Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1439 E. 2023/284 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1439
KARAR NO : 2023/284
KARAR TARİHİ : 26/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas 2020/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili, davalı … … tarafından Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyası ile davacılar aleyhine kambiyo takibi başlatılmıştır. Takip aşağıda belirtilen bonoya dayanmaktadır. Takip dayanağı bono bedelsiz ve muaccel olmamasına karşılık takibe konulmuştur. Davacılar dava dışı … Tar. Ürn. Zirai İl. Ltd. Şti. ile davalı Banka arasında düzenlenen 02.04.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine (1006 ve 1009 numaralı taksitli kredilere) kefil olmuşlar ve takip konusu senet bu sırada davacılardan boş olarak alınmıştır. Bu sözleşmeden doğan borç sona ermesine rağmen senet dava dışı asıl borçlunun sonradan kullandığı kredinin teminatı olarak kullanılmak istenmektedir. Davacılar, az önce belirtilen dışında başka ikinci bir krediye kefil olmamıştır. Senetteki ‘nakden’ ibaresi sonradan eklenmiştir ve senet karşılığında davacılara nakit ödeme yapılmış ise bunun banka kayıtları ile ispatlanması gerektiği takip konusu senedin bedelsiz olduğu ileri sürülerek bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesi talep edilmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, dava konusu takibin dayanağı kambiyo senedidir ve sebepten mücerrettir. Davacı tarafın itirazları senetten anlaşılan bir defi değildir. Davacıların kambiyo senedine karşı iddialarını senet niteliğindeki bir belge/yazılı delil/kesin delil ile ispatlaması gerektiği belirtilerek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” bonodaki bu kayıt, bonodaki tutarın nakit olarak düzenleyenlere verildiğinin ispatı için yeterlidir. Bono lehtarının bu konuda ispat yükümlüğü bulunmamaktadır. Bu kaydın aksinin davacı tarafça yazılı delille ispatlanması gerekmektedir (HMK m 201). Davacı taraf bu kaydın aksini gösteren yazılı bir delil sunmadığından bu iddia ispatlanmamış kabul edilmiştir. Davacı taraf bononun 02.04.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak alındığını, bu sözleşmeden doğan borcun ödendiğini ileri sürmüştür. Bu iddia davalı Banka tarafından kabul edilmemiştir. Banka kayıtlarında bononun teminat olarak alındığına ilişkin bir kayıt, yazışma sunulmamıştır/tespit edilmemiştir. Davacı taraf bononun teminat olarak verildiğine ilişkin yazılı bir delil sunmamıştır. Bono metninde teminat olarak düzenlediğine ilişkin bir kayıt yoktur. Dava konusu bononun teminat amacıyla Bankaya verildiği iddiası ispatlanmamıştır. Davacı taraf bono karşılığının ödendiği konusunda da bir delil sunmadığından davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Takip hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalı tarafın %20 tazminat istemi yerinde görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davaya konu senet işleminde davalı banka, kötü niyetli olarak davrandığını, 10/05/2019 tarihinde gerek kefalet ve gerekse borca yönelik ihtarlarına karşılık, hiçbir hukuki kıymeti kalmayan ve …sayılı kapanan taksitli kredinin teminatını teşkil eden senedin Cumartesi günü doldurulduğunu, senedin düzenleme tarihinin 25/05/2019 tarihinde Cumartesi gününe denk geldiğini, banka tarafından bu tarihte verilmiş bir kredinin olmadığından, teminat için verildiğini, hesap kat tarihinden sonra herhangi bir kredi verilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri , Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından, davalı bankanın, Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığı, takibin dayanağı olan bononun, dava dışı … Tar. Ürn. Zirai İl. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında düzenlenen 02.04.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine kefil olmaları nedeniyle kredinin teminatı olarak boş olarak alındığı, sözleşmeden doğan borç sona erdiği ve başka bir krediye kefil olunmadığı iddia edilerek, bedelsiz olan bono nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, dava konusu bononun kambiyo senedi olması nedeniyle sebepten mücerret olduğunu, davacıların kambiyo senedine karşı iddialarını senet niteliğindeki bir belge ile ispatlamaları gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 5. İcra Müdürlüğü’ne ait 2019/… sayılı dosyada, davalı alacaklı tarafından, borçlular dava dışı … Tar. Ürn. Ltd. Şti., ile davalılar … ve … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının, 25/05/2019 keşide, 25/08/2019 vade tarihli, 700.000,00.TL bedelli, alacaklısı … …, keşidecisi … Tar. Ürn. Ltd. Şti., … ve … olan bono olduğu, bono üzerinde “nakden” kaydı bulunduğu, teminat olarak düzenlendiğine ilişkin bir ibarenin ise yer almadığı anlaşılmıştır.
Davalı banka ile dava dışı … Tar. Ltd. Şti. arasında 04.12.2013 tarihli 100.000,00.TL tutarlı, 02.04.2014 tarihli 700.000,00.TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, ikinci sözleşmede davacıların 900.000,00.TL limitle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldıkları, davalı banka tarafından gönderilen Adana 9. Noterliği’nde düzenlenen 12704 yevmiye sayılı ihtarda, 522.394,62.TL kredi borcunun ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından, dava konusu bononun, 02.04.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin teminatı olarak alındığı, bu sözleşmeden doğan borcun ise ödendiği, daha sonra kullandırılan kredilerden sorumlu olmadıkları, bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve bedelsiz olduğu ileri sürülmüştür.
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olmadığının ispat yükümlülüğü davacı-borçlu tarafa aittir.
6102 sayılı TTK’nun 778/2-f maddesine göre, bonolarda da uygulanması mümkün olan aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlemesi mümkündür. TTK’nun 776. maddesi uyarınca, bonolar kayıtsız ve şartsız belli bir bedeli ödeme vaadini içermekte olup, bunun aksine bononun teminat için verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarının yazılı delille ispatı gerekir. Senedin sonradan doldurulması da kambiyo vasfını etkilemez. (Yargıtay 11. HD esas 2020/2538 2020/4635 karar, 19. HD 2018/3950 esas 2020/656 karar)
Somut olayda, dava konusu bononun, 6102 sayılı TTK’nun 776.maddesinde belirtilen yasal unsurları taşıdığı ve temel ilişkiden mücerret borç ikrarını içerdiği, bonodaki imzanın davacılara ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, bono bedelinin anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğinin ispat yükünün davacıya ait olup, bu yöndeki iddianın, HMK.nun 201.maddesi gereğince senetle ispatının gerektiği, dava konusu bono üzerinde “nakden” kaydı bulunduğu, ” nakden” kaydı, bonodaki tutarın nakit olarak düzenleyenlere verildiğinin ispatı için yeterli olup, bu kaydın aksinin, yani bononun, teminat için verilmiş olduğunun davacılar tarafından yazılı delille ispatlanması gerektiği, davacıların bu hususta banka ekran görüntüsüne delil olarak dayandıkları, ancak, davacılar tarafından sunulan banka ekran görüntüsünde, bononun tanzim tarihi ve düzenleyenlerin isimleri yer almadığından, bu belgenin, dava konusu bonoya karşı delil vasfı taşımadığı, davacılar tarafından, bononun keşide tarihinin cumartesi günü olduğu ve bu tarihte banka kasasından kendilerine para çıkışı olup olmadığının, davalı banka kayıtlarının incelenmesi suretiyle tespit edilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, kıymetli evrak olan bononun, bankaya ait ticari belgelerde kayıtlı olup olmamasının bononun geçerliliğini etkilemeyeceği, davacılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, sonuç olarak, davacılar tarafından, icra takibine konu bononun, teminat bonosu olarak boş düzenlendiğinin, davalı tarafından taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun ve bono bedelinin davalıya ödendiğinin, böylelikle bononun bedelsiz kaldığının ispatlanamadığı, tüm bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50.TL maktu istinaf karar harcının davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 26/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır