Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1466 E. 2023/412 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1466
KARAR NO : 2023/412
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2020
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : 1 -… – TCK NO:…, …
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : 2 -… –
VEKİLİ : Av. …,
DAVANIN KONUSU : İtrazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
YAZIM TARİHİ :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı … arasında 21.04.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların da sözleşmeye müteselsil kefil olarak teminat verdiğini, sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Adana …. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itirazı ile takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına, 2.124.250,00.TL tutarında depo kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının takip ve davaya konu krediye (27.04.2017 tarihli sözleşmeye dayalı) kefaletinin bulunmadığını, borcun kaynağı olarak gösterilen 21.04.2014 tarihli kredi sözleşmesinin 27.04.2017 tarihli sözleşme ile sonlandırıldığı belirtilerek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; Banka’nın sözleşmeye istinaden asıl borçluya; kredi kartı, ticari kredi, teminat mektubu ve çek defteri şeklinde kredi kullandırdığını, borcun ödenmemesi üzerine banka 20.11.2018 tarihinde hesabın kat edildiği, Noter aracılığıyla davalılara gönderilen ihtarnamenin 23.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, verilen süreye göre davalıların 27.11.2018 tarihinde temerrüte düştüğü, asıl borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kaldığı, ifada gecikildiğinden bankanın kefillere başvurma hakkının doğduğu, davalı şirketin her iki sözleşmeden ve davalı …’in sadece ilk sözleşmeden doğan borç ve depo isteminden sorumluluğunun söz konusu olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi banka tarafından sunulan delillerden kredi kartının tahsis tarihinin belirli olmadığı, kredi kartı borçlarının 2018 yılına ait olduğu, ticari kredinin ise 27.04.2017 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığı, bu durumda bu borç ve depo isteminden davalı …’in sorumlu tutulamayacağı, her iki sözleşmeye müteselsil kefil olan davalı şirket yönünden ise rapordaki hesaplamaya göre sorumlu olması gerektiği, teminat mektubuna dayalı depo istemi yönünden ise teminat mektuplarının düzenlenme tarihini esas alınarak sorumluluğu belirleyen raporun benimsendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; banka kayıtlarının yeterince incelenmeden rapor düzenlendiğini, şirket kefaletinin borç miktarından fazla olduğunu, borcun tamamından sorumlu olduğunu, rapordaki hesaplamanın şirket yönünden hatalı olduğunu, kredi kartının başvuru tarihinin 30/05/2014 olduğunu, 02/06/2014 tarihinde katın kesinleştiğini, kefil şirketin borçtan sorumlu olduğunu, şirket yönünden tam kabul kararı verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; gayri nakdi kredi için harcın yatırılmadığını, sadece dava değeri olarak gösterilen 877.876,64.TL üzerinde harcın ödendiğini, HMK gereği dava konusu yapılmayan bu hususta müvekkili aleyhine yargılama yapılmasının ve karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı yana 4 haftalık kesin süre verilerek ve belgeler gösterilerek ihbar edildiği halde bilirkişinin 27/11/2019 tarihli dilekçe ile eksikliklerin bildirildiğini, davacının depo talebi yönünden belgeleri kesin sürede sunmadığını, iddialarını ispat edemediğini, davacının kötü niyetli olarak ihtiyati haciz aldığını ve takip yaptığını, lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu konuda karar verilmediğini, sözleşmede depo konusunda açık hüküm bulunmadığını, sorumlu olmadıklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların iddia ve savunmaları, Genel Kredi Sözleşmelerine ait fotokopiler, hesap kat ihtarı, takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesi ve kefalete dayalı nakdi ve gayri nakdi alacaklar için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı banka tarafından genel kredi sözleşmelerinin kefilleri olan davalılar hakkında Adana …İcra Dairesi’nin 2018/… esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, takipte nakdi alacakların tahsili yanında gayri nakdi alacakların deposunun da talep edildiği, davalıların takibe itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 15. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı Yasa’nın 28/1. maddesinin “a” bendinde karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin geri kalanın kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup, yine aynı Kanun’un 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı emredici hükmü konulmuştur. Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte bulunduğundan mahkemece ve Bölge Adliye Mahkmesince re’sen nazara alınır.
Bu yasal düzenlemede mahkemenin davanın reddi ya da kabulü kararı vermesi konusunda bir ayrım yapılmamıştır. Mahkemenin bu emredici kurallara göre harcı ikmal ettirmeden yasal olarak yargılamaya devam etme ve hüküm aşamasına gelme imkanı olmadığından harcı tamamlattırdıktan sonra yine delilleri değerlendirerek davanın reddi ya da kabulü kararı verebilecektir. Harcın tamamlanmaması halinde esasa ilişkin bir karar değil davanın açılmamış sayılması kararı verilecektir.
Davacı banka tüketici olmadığı gibi Harçlar Yasası’na göre harçtan muaf olan kişi ve kurumlardan da değildir. Takibe konu nakdi alacaklar yönünden, dava değeri üzerinden peşin nispî ilâm harcının, gayri nakdi alacak yönünden maktu peşin harcın alınması zorunludur. Uyarıya rağmen yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılamaz.
Somut olayda, davacı tarafça dava açılışı sırasında nakdi alacaklar yönünden pesin nispi harç yatırılmış ise de, gayri nakdi alacaklar yönünden dava açılışı sırasında maktu harç yatırılmadığı gibi davacı tarafça davanın devamı sırasında da harcın tamamlanmadığı ve mahkeme tarafından da eksik harcın ikmali için davacı tarafa süre verilmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, 492 Sayılı Harçlar Kanunun, harcın alınmasının veya tamamlanmasının tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (istinaf edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlenmiş ve buyurucu nitelikteki 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
Hal böyle olunca, gayri nakdi alacaklara ilişkin itirazın iptali yönünden, davacı taraftan maktu harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek gayri nakdi alacaklar yönünden işin esasına girilip hüküm kurulması doğru olmamış, davalı vekilinin buna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Öte yandan davalı … vekili tarafından davaca cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunulduğu ve bu davalı yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde, adı geçen davalının kötüniyet tazminatı talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamış, davalı … vekilinin bu istinaf sebebi de haklı bulunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, İlk Derece Mahkemesi tarafından gayri nakdi alacaklara yönelik olarak eksik harç ikmal edilmeden bu talep yönünden uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından ve davalı … vekili tarafından kötüniyet tazminatı talep edildiği halde bu talep hakkında bir karar verilmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin tüm, davalı … vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı … vekili tarafından Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama için Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-Kaldırma nedenlerine göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5)-a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
6)-Taraf vekilleri tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
7)-6100 Sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
8)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere 07/07/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır