Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1404 E. 2023/517 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1404
KARAR NO : 2023/517
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … -…
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
YAZIM TARİHİ : …

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı şirket ile davalı şirket arasında şifahi sözleşme yapılarak davacının, davalı … … San. Tic. Şti’nin … Gümrük Müdürlüğü ve Limandaki Gümrük işlerini ifa ettiğini, aralarında çıkan ihtilaf nedeniyle ödenmeyen bir kısım fatura ve dekontların icra takibine konu edildiğini, davalı borçlu şirketin ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve takibe itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı ve davalıya ait defter ve kayıtlar incelendiğinde icra takibine konu fatura ve dekontların davalı ve davacının defterlerine işlendiğini, yapılan işin 2017 yılı Kasım ve Aralık ayı işlemlerine ait olduğunu, icra takibinden önce tarafların mali müşavirleri tarafından da teyitleşildiğini, defterlerin kapanış tasdiklerinin de yapıldığını, icra takibine konu alacağın bir kısmının fatura alacağı, diğer kısmının ise davacıya ait gümkart ve yine davacıya ait banka hesaplarından davalı namına yapılan işlemlerden dolayı davacı şirket tarafından ödenen masraflar olduğunu, her işlemin dekontlarının bulunduğunu, yapılan görüşmelere ve uyarılara rağmen ödeme yapılmadığını, davalının icra takibine yetki yönünden de itirazda bulunduğunu, bu itirazın HMK’ya uygun olmadığını, davacının …’de faaliyet gösterdiği yazılı olmasa dahi davalı ile olan sözleşmesi uyarınca davalının … Liman ve Gümrüğünde bulunan gümrük işlemlerini yerine getirdiğini, müvekkilinin yaptığı iş itibariyle davalı ile aralarındaki sözleşmenin gereğini ifa ettiğinden HMK 10. Maddesi kapsamında … Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek davacının fazlaya ve ferilere ilişkin hak ve alacakları ile diğer sebep ve ilişkilere ilişkin yasal ve sözleşmesel bilcümle hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile, davalı borçlunun … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı takip dosyasına ilişkin tüm itirazlarının iptaline ve icra takibinin aynen devamına, davalı borçlunun açık kötü niyeti ve alacak miktarının sabit olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacıya inkâr tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı-borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının … 2.İcra Hukuk Mahkemesi’ne 2018/… Esas sayılı dosyası üzerinden memur muamelesini şikayet yoluna başvurduğunu, İcra Dairesi’nin yetkisinin kamu düzenine ilişkin olarak tayin edildiği haller dışında, borçlu, kendisi hakkında yapılan takipte İcra Dairesi’nin yetkisizliğini teknik anlamda itiraz olarak ileri sürmek zorunda olduğunu, davalı tarafından bu itirazın ilgili İcra Müdürlüğü’ne dilekçeyle bildirildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünün 09.02.2018 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itirazı değerlendirmek suretiyle öncelikli olarak yetki itirazını değerlendirip takibin yetki itirazı yönünden durdurulmasına karar verdiğini, Mahkememizin açılan işbu dava dosyasında Mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili Mahkemenin 6100 sayılı HMK’da düzenlenen hükümlere göre … İli … İlçesi Asliye Mahkemeleri olduğunu, davacının takibe dayanak yapmış olduğu faturalarda hayali alacaklar yarattığını, bu alacak kalemlerinin Gümrük Mevzuatı gereği ödenmesi gereken çeşitlerden olduğuna dair bir delil ortaya konulmadığını, bu davada iddia edildiği gibi tarafları bağlayan ve yükümlülük yükleyen sözleşme olmadığının açık olduğunu, ispat yükünün iddia eden davacı-alacaklıda olduğunu, davacı şirketle davalı arasında bir sözleşme bulunmadığını, usulsüz borç kayıtları içeren hayali faturalar aleyhe düzenlendiğini, içeriği kabul etmediklerini, her ne kadar süresinde itiraz edilmemiş olsalar da bu faturalar incelendiğinde alacakların istenebilecek alacaklar olmadığını ve gümrük mevzuatında bu kısım giderlerin bulunmadığı ve bu tür tahsilatlar yapılmadığının anlaşılacağını, davanın reddine karar verilmesini, alacağın %20 si oranında tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; davacının ticari defterleri ile alacağını ispatladığını, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı düşünülse dahi davacının davalının ticari defterlerine delil olarak dayandığını ve davalı defterleri ile alacağını ispatladığını, davalının davacı ile arasındaki ticari ilişkiyi reddederek borçlu olmadığını savunduğu ödeme iddiasında bulunmadığını, davalının kendi ticari defterleri ile borçlu olduğunun anlaşıldığı, davalının artık borcu ödediğini yazılı belge ile ispatlaması gerektiği bu hususta delil sunmadığı gibi, ticari defterlerinde davacıya 13.969,45 TL borçlu gözüktüğü, davacının davalıyı icra takibinden önce temerrüte düşürmediğinden takip öncesi için temerrüt faizine hükmedilmemediği gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulüne ve takibin devamına, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı vekili istinaf talebi ile; 23/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerinde yapılan düzeltme kaydının usulüne uygun olmadığını, müvekkil şirketin herhangi bir borcu bulanmadığını, davacının alacaklı olmadığınının net bir şekilde ortaya koyduğunu, dosya kapsamında alınan raporlarda belirtildiği üzere müvekkil şirket defterlerinde yapılan incelemelerde, müvekkili şirketin 2017 yılı hesaplarında 13.969,45.TL borcu olduğunu, ancak tutarın dava dışı … … hesabına atılarak hesabın kapatıldığını, başka bir ifadeyle kayıtlarda davalının borcunun olmadığının tespit edildiğini, defter kapanışının e-defter beratı olarak yapıldığı belirlenmesine karşın, yerel mahkemece müvekkil şirketin deftelrlerine göre borçlu olduğunun söylenerek böyle bir karar verilmesinin, mahkemece rapor ve gelen belgeleri eksik incleme ve değerlendirme sonucu olduğunun açık olduğunu, ayrıca kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkil şirkein borçlu olduğu düşünülse dahi kısmen kabul kısmen redde ilişkin verilen karar da icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasını da kabul etmediklerini, bu nedenlerle tehiri icra kararı verilmesini, takibin 13.969,45.TL üzerinden devamına ilişkin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın tümden reddine karar verilmesini vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının davalı şirketin … Gümrük Müdürlüğü ve Limandaki Gümrük işlerini yaptığını, ödenmeyen 2017 Kasım ve Aralık aylarına ilişkin bir kısım fatura ve dekontlardan kaynaklanan alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş davalı ise davacının takibe dayanak yapmış olduğu faturalarda hayali alacaklar yaratıldığını, alacaklının iddiasını ispat ile yükümlü olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
… 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında; davacı … Limited Şirketi tarafından davalı … Hakkında toplam 14.632,25.TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Faturaya dayalı itirazın iptali davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı, alacağa konu mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturada yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde, borcun ödendiğini ispat yükü ise davalıdadır.
Somut olayda taraflar arasında gümrük hizmetinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, dava dosyası ekinde bulunan … 3. İcra Dairesi 2018/… Esas sayılı dosya kapsamında yer alan faturalarla, davalı …’nin 2017 yılı hesap dönemlerine ait ticari yasal defterlerin ve muhasebe kayıtları incelendiğinde davalı …’nin cari hesap kayıtlarında bulunduğu, davalı … yasal defter, muhasebe ve cari hesap kayıtları ve bankadan yaptığı dekont incelemeleri neticesinde davacı …’ye 13.969,45.TL borç bakiyesi olduğunun tespit edildiği, bu durumda ilk derece mahkemesince davalının kendi ticari defteri ile borçlu olduğu, davalının borcu ödediğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiği, bu hususta delil sunmadığı, ticari defterlerinde davacıya 13.969,45 TL borçlu gözüktüğü kabul edilerek davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca alacak likid olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinin yerinde olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 999,52.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 238,56.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 760,96.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,

3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 19/07/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır