Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1296 E. 2023/212 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1296
KARAR NO : 2023/212
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2018
NUMARASI : 2016/… ESAS-2018/… KARAR
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. …
Av. … – …
DAVALI : …
VEKİLİ :Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2018 tarih, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı aleyhine Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasından 82.177,00.TL asıl alacak ile 10.578,88.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.755,88.TL alacağın icra takip masrafları, vekil ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ile birlikte tahsili talebiyle açılan icra takibinin, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazı neticesinde durdurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki mevcut ticari ilişki gereğince, müvekkili şirketin bu ticari ilişkiden doğan tüm edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, davalının ise şirket kayıtları ve cari hesap ekstreleri ile de sabit olduğu üzere, muhtelif tarihlerde mal alımında bulunmasına karşın, borcunu ödemekten imtina ettiğini, alacağı tahsil etmek amacıyla yapılan tüm müracaatların karşılıksız kalması nedeniyle icra takibine başlanıldığını, bu kez davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazları nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasından yürütülen takibe yönelik davalı borçlunun itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20’den az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirketin adresinin Van olduğu, bu nedenle takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başladığını, yetkiye itiraz ettiklerini, davalının davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, mal teslimi olmadığından davacının da bir alacak hakkı bulunmadığını, taraflar arasında yapılan görüşme neticesinde iade faturası düzenlendiğini, bu nedenle açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2018 tarih, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı ile; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davaya konu fatura bedelinin bir kısmının davalının da ortağı olduğu adi ortalık tarafından ödenmediği, bunun üzerine Adana 9. İcra Dairesi’nin 2016/… esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiği, davalı şirket tarafından yapılan bu icra takibine itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu, bunun üzerine davacının mahkememize itirazın iptali davası açtığı, davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı, yargılama devam ederken her iki tarafın da ticari defterlerinin ibrazının istenildiği, davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmediği, davalının ticari defterlerinin incelenmesi için Van’a talimat yazıldığı, ticari defterler üzerinde mali bilirkişisince yapılan inceleme sonunda hazırlanan 28.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalıya ait ticari defterlere göre, davacı ile davalının ticari ilişkisinin bulunmadığı ancak davalının da ortağı bulunduğu adi ortaklığın davacı tarafa 82.175,82.TL borçlu olduğunun tespit edildiği, adi ortaklığın borçlarından her bir ortağın kural olarak müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu, bununla birikte HMK 222. maddesi uyarınca Ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil etmesi için usulüne uygun tutulması ve tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrulaması gerektiği, davacının ise kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmediği, bu itibarla davacı ve davalının ticari defterlerindeki kayıtların birbirini doğrulamadığı, ispat yükünün yine davacıda olduğu ve davacınn dava konusu faturalar yönünden alacağının olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davacının kötü niyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davalı aleyhine Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasından, davalı borçlunun imzası inkar edilmeyen ancak bankaya ibraz edilemediğinden kaynaklı vasfını kaybetmiş kambiyo senedine dayalı olarak 82.177,00.TL asıl alacak ile 10.578,88.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.755,88.TL alacağın icra takip masrafları, vekil ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacaka işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ile birlikte tahsili talebiyle açılan ilamsız icra takibinin davalı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazı sonucu durduğunu, açılan itirazın iptali davası sonucunda davanın reddine karar verildiğini, mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi tarafından kapanış tasdiki yapılmış ve usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin incelendiğini, icra takip borçlusu adi şirketin davacı alacaklı şirkete 31/12/2014 tarihi itibarıyla 82.175,82.TL borçlu olduğunu ve işlemiş yasal faizi ile birlikte talep edebileceği sonucuna vardığını, yerel mahkemece dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmediğini, itirazın iptaline konu edilen icra takibinin dayanağı çek olmakla, davalı borçlunun oluşturduğu adi ortaklık tarafından keşide edilmiş ve müvekkili adına yazılmış ancak süresi içerisinde ibraz edilemeyen çeke dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığını, takibin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere icra takibi ödeme emrinde dayanak olarak 30/10/2014 tarih … Van Şubesine ait … nolu 82.177,00.TL bedelli çek gösterildiği ve dayanak evrak eklendiğini, salt bu durum dahi sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı, imzası inkar edilmemiş, ödeme belgesi sunulmamış, adi ortaklığın kapanış tasdikleri yapılmış usulüne uygun ticari defterlerinde mevcut olan müvekkili şirketin alacak talebinin kabul edilmesine yönelik itirazların iptali ile davalı borçlu aleyhine tazminat verilmesi gerekirken, yerel mahkemece bu hususların açıkça gözardı edilerek davanın haksız ve hukuka aykırı olarak reddine karar verildiğini, kaldı ki söz konusu çekte arada ciranta olmadığından ve taraflar arası temel ilişki açık ve sabit olduğundan, belirtilen hususların hiçbirinin kabul edilmemesinde dahi söz konusu çekin yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olmasından kaynaklı, dosyada mevcut bilgi, belge, rapor ve beyanlar doğrultusunda davanın kabulünün zaruri olduğunu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın kabulü ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatın hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin davalının da aralarında bulunduğu adi ortaklıktan alacaklı olduğunu, borç ödenmeyince adi ortaklığı oluşturan tüm ortaklara karşı icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili savunmasında takip konusu faturalara konu malların teslim edilmediğini, iade faturası düzenlediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olup, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Boru…Ltd. Şti. tarafından, borçlu … İnşaat Hazır … İnşaat Ortak Girişimi, … İnşaat Hazır Beton…Ltd. Şti. ve … İnşaat Hafriyat Nakliye….Ltd. Şti. aleyhine 30/10/2014 tarihli, … nolu, 82.177,00.TL çek bedeline ilişkin, toplam 92.755,88.TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin 22/01/2016 tarihinde borca, faiz oranına, işlemiş faiz miktarına itiraz etmesi nedeniyle 04/02/2016 tarihinde takibin yetki yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile; dava konusu olmuş faturalar ve çekler davalı şirketin (… İNŞ.HAZIR BETON MAD. TAAH. PAZ. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ-2014) ticari kayıtlarında kayıtlı olmadığı tespit edildiği, davalı şirketin (….-2014) ticari defterler tetkiki sonucunda ; aralarında herhangi bi “ticari işe” rastlanmadığı, dava dışı şirketin (iş ortaklığın)- (… İnşaat Hazır Beton Taah. Ltd. Şti. ve … İnş. Ltd. Şti. İş ortaklığın) 2014 yıllı ticari defterleri incelediğinde davacı şirkette … BORU SON İNŞ. TAR. ÜRN. SAN. VE TİC. A.Ş.) 31.12.2014 tarihi tibariyle 82.175,82.TL borçlu olduğu görüldüğü, işlenen yasal faiz ile birlikte talep edebileceği takdirin mahkemeye ait olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
HMK’nın 222. maddesinde münhasıran ticari defterlere ilişkin olarak, ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için; Kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmaları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamaları gerekmekte olup bu şartlara uygun biçimde tutulmuş defter kayıtlarının, sahiplerinin lehine delil olarak değerlendirilmesi ise diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi  yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması şartlarına bağlı bulunmaktadır. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları ise ancak sahibi aleyhine delil teşkil eder. (YARGITAY 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/3327 – 2022/7125 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir)
Davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalınında aralarında bulunduğu adi ortaklığın davalıya borçlu olduğu anlaşılmış olup, her ne kadar davalı vekilince iade faturası düzenlendiği iddia edilmiş ise de cevap dilekçesine ekli iade faturası tarihinin 20.10.2016 olduğu iade faturasının icra takip tarihi olan 13.01.2016 tarihinden sonra düzenlendiği anlaşılmakla, davalının kendi tuttuğu defter kaydına göre borçlu olduğu, bu durumun mal teslimine karine teşkil ettiği, taraflar arasındaki temel ilişkiye konu fatura tarihlerinin 22.01.2014 tarihli oldukları, takip tarihinden sonra düzenlenen iade faturasının davacıya tebliğ edildiğinin ispat edilmediği gibi iade faturasının takipten sonra düzenlendiği anlaşılmakla davalı defterlerindeki kayıt karşısında borçlu olmadığını ispat yükünün davalıda olduğu, bir tacirin tutuğu ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil etmesi için karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olması gerektiği, tacirin bizzat tuttuğu ticari defterlerin her zaman aleyhine delil olabileceği ve bunun için bu kaydın karşı tarafın ticari defteri ile uyumlu olmasının gerekmediği anlaşılmakla, davalının ticari defterlerindeki borç kaydı karşısında davacının davasının talep edilen asıl alacak miktarı bakımından kabulü yerine red kararı verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürmediği anlaşıldığından işlemiş faiz alacağı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile itirazın 82.175,82.TL asıl alacak yönünden iptaline, davalının itirazında haksız olduğu ve takip konusu alacağın likit olduğu anlaşıldığından davalının takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2018 tarih, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2018 tarih, 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
a)Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 82.175,82.TL alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b)82.175,82.TL alacağın %20’si oranında 16.435,16.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 5.613,43.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.120,26.TL harcın mahsubu ile bakiye 4.493,17.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.120,26.TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan 29,20.TL başvurma harcı, 128,50.TL tebligat gideri, 33,10.TL posta gideri, 400,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 590,80.TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 523,41.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 13.148,13.TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf başvuru harcı, 11,00.TL tebligat gideri, 43,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 202,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 09/05/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır