Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1467 E. 2023/375 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1467 – 2023/375
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1467
KARAR NO : 2023/375
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2020
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtrazın İptali(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2020 tarih, 2017/… esas ve 2020/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Adana … Şubesi ile dava dışı … arasında 26.05.2010 tarihli 1.000.000,00.TL limitli ve 08.12.2009 tarihli 500.000,00.TL limitli iki adet Genel Kredi Sözleşmesi düzenlenmiş davalı da sözleşmeye müteselsil kefil olarak teminat verdiğini, sözleşmelerden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Adana …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itirazı ile takip durdurulduğunu, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrine karşı verdiği borca itiraz dilekçesinde kredi sözleşmelerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; bilirkişi incelemesi ile sözleşmelerdeki imzanın davalıya ait olduğu, Banka’nın sözleşmeye istinaden asıl broçluya taksitli ticari kredi kullandırdığı, borcun ödenmemesi üzerine banka hesabının 21.05.2014 tarihinde kat ettiği, asıl borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kaldığı, ifada gecikildiğinden bankanın davalıya başvurma hakkı doğduğu, davalıya gönderilen ihtarname tebliğ edilmeden iade edildiği, TBK 589. maddesi uyarınca kural olarak kefil; kefalet limitiyle asıl borç ile asıl borçlunun temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olmakla birlikte özel Yasa niteliğindeki 6102 sayılı 7. maddesinin “kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez” şeklindeki emredici hükmü dikkate alındığında davalının takiple birlikte temerrüte düştüğü ve sorumluluğunun da buna göre belirlenmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 53. maddesi ile Banka tarafından TCMB’ye yapılan bildirime göre temerrüt faiz oranının %72 olarak uygulanmasının sözleşmeye uygun olduğu, bilirkişi raporunun dosyaya sunulan belgelerle uyumlu olduğundan hükme esas alındığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl alacağın ve faizin farklı hesaplandığını, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, kefilin temerrütü için ihtarname gönderilmesinin yeterli olduğunu, tebliğinin şart olmadığını, sözleşmenin 53. maddesinde temerrüt hükümlerinin bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, hesap kat ihtarı, Kredi Sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kredi sözleşmesi ve kefalete dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İstinaf başvurusuna konu uyuşmazlık hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacak ve faizin eksik hesaplanıp hesaplanmadığı, davalının temerrüt faizinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince taraflarca dayanılan delillerin toplanmasından sonra bankacı bilirkişiden rapor alındığı ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda dava dışı … ile davacı banka arasında 08/12/2009 ve 26/05/2010 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil olarak imzası bulunduğu, her ne kadar davalı kefil tarafından icra takibine yapılan itirazda, kefaletteki imzaların kendisine ait olmadığı ileri sürülmüş ise de, ilk derece mahkemesince ATK’dan alınan rapordan imzaların davalı eli ürünü olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nin 592. maddesi hükmü gereği kural olarak kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumludur. Somut olayda, davalı-müteselsil kefile kat ihtarı takipten önce TTK’nın 7. maddesi gereği usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalının icra takibi ile birlikte temerrüdü söz konusu olup davacı vekilinin aksi yöndeki yani kefilin de asıl borçlu temerrüt faizinden sorumlu olduğuna yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İcra takibine konu kredi borcu taksitli ticari krediden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, krediye ilişkin hesap hareketlerinin incelenmesinde ödenen son taksitin 23/01/2014 tarihinde ödendiği, yine hesap hareketlerinde krediye ilişkin anapara bakiyesinin 22/04/2014 tarihi itibariyle 321.458,28.TL olduğu tespiti yapılmış olup, bilirkişi raporunda anapara alacağı olarak bu miktarın kabul edilmesi ve buna göre hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır