Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/136 E. 2021/1659 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/136
KARAR NO : 2021/1659
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Poliüretan üretimi yapan bir firma olduğunu, davalıdan 16.05.2017 tarihinde 25kg BBP’yi ( Benzyl Butyl Phthalate ) deneme amaçlı aldığını, sonrasında 22.05.2017 tarihinde ise 207 kg BBP sipariş ettiğini, ancak davalının BBP yerine DGD (Dipropylen Glycol Dibenzoate) gönderdiğini kesilen faturada ise yumuşatıcılara verilen genel isim olan plasticizer adıyla ürün verildiği belirtilerek fatura kesildiği, gönderilen bu ürünün müvekkilinin ürettiği ürünün formülasyonunu bozduğunu, sistemin bozulmuş olması nedeniyle teslim etmesi gereken ürünleri zamanında teslim edemediğini, üretilen ürünlerin hatalı çıktığını ve bu nedenle üretttiği ürünlerin bedelini alamadığını, bu olay nedeniyle ayrıca piyasada itibar kaybettiğini ve bir çok işinin de iptal olduğunu ileri sürerek 1.000,00.TL maddi ve 10.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile Maddi Tazminat olarak 1.000,00.TL olan talebini 3.334,77 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddia ve ithamların haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında özetle; 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi uyarınca ticari nitelikli satımlar nedeni ile satın alan tacirin alınan malın ayıplı olup olmadığının kontrol ve muayene yükümlülüğü bulunup açık ayıp ise 2 gün içerisinde gizli ayıp ise muayene yaptırmak sureti ile 8 gün içerisinde satıcıya ihbar yükümlülüğünün bulunduğu, satışların yapıldığı tarihten itibaren bu süre içerisinde alıcı davacının muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirmeksizin iş bu davayı açtığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi ile davalı şirket yetkilisi arasında geçen watsapp yazışmalarının dökümünden açıkça görüleceği üzere müvekkili şirket yetkilisinin ürünü teslim aldıktan 7 gün sonra açıkça bildirimde bulunduğunu, davalının müvekkiline satmayı vaad ettiği üründen farklı bir ürün satmak suretiyle müvekkilini yanılttığını, müvekkili lehine rapor tanzim edilmiş olmasına rağmen Mahkemece bu bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, faturalar, watsapp yazışmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, ayıplı mal satımına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusu yönünden;
Somut olayda, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00.TL maddi tazminat talep edildiği, davacı vekilinin 05/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 3.334,77.TL’ye artırdığı, yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince maddi tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
02/12/2016 tarih ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00.TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00.TL, 2019 yılı için 4.400,00.TL’dir.
Somut dosyamızda, dava değerinin dava dilekçesinde 1.000,00.TL olarak gösterildiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile birlikte dava değerini 3.334,77.TL olarak gösterildiği ve davanın reddine karar verildiği, ıslah suretiyle dava değerinin 3.334,77.TL olduğu, karar tarihi olan 2019 yılı için istinaf kesinlik sınırının 4,400,00.TL olduğu, dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı, bu nedenle iş bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi’nce maddi tazminat hakkında verilen karar 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereğince maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusu yönünden;
6098 sayılı TBK’nın 58. maddesinde, kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle zarar görenlerin, uğradığı manevi zararlarına karşılık manevi tazminat talep edebilecekleri hükmü düzenlenmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkiline sattığı ayıplı emtia nedeniyle elde edilen ürünün formülasyonunun bozulduğunu, üretilen ürünlerin hatalı çıktığını, bu sebeple teslim edilmesi gereken siparişlerin zamanında teslim edilemediğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin piyasa koşullarında itibar kaybettiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Somut olayda TBK 58. maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kararı da doğru olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi’nce maddi tazminat davası yönünden verilen kararın 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin nitelikte olması nedeniyle davacı vekilinin maddi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereğince usulden reddine, manevi tazminat talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle bu talebe yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin maddi tazminat talebinin reddi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341.maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İlk derece mahkemesinin manevi tazminata ilişkin olarak verdiği kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 4,90.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından taraf lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 78.630,00.TL’nin altında olması nedeniyle KESİN olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır