının açtığı, Mahkememizce davacıların murisine ait hastane ve tedavi evrakları toplanarak, Adli Tıp Kurumundan …’ün hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor alındığı, ATK raporunda davacıların murisi … 20/11/2012 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, davacıların murisinin hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığının ispatlanamadığı, davacılar tanıklarının görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığı, davacılar davalının senedi murislerinden hile ile aldığını da ispatlayamadığı, senet nakden ahzolunduğundan ve kambiyo senetleri illetten mücerret olduğundan taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmayışı sonucu etkili olmadığı, davacılar davalarını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; ATK raporunun hatalı olduğunu, murisin ölmeden son 10-15 yıl kadarki süreçte ağır akıl hastalığı geçişmiş olması nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle ceza dosyalarında murise ceza verilmediğini, tanıklar murisin hastalığını beyan ettiklerini, ilk derece mahkemesince alınan raporun hatalı olduğunu, senedin muris tarafından doldurulmadığını belirtilmesine rağmen Adli Tıp Kurumu tarafından muris’in akıl sağlığına ilişkin yapılan incelemenin senedin düzenleme tarihi olan 27/11/2012 tarihi baz alınarak yapılmış olması gerektiğini, senet üzerindeki yazı ve imzanın murise ait olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu tarafından değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacılar tarafından, davalı tarafından Mersin 5. İcra Müdürlüğü’ne ait 2014/… sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin dayanağı olan bonoda borçlu olarak görünen muris …’ün, bononun tanzim tarihinde hukuki fiil ehliyetini haiz olmadığı, akıl hastası olması nedeniyle tedavi gördüğü, davalının ise, maddi durumunun kötü olup, murise 300.000,00.TL borç verebilecek bir kişi olmadığı, davalı ve muris arasında ticari ilişki bulunmadığı, bedelsiz olan bononun hile ile ele geçirilip, takibe konulduğu iddia edilmiş, davalı ise, davacıların murisinin akıl sağlığının yerinde olduğunu, bononun düzenlendiği tarihte, murisin bir çok araç ve gayrimenkul alım satımı, kira sözleşmesi ve banka işlemleri yaptığını, ayrıca, ölmeden kısa bir süre önce resmen evlendiğini savunarak, davanın reddini talip etmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı … ve diğer davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 5. İcra Müdürlüğü’ne ait 2014/… sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından, … mirasçıları olan davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının ise, alacaklısı davalı, borçlusu … olan, 20/11/2012 tanzim, 06/05/2013 vade tarihli, 300.000,00.TL bedelli bono olarak belirtildiği, bono üzerinde nakden kaydı bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacıların murisi olan …’ün 10/11/2013 tarihinde vefat ettiği ve geriye mirasçıları olarak davacıların kaldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından, her ne kadar davacılar tarafından, bononun düzenlendiği tarih itibariyle murisin hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı, davalının, murisi kandırarak senedi imzalattırdığı iddia edilmiş ise de, ilk derece mahkemesince, İstanbul ATK 4. İhtisas Kurulu’ndan alınan 29/03/2019 tarihli raporda, murisin, bononun düzenlendiği 20/11/2012 tarihinde, hukuki sorumluluğunu ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede (mani, depresyon) dönemleri ile arada tam bir akli sağlık içinde bulunduğu, serbest ara devrelerden oluşan “Bipolar Afektif Bozukluk” denilen hastalığa musab olduğu anlaşılmakta ise de, tıbbi belgelerin incelenmesinden işlem tarihinden 7 gün sonra Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin 27/11/2012 tarih ve 120215929 sayılı “toplum güvenliği açısından halen tehlikesi yoktur” şeklinde raporu dikkate alındığı, kişinin hastalığının işlem tarihinde tam bir akli sağlık içinde olduğu, serbest ara dönemde olduğu, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akli arıza içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, kişinin işlem tarihinde menfaatlerine müdrik ve telkinlere mukavvim olup kendi hür idaresi ile tek başına eylem ve işlemlere girişebileceği kanaatine varıldığı belirtilerek, sonuç olarak, muris …’ün 20/11/2012 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu şeklinde rapor düzenlendiği, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporun, murisin diğer hastanelerden alınan raporları da değerlendirilmek suretiyle düzenlediği, raporun, murise ait Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nce düzenlenen sağlık kurulu raporları ile çelişkili olmadığı, bu hususun İstanbul ATK Birinci Üst Kurulu tarafından gönderilen 29/11/2019 tarihli yazıda da belirtildiği, davacıların aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, sonuç olarak, İstanbul ATK raporundaki tespitin aksinin, yani murisinin hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığının davacılar tarafından ispatlanamadığı gibi, davalının bonoyu hileli davranışlarla, murisin iradesini sakatlayarak aldığının da ispatlanamadığı, bu hususta dinlenen tanık beyanlarının görgüye dayanmadığı, bonolar, sebepten mücerret olduğundan, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmamasının da sonucu etkili olmadığı, davacıların, murisleri tarafından hür irade ile düzenlenen ve imzaya itiraz edilmeyen bonodan kaynaklanan borçtan sorumlu oldukları anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 108,80.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 71,10.TL maktu istinaf karar harcının davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 10/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır