Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1475 E. 2023/453 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1475 – 2023/453
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1475
KARAR NO : 2023/453
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1-
: 2-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı … Nakl. Gemi Acent. Tur. İnş. Tic. Ltd. Şti ile ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını diğer davalı …’nın ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak Genel Kredi Sözleşmesi’ni imzaladığını, Genel Kredi Sözleşmesinin Cari Hesap Şeklinde işleyen kredi sözleşmesi olduğunu, geri ödeme yapıldığı nispette tekrar kredi kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmesi devam ettiği sürece kefillik durumunun süresiz olarak devam ettiğini, kefilinin süresiz olarak dönen krediye kefil olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini ancak davalıların aynı özen ve yükümlülüğünü yerine getirmediğini sözleşme kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan borcun ödenmediğini söz konusu borcun ödenmemesi sebebiyle davalılara borcun ödenmesi gerektiği aksi taktirde yasal yollara başvurulacağını ihtar ettiklerini ancak davalıların borcun varlığını reddettiklerini, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… D.İş kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığını, Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, icra takibine itiraz edildiğini ve icra takibin durduğunu, davalılar vekili tarafından icra dosyasına ibraz edilen dilekçede borcun varlığının red edilmediği gibi müvekkili bankanın borcu nasıl tahsil edeceğine dair çözüm önerileri sunulduğu ve aşkın haciz itirazında bulunulduğunu, davalı borçluların itiraz dilekçesinde yer alan beyanlarının hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu, Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını alacak miktarının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası ile müvekkiller hakkında icra takibine başlanıldığını, icra dosyasının incelenmesinde borca dayanak belge olarak sadece 26/07/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin olduğu görüldüğünü ve söz konusu belgedeki imzalara ve alacaklıya herhangi bir borç bulunmadığından da borca itiraz edildiğini, sözleşme fotokopisinde imza bölümünde … ismi yazdığını ve müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, Osmanlı Bankası Mersin Şubesi Müdürlüğü’ne hitaben 1999 yıllarında düzenlenmiş olan Rehin ve Blokaj Taahhütnamesi isimli 11/05/1999 tarihli imzalayanın ismi ve ünvanının yer almadığı belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, … şirketinin antetli kağıdına yazılı 19/01/2017 tarihli 100.000,00.TL bedelli teminat mektubunun hazırlanmasına ilişkin talebi içerir yazıda da her ne kadar şirket kaşesi yer alsa da imza şirket yetkilisi olan müvekkili …’ya ait olmadığını, İcra dosyasında bulunan 26/07/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki imzaların da müvekkillere ait olmadığını, her iki müvekkil yönünden de 26/07/2013 tarihli sözleşmedeki imzalara itiraz ettiklerini, 15/05/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nde ise 500.000,00.TL kredi talebinde bulunulduğunu ve kredi talebi banka tarafından reddedildiğini, söz konusu sözleşme buna ilişkin olduğundan müvekkil şirketin imzası ile kefil kısmındaki imzanın buna göre değerlendirilmesi gerektiğini, teminat mektubunun ve diğer borç kalemlerinin bu sözleşmeyle ilgisi bulunmadığını, kullanılmayan kredinin kefaletinin olması söz konusu olamayacağını, müvekkillerin kullanmadıkları kredilere ilişkin sözleşmelerden ötürü icra takibi başlatıldığını, kefil kısmında kredi limitinden yüksek bedel yazıldığını, imzası inkar edilen ve inkar edilmeyen sözleşmeler de dahil olmak üzere sözleşme tarihleri ve banka kayıtları dikkate alındığında herhangi bir kredi kullanılmamasına rağmen, özellikle müvekkil …’nın kefil olarak sorumlu tutulmaması gerektiği halde, kredi kartı borcu ve ödeme emrinde 100.000,00.TL Ticari Kredi borcu olarak yazılı borçtan sorumlu tutulması kabul edilemeyeceğini, İcra takibinde faiz 19/01/2018 tarihinden itibaren işletilmişse de faizin başlangıç tarihi her iki müvekkil açısından ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini ve faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, faiz oranına ilişkin olarak dosyada mevcut sözleşmelere ve kanuna aykırılık olduğunu, dava dilekçesinde Genel Kredi Sözleşmesi’nin tanımı yapıldığını, müvekkillerin zaman kazanmak için itirazlar yaptığından bahsedilerek verilen dilekçelerde borç ikrarı olduğu iddia edildiğini, dava dilekçesinde hangi tarihli Kredi Sözleşmesi uyarınca kredili mevduat hesabının kullanıldığına dair bir açıklama yapılmadığını, açıklamanın yapılmasını talep ettiklerini, kefil ve borçlu sıfatıyla müvekkillerin herhangi bir borcu bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; Davalıların Mersin 8. İcra müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile; davalı şirket yönünden; 100.000,00.TL tazmin olunan mektup/ticari kredi alacağı, 9.073,52.TL kredi kartı alacağı, 87.628,60.TL kmh alacağı, 36.088,05.TL işlemiş faiz alacağı, 1.922,78.TL BSMV, 485,00.TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 101,20.TL ihtiyati haciz gideri üzerinden devamına, Asıl alacak miktarı olan 196.702,2.TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kefil … yönünden; 100.000,00.TL tazmin olunan mektup/ticari kredi alacağı, 9.073,52.TL kredi kartı alacağı, 88.264,06.TL kmh alacağı, 485,00.TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 101,20.TL ihtiyati haciz gideri üzerinden devamına, Asıl alacak miktarı olan 197.337,58.TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf talebi ile; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… Esas sayılı dosyasından verilen 2020/… sayılı kararı ile müvekkiller kredi borcundan, kredi kartı borcundan ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, verilen karar hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi incelemesi usule uygun yapılmadığını, Mersin 8. Noterliği … yevmiye nolu 26/05/2016 tarihli vekaletnamede, … şirketi adına teminat mektubu talep etmeye, almaya ilişkin herhangi bir yetki bulunmadığını, aynı vekaletnamede müvekkil şirket adına Genel Kredi Sözleşmesi imzalama veya müvekkil … adına kefil olma yetkisi de bulunmadığını, Mersin 1. Noterliği … yevmiye nolu 21/04/2010 tarihli vekaletnamede, … Nakliyat Gemi Acenteliği Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi Mersin Serbest Bölge Şubesi adına verilmiş bir vekaletname olduğunu, müvekkil şirketin Mersin Şubesi adına verilen söz konusu vekaletnamede … kendi adına vekaletname vermediğini, vekaletnamede kredi çekme ve kefil olma yetkiler olmadığını, Kefalet Sözleşmesi’nin feri bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin geçerliliğinin geçerli bir asıl borcun varlığını gerektirdiğini, sözleşmede önceki borçlardan sorumlu olunduğuna dair gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması gerektiğini, ayrıca kefile de ihtarname gönderilmesi gerektiğini, usulüne uygun şekilde ihtarname tebliğ edilmeden uygun bir süre verilmeden icra takibi başladığını ve faizin başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda 2014 tarihli sözleşme döneminde kredi kullandırıldığının belirtildiğini, kredili mevduat hesabının açılış tarihi, limiti ve kullanılmaya başlanmasına ilişkin tarih ile kredi kartına ilişkin sözleşme kefilin imzasının olmaması kredi kartının açılış tarihi dikkate alındığında 2014 tarihli sözleşme ile bağlantısı olmadığının görüleceğini, yine faiz oranına ilişkin olarak dosyada mevcut sözleşmelere ve kanuna aykırılık olduğunu, müvekkillerden kefil … asıl borçlu … şirketinden daha fazla miktarla sorumlu tutulduğunu, müvekkili …’nın KMH alacağından daha fazla sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, bilirkişi ek raporundaki şirketin yetkilisinin aynı zamanda kefil olduğu belirtilerek sorumlu tutulmalarının gerektiğinin belirtilmesinin hukuki bir gerekçe olmadığını, yeterli bilirkişi incelmesi yapılmadan karar verildiğini, mahkeme kararında icra inkar tazminatına hükmedilmişse de alacağın likit olduğundan bahsedilemeyeceğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki faiz oranları ile faiz hesaplamaları sözleşmeye ve kanuna aykırı olarak hesaplandığını, yerel mahkemece icra takibinde yazılı faiz oranları üzerinden takibin devamına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının bozularak ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava “Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı banka ile davalılardan … Nakl. Gemi Acent. Tur. İnş. Tic. Ltd. Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nın genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefi olarak imzaladığını, davalılar tarafından sözleşme kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan borcun ödenmediğini, Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalılar ise 26.07.2013 tarihli genel kredi sözleşmesindeki imzaların davalılara ait olmadığını, 19.01.2017 tarihli teminat mektubu içerir yazıdaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, 15.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kredi talebinin ise red edildiğini, teminat mektubu ve diğer borçların 2014 tarihli sözleşme ile ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, İlk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip boçluları hakkında toplam 240.816,72.TL’nin tahsili talebiyle genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde sunulan dilekçe ile borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 07/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;, davalı firma lehine Mesbaşa hitaben verilmiş olan 100.000,00.TL mektup bedelinin 16/01/2018 de tazmin olması ve ödenmemesi nedeniyle bu durum sözleşme hükümleri içerisinde yer aldığından bankanın hesabı kat etmeye hakkının bulunduğu, takip konusu kredilerin firmaya 26/07/2013 tarihli 100.000,00.TL sözleşme döneminde değil 15/05/2014 tarihli sözleşme döneminde kullandırılan krediler olduğu görüldüğünden ve bu sözleşmeye atılan kefalet imzasına da … tarafından itiraz edilmediğinden davacı vekilinin davaya cevap dilekçesinde belirttiği kefil beyanında yazan “yukarıda şartlara müteselsil kefil olduğumu kabul ederim” yazısının da … tarafından yazıldığı, bu nedenle davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddi şeklindeki beyanın hukuken bir anlamı kalmadığı ve …’nın takipte talep edilen kredilerden kefil olarak sorumlu olması gerektiği kanaatine varıldığını bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan belgelerden, davacı banka ile davalı … Nakl. Gemi Acent. Turizm İnş. Tic. Ltd. Şt. arasında 26.07.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, belirtilen sözleşme de davalı …’nın müteselsil kefil olarak yer aldığı, davacı banka ile davalı … Nakl. Gemi Acent. Turizm İnş. Tic. Ltd. Şt. arasında 15..05.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, belirtilen bu sözleşmede de davalı …’nın müteselsil kefil olarak yer aldığı, Mersin 8. Noterliği’nin 26.05.2016 tarihli … Yevmiye Numaralı … Nakliyat Gemi Acenteliği Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi’ni temsilen … tarafından … İstanbullu’nun vekil tayin edildiğine ilişkin verilen vekaletname bulunduğu, Mersin 1. Noterliği’nin 21 Nisan 2010 tarih … Yevmiye Numaralı … Nakliyat Gemi Acenteliği Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi Mersin Serbest Bölge Şubesi adına temsilen … tarafından …’ın vekil tayin edildiğine ilişkin vekalatname bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; 26.07.2013 tarihli ve 15.05.2014 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesi bulunduğu, davalılar tarafından 26.07.2013 tarihli genel kredi sözleşmesindeki imzaların kabul edilmediği, 15.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesine yapılan kredi başvurusunun ise red edildiğinin ileri sürüldüğü, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda takip konusu kredilerin 15.05.2014 tarihli sözleşme döneminde kullandırılan krediler olduğu belirtilmiş ise de, bilirkişi raporunda banka kayıtlarında yerinde inceleme yapıldığına dair bir açıklık bulunmadığı, 15.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesine ilişkin kredi talebinin red edilip edilmediği noktasın da değerlendirme bulunmadığı gibi davaya konu kredilerin hangi genel kredi sözleşmesine bağlı hesap ile bağlantılı olarak kullandırıldığının net olarak açıklanmadığı, bu nedenle bilirkişi raporunun somut uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığı anlaşılmış olup, bu durumda mahkemece konusunda uzman bankacı bilirkişiden takibe konu edilen kredilerin hangi genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırıldığı, teminat mektubu ve kredi kartının hangi sözleşme kapsamında verildiği banka kayıtları yerinde incelenmek suretiyle tespiti, yine kredilerin dosya kapsamında bulunan vekaletnamelere istinaden kullandırılıp kullandırılmadığı, asıl borçlu ve kefil yönünden ayrı ayrı vekaletnamelerin kapsamı ile imza inkarı yönünden değerlendirme yapılarak, dava konusu kredilerin imzası inkar edilen kredi sözleşmesi döneminde ve vekaletnameye istinaden kullandırılmadığının tespiti halinde ise imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalılar vekili tarafından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 3.359,18.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalılara İADESİNE,
5)-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 13/07/2023 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır